7. Hukuk Dairesi 2015/5658 E. , 2016/4094 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı davalı şirkete ait işyerinde 03/11/2009 - 20/06/2011 tarihleri arasında çalıştığını, ancak fazla çalışma ücretlerini alamaması, gerçek ücretlerinin kadroya yansıtılmaması, hizmet sürelerinin eksik gösterilmesi, düşük ücretle çalışması nedeniyle iş akdini bizzat haklı nedenlerle 20/06/2011 tarihinde feshettiğini belirterek kıdem tazminatı alacağı, fazla çalışma ücret alacağı, hafta tatili ücreti alacağı, yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Yine işçilerin gece çalışmaları günde yedibuçuk saati geçemez (İş Kanunu, md. 69/3). Bu durum günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden, haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa da günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararları da bu yöndedir.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41 inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır
Davacı davalı işyerinde haftanın 6 günü 08.00-22.00 saatleri arasında, haftada en az 2 gün 23.00/24.00 a kadar fazla mesai yaparak çalıştığını yasal çalışma süresinin üzerinde çalışıp fazla mesai yaptığı halde fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir.
Davalı ise davacının fazla mesai ücret alacağının bulunmadığını savunmuştur.
Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarından ... mesainin 08:00"de başlayıp, 17:00"de bittiğini, kimi zaman da 20:00-22:00"ye kadar fazla mesaiye kaldıklarını diğer davacı tanığı ... mesainin 08:00"de başlayıp, gece saatleri 24:00- 01:00"a kadar sürdüğünü, aylık 80-90 saat fazla mesai yaptıklarını, akşam 17:00"den sonrasını fazla mesai saydıklarını öğleden önce 15 dk. öğleden sonra 15 dk. olmak üzere iki çay molasının bulunduğunu beyan etmişler davalı tanıklarından ... mesainin 08:00"de başlayıp, 17:00"de bittiğini haftanın 5 günü çalışıldığını, diğer tanık... mesainin 08:00"de başlayıp, 17:00"de bittiğini, davacının iş gerektirdiği dönümde fazla mesai kaldığını, bunun saat 19:00 veya 20:00 a kadar sürdüğünü, davacının haftanın 2 veya 3 günü bu şekilde mesaiye kaldığını, haftanın 6 günü işyerinde çalışıltığını, pazarları genelde çalışılmadığını, diğer davalı tanığı ... haftanın 6 günü mesainin 08:00"de başlayıp, 17:00"de bittiğini, davacının çalıştığı dönemde işin gereği mesaiye kaldığını, 2 saat kadar mesaide kaldığını, haftada kaç saat mesaiye kaldığını bilmediğini, diğer davalı tanığı ... ise sabah saat 08:00 ile akşam 22:00 a kadar haftanın 6 günü çalışıldığını, davacının işyerinde kaynakçı olarak çalıştığını, davacının hafta sonları ayda 2 pazar çalıştığını, mesaide sabah 09:00 - 09:15 ile öğlenden sonra saat 15:00-15:15 olarak iki kez çay molası olduğunu, saat 12:00 ile 13:00 arası yemek molası olduğunu bildirmişlerdir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftanın 3 günü 08.00-17.00 saatleri arasında günde 9 saat çalışıp 1 saat ara dinlenmesi yaparak günde 8 ve 3 günde toplam 24 saat çalıştığı, haftanın 3günü ise 08.00-22.00 saatleri arasında 14 saat 2 saat ara dinlenmesi yaparak günde 12 ve 3 gün toplam 36 saat çalışıp haftada 60 saat çalışıp 15 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmişse de yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından ve davacısının ... olduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (İş Mahkemesi Sıfatıyla) 2012/407 Esas nolu dosyasında 09.05.2013 tarihli duruşmasında davacı tanığı olarak verdiği beyanında işyerinde 1 saat yemek molası ve 15 dakika çay molası verdiğini bildirdiğinden ara dinlenme süreleri belirlenirken günlük 15 dakika çay molasının da çalışma süresinden düşülmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeden hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 23/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.