17. Hukuk Dairesi 2014/24043 E. , 2016/8040 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ile davalı ... Emeklilik ve Hayat AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın 23/06/2010 tarihinde imzalamış olduğu sözleşme ile ihtiyaç kredisi kullandığını, kredi sözleşmesinde kullanılan tutarın eşit taksitler halinde geri ödeneceği, muris ... 30/11/2011 günü ... Çimento Fabrikasında yükleme beklerken aniden fenalaşarak öldüğünü, murisin ölümü ile mirasçılar her iki davalıya müracaat etmiş ancak sigorta poliçesinden yararlandırılmadığı, davalılardan Akbank ... Şubesi bakiye 15.261,84 TL tutarında ileriye doğru taksit toplamını takibe konu yapma nedeni ile 12.265,22 TL olarak ... İcra Müdürlüğünün 2012/327 Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, müvekkilerin takibe itirazı üzerine Hopa Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/99 esası ile müvekiller aleyhine itirazın iptali davası açıldığını, bu dava ile müvekkiller aleyhine açılan itirazın iptali davsının birleştirilmesine, muris tarafından ölmeden önce 23/09/2011 tarihine kadar ödenen 10.405,80 TL"nin murisin ölüm tarihi olan 30/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak veraset
ilamındaki paylar nispetinde davacılara verilmesine, geri kalan 23/10/2011-23/06/2013 tarihleri arasında ödenmesi gereken toplam 14.568,12 TL açısından müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ... Şubesi vekili, Müvekkil şubenin taraf ehliyeti olmadığını, ayrıca aracı olması nedeni ile husumetinin bulunmadığını, davacının murisinin doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davranarak kredi sözleşmesinden kaynaklanan yükümlülüğünü ihlal ettiğini beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davaların birleştirilmesi talebine itiraz ettiklerini, muris tarafından ölmeden önce yapılan ödemenin diğer davalı ile muris arasında yapılan kredi sözlşmesi uyarınca diğer davalı bankaya yapıldığını, müvekil sigorta şirketinden diğer davalı bankaya yapılan ödmelerin istenemeyeceğini, muris öldükten sonra kalan kredi borcu açısından da kerdi sözlşmesi diğer davalı banka ile mursi arasında yapıldığından müvekil işirket taraf olmadığından davalıların müvekil şirketde borcu olmadığından, bu yönde tespit yapılmasının istenmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, Davanın kabulüne, (taleple bağlı kalınarak) 10.405,80 TL nin murisin ölüm tarihi olan 30.10.2011 taraihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline, davalı ... yönünden bu talebin reddine; Menfi tespit talebinin kabulü ile 30.10.2011 ile 23.06.2013(kredi sözleşmesin bitiş taraihi) arasındaki 14.568,12 TL tutarındaki ana borçtan davacıların davalılara karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... Emeklilik ve Hayat AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... AŞ vekilinin tüm, davalı ... Emeklilik ve Hayat AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir
2-Dava, dava dışı bankadan alınan kredi dolayısyıla davalı sigorta tarafından yapılan hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, murisin ölümü ile ölmeden önceki mevcut rahatsızlıkları arasında illiyet bulunmadığı, denetime elverişli rapora göre davalı sigorta şirketinin davacılara 10.405,80 TL ödemesi gerektiği, söz konusu alacaktan sadece davalı sigorta şirketinden istenebileceği, davalı sigorta şirketinin cayma hakının hukuki olmadığı, 23.10.2011-23.06.2013 tarihleri arasında doğmuş olan 14.568,12 TL lik tutar yönünden de davacıların davalılara karşı borcu olmadığı, bu tutarın davalı sigorta şirketince karşılanması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre, muris çektiği 36 ay vadeli krediye ilişkin olarak ölmeden önce en son 23.09.2011 tarihinde olmak üzere toplam 15 ay ödeme yapmıştır. Bu ödeme muris ölmeden önce yani riziko gerçekleşmeden önce davalı banka ile yaptığı kredi sözleşmesi uyarınca bankaya yapmış olduğu ödemedir. Rizikodan önce yapılan ödemeler muris ile kredi veren banka arasında söz konusu olup davalı sigorta şirketinin bu dönemde banka ile muris arasındaki sözleşme ilişkisine dahili söz konusu değildir.Başka bir deyişle, davalı sigorta şirketi riziko ayni ölüm olayı gerçekleştikten sonraki safhada devreye girmektedir.Buna göre, davalı bankadan kredi alan murisin mirasçıları olan davacılar, murisin bankaya yaptığı ödemeleri, bu ödemeler riziko gerçekleşmden önce yapıldığından davalı sigorta şirketinden talep edemezler. Açıklanan nedenlerle, Mahkemece murisin riziko gerçekleşmeden önce yaptığı ödemenin davalı sigorta şirketinden alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin tüm, davalı ... Emeklilik ve Hayat AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Emeklilik ve Hayat AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.278,96 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Emeklilik ve Hayat AŞ"ye geri verilmesine 22.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.