Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13343
Karar No: 2016/13588
Karar Tarihi: 08.11.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/13343 Esas 2016/13588 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/13343 E.  ,  2016/13588 K.

    "İçtihat Metni"



    Rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle gerçekleşen davanın kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ve davalılar Avukatlarınca istenilmesi ve davalı şirketlerin vekillerince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 08.11.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davalı ...ile davacı adına Av. ....geldiler. Diğer davalılar adlarına gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Sigortalının iş kazası uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla neden olmaları durumunda 818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu"nun 50. ve 51. maddeleri (6098 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddeleri) uyarınca teselsül hükümleri kapsamında bu kişilerin birlikte sorumlulukları mevcut olup; aynı yasanın 146. maddesine (6098 sayılı Kanunun 62. maddesine) göre, kendi payından fazlasını ödeyenin diğer müteselsil borçlulara karşı rücu hakkı saklı kalmak kaydıyla, her bir borçlu yönünden kusurlarına karşılık gelen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına karar verilmesi gerekir.
    ./...
    Daha açık anlatımla, işverenin müteselsilen sorumlu olacağı tutar, 1. fıkra gereğince kendi kusur payı gözetilerek sorumlu tutulacağı miktarın (gelirin ilk peşin sermaye değeri X işverenin kusur oranı), üçüncü kişinin 4. fıkraya göre sorumlu olacağı tutar (gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı X üçüncü kişinin kusur oranı) ile toplamı kadar olmalı; kanun koyucunun getirdiği “gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı” sınırlaması karşısında üçüncü kişinin müteselsilen sorumlu tutulacağı miktarın ise, gelirin ilk peşin sermaye değerinin yarısı ile işveren de dahil olmak üzere tüm davalıların kusurları toplamının çarpımı sonucu elde edilecek tutar kadar olması gerekmektedir. Bu yaklaşım ve uygulama, işvereni, iç ilişkide üçüncü kişiye rücu edemeyeceği miktarı Kuruma ödemek zorunda bırakmadığından da hakkaniyete de uygun olacaktır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan 130.493,75 TL"lik ilk peşin değerli gelirin, davalı işveren .... ile üçüncü kişi durumundaki ... ve ...."den teselsül hükümleri uyarınca 5510 sayılı Yasanın 21/1. ve 4.madde hükümleri uyarınca rücuan tahsili istemine ilişkin olan davada; hak sahibine bağlanan ilk peşin değerli gelirin (130.493,75 TL), gerçek zarardan (93.445,60 TL) fazla olması nedeniyle, gerçek zarar hesabına yönelik 22.05.2015 günlü hesap raporuyla, gerçek zararın %50 toplam kusur karşılığı olarak belirlenen 46.722,80 TL"lik miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; anılan ilkeler kapsamında davalı işveren... teselsüle dayalı sorumluluk tutarının 45.672,81 TL (ilk peşin değerli gelirin işveren kusur karşılığı ile ilk peşin sermaye değerli gelirin yarısının üçüncü kişi kusur karşılığı toplamı), yine davalı üçüncü kişi durumunda bulunan ... ve .... yönünden davanın yasal dayanağının 5510 sayılı Yasanın 21/4.madde hükmü olması karşısında, anılan üçüncü kişi davalıların teselsüle dayalı sorumluluk tutarının 32.623,43 TL (ilk peşin değerli gelirin yarısının toplam kusur karşılığı) olarak alınması gerekirken, fazla rücu alacağına hükmedilmesi; yine temerrüd durumu bulunmayan davalı ... Şirketi yönünden faiz başlangıcı tarihinin dava tarihi olarak alınması gerekirken, tahsis onay tarihi olarak alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Ne var ki, bu hususların düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanunun 30"uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"na eklenen geçici 3"üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 438"inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: 1-Hükmün 1 no"lu bendinin tümüyle silinerek yerine “1-davanın kısmen kabulü ile, 45.672,81 TL’nin (davalı üçüncü kişi ... ve ...."nin sorumluluk tutarı 32.623,43 TL ile ve Sigorta Şirketi poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) 11.09.2013 tahsis onay tarihinden (davalı ... Şirketi yönünden faiz başlangıcı dava tarihi alınmak suretiyle) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine,

    2-Hükmün harca ilişkin 2 no’lu bendinin silinerek yerine “alınması gereken 3.119,63 TL harcın davalılardan alınarak Hazine"ye irad kaydına,
    3-Yargılama giderine ilişkin 3 no’lu bendin silinerek yerine “davacı tarafından yapılan 856,70 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre 837,42 TL’sinin davalılardan (davalı üçüncü kişi ... ve ...."nin sorumluluk tutarı 598,14 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    4-Vekalet ücretine ilişkin 5 no’lu bendin silinerek yerine “kendini vekille temsil eden davacı lehine olmak üzere tarife hükümleri uyarınca hesaplanan 5.324,00 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı üçüncü kişi ... ve ...."nin sorumluluk tutarı 3.888,57 TL ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacı tarafa verilmesine; redde konu tutar yönünden hesplanan 1.691,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, sözlerinin yazılmasına,ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, davalılardan .... avukatı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, 08.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    A.Ş.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi