MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu malına zarar verme, tehdit, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Kamu malına zarar verme suçu yönünden suçtan zarar gören Adalet Bakanlığı’nın kovuşturma aşamasından haberdar edilmediği, 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.10.2010 tarih, 2010/9-149 Esas ve 2010/205 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere müştekinin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görüldüğünden, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca 27.11.2019 tarihli dilekçe ile yapmış oldukları katılma talebinin kabul edilerek suçtan zarar gören Adalet Bakanlığı’nın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmekle yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında silahla tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçtan zarar görme olasılığı bulunan Adalet Bakanlığının bu suçlardan kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz etme hususunda hak ve yetkisinin bulunmaması nedeniyle temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II-Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
III-Sanık hakkında silahla tehdit ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlere yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;
Sanığın Bartın Kapalı Ceza infaz Kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunduğu ve yine müştekilerin de Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz koruma baş memuru ve infaz koruma memuru olarak görev yaptıkları ve olay tarihinde sanığın Bartın Kapalı Ceza infaz kurumunda iddiaya göre başka bir hükümlü ile kavga etmesi nedeni ile, ilgili idari işlemlerin yapılabilmesi ve yeni olayların çıkabilme ihtimaline binaen önlenmesi amacı ile hücrelere alındıkları, ancak sanığın hücre içerisindeki bekletilme süresinin uzaması nedeni ile görevli infaz koruma baş memuru ..." ü koğuş mazgalına çağırması sonrası, sanığın baş memur ..."e koğuşta daha ne kadar kalacağını sorduğu, baş memur ..."ün "İfadeler bitene kadar " cevabı vermesi üzerine sanığın hücrede bulunan cam bardağı kırarak koğuşa girip kendisi ile konuşup sakinleştirmek isteyen müşteki ..."e gösterip " İçeri girersen sana vururum" şeklinde sözler sarfederek müşteki ..."e yönelik silahtan sayılan adli emanetin 2014/474 sırasında kayıtlı kırık cam parçalarını göstermek sureti ile, müşteki ..." ün vücut veya hayat bütünlüğüne yönelik bir saldırıda bulunabileceğinden bahisle sözler sarfederek tehdit söyleminde bulunması; peşi sıra üzerine atılı silahtan sayılan alet ile tehdit suçunu işlediği, ceza infaz müdürlüğünde robocop olarak görevli bulunan infaz koruma memurları ... ve ..." ın üzerlerine giydikleri robocop kıyafetleri ile, sanığın bulunduğu odaya müdahalede bulundukları esnada sanığın bu kez de yine cam parçalarını görevli infaz koruma memurlarına sallamak şeklindeki eylemi sonucu, infaz koruma memurlarının koğuşa girmelerine engel olmaya çalıştığı; sanığın elinde kırık cam parçaları olduğu halde, ceza infaz kurumu mağdurlarına yönelik kesintisiz devam eden söylem ve eylemlerinin bir bütün halinde TCK"nun 265/1-4, 43 maddelerinde yaptırım altına alınmış görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek; eylemler bölünerek sanığın hem silahla tehdit hem de görevi yaptırmamak için direnme suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 09/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.