Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27833 Esas 2016/3440 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27833
Karar No: 2016/3440
Karar Tarihi: 14.04.2016

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27833 Esas 2016/3440 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edildi. Sanığın, sahte çekle mal almaya çalışırken yakalandığı belirtildi. Mahkeme, sanığın teşebbüs aşamasında kalan dolandırıcılık suçunu işlediği kararına vararak ceza verdi. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi gereğince sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılması gerektiği gözetilmediği için hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir. Bu maddeye ilişkin detaylı açıklama ise şu şekildedir: Sanık, cezasının infazı sırasında sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılabilir.
15. Ceza Dairesi         2013/27833 E.  ,  2016/3440 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a) TCK’nın 158/1-f, 35/2, 62, 52/2, 53/1, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet
b) TCK’nın 204/1, 62, 53/1, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suça konu, 20.07.2009 tarihli, 16.500 TL bedelli çeki vererek karşılığında müşteki"den mal almaya çalıştığı ancak müştekinin çekin keşidecisi görünen şirketi arayıp sahte olduğunu öğrenmesi üzerine durumu polise ihbar etmesi sonucunda sanığın yakalandığı anlaşılmakla, eyleminin teşebbüs aşamasında kalan dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin kabul ve uygulamasında aşağıdaki bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın, çekin sahte olduğunu bilmediğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.