7. Ceza Dairesi 2015/18814 E. , 2017/10713 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Katılan ... vekilinin 5411 sayılı Yasaya muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik temyizine göre yapılan incelemede;
Davanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen müştekinin davaya katılmasına karar verilmesi hukuken geçersiz olup, hükmü temyize hak vermeyeceğinden, müşteki vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II- Sanık müdafiinin temyizi üzerine yapılan incelemede ise ;
1- Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olmasının Anayasa’nın 141/3 ve CMK.nun 34, 230 ve 289/9. maddelerinin amir hükmü olduğu dikkate alınarak; iddia, savunma, sanığın leh ve aleyhindeki kanıtların tartışılması, sübutu kabul edilen ve suç oluşturan eylemlerin belirlenmesi ve yasal öğelerinin gösterilmesi gerektiği gözetilmeden genel ifadelerle ve bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilmeden sübutun kabul edilmesi ile keza gerekçesiz olarak nitelikli zimmet suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre;
1- Tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ... da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunmamış ... da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet;
Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzalar ile mudilerin banka kayıtlarında bulunan örnek imzalarının ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
Yukarıda anılan hususlar nazara alınarak, Ziraat Bankası Ayrancı Şubesinde servis yetkilisi olarak çalışan sanığın, bir kısım mudilerin hesaplarından mudi yerine atılan sahte imzalı fişler ile kişilerin hesabından para çekmek suretiyle zimmetine para geçirmesi şeklinde gerçekleşen olayda, Ziraat Bankası yazısından eylemin rutin teftiş ile ortaya çıktığının anlaşılması karşısında; mahkemece mudilere ait hesap kartonetlerinde bulunan imzalarla, mudiler adına sahte olarak atılan anılan fişlerdeki imzaların karşılaştırılması
suretiyle incelenip aldatıcılık vasfının olup olmadığının belirlenmesi ile duruşma tutanağına
denetime imkan verecek şekilde geçirilmesi, gerektiğinde bu konuda uzman bir bilirkişiden görüş alınması suretiyle suç vasfının tespit edilmesi gerekirken, dosya içerisinde yer alan grafoliji uzmanı bilirkişi raporlarında belirtilen "tediye fişindeki imzanın mudiinin el ürünü olmadığı " ve yine ikisi hukukçu biri banka müdürü olan 3 "lü bilirkişilerin " yapılan işlemlere ait fişlerin bütününün gizlenmediği, evrakı müsbiteye girdiği ancak bunların üstlerinden saklandığı gibi mudilerden de gizleyip geldiklerinde dolaylı olarak açıklama dahi yapmadan fişlere imza attırmak suretiyle tamamlamaya çalıştığı, buda yapılan eylemi mudiye gerçek olarak anlatmadan emrivakilerle birkaç yerine birçok fişlere imza attırmak suretiyle eylemini gizlemeye çalıştığı bu nedenle eylemin nitelikli zimmet eylemi olduğu" dair tespit dayanak gösterilerek sanığın eyleminin nitelikli zimmet kapsamında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Dosya arasında mevcut olan 16.12.2005 tarihli 3925 TL lik F00195 nolu fişle ilgili 3851,59 TL nin mudinin Oyakbank taksiti için ödendiğinin açıklanması karşısında diğer fişler ile ilgili de savunma doğrultusunda ödemeler yapılıp yapılmadığı araştırılarak başka hesap sahiplerine gönderilmesi halinde bu kişilerin beyanları alınarak sanığın uhdesinde kalan zimmet miktarının ayrıntısı ile tespiti ile belirlenen sonuca göre de 5411 sayılı yasanın 160/son. maddesinin buna göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafîinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.