21. Hukuk Dairesi 2018/2009 E. , 2019/2560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre feri müdahil Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
A)Davacı İstemi :
Dava, davacının davalıya ait büyükbaş hayvan bakımı işyerinde 2007/04 -2008/01 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
B)Davalı Cevabı :
Davalı Kurum vekili; nizalı dönemde davacının ... Gıda Ltd. Şti işyerniden adına hizmet bildirimi yapıldığı, işyerinin bildirim yapılan tarihlerde gayrifaal olması nedeniyle kurum denetmeni tarafından düzenlenen 06/01/2012 tarihli rapor doğrultusunda hizmetinin iptal edildiğini,iddianın yöntemince araştırılması ve kanıtlanması gerektiğini belirterek, Kurum yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren ; borçlarını ödeyemediği için emniyet tarafından aranmakta olan davacının, kendisinden iş istediğini, durumuna acıyarak emniyette müzahir olduğunu,borçlarını ödeyeceği,bunun için süre verilmesinin istenmesi üzerine, kendisine 10 gün kadar süre tanındığını, bu arada işyerine 8-10 gün kadar gelip gittiğini, bunun dışında 10 ay gibi bir çalışması olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve kararı :
Mahkemece, tanık beyanları doğrultusunda, istek gibi davanın kabulüne karar karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu :
Davalı ... istinaf dilekçesinde özetle; davanın hizmet tespitine ilişkin olduğunu ve titizlikle incelenmesi gerektiğini, ancak davanın her türlü delille ispatlanabileceği değerlendirmesinin hatalı olduğunu, dinlenen ve beyanına itibar edilebilecek tanıkları bordrolu tanık olması gerektiğini, mahkemenin dinlenen tanıkların davacı ile beraber çalışıp çalışmadıklarını araştırmadığını, davacının işyerinde bulunma sebebinin hizmet sözleşmesine dayanıp dayanmadığını incelemediğini, davacının kesinleşmiş bir karar nedeniyle yakalaması olduğu ve bu durumu öğrendiğinde suçlu duruma düşmemek için karakola bildirdiklerine ilişkin savunmalarının alınmadığını belirtmiştir.
Feri Müdahil vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının kendisini vekil ile temsil ettirmemesine rağmen lehine vekalet ücreti taktir edilmesinin hatalı olduğunu, yerel mahkeme kararının somut hukuki ve fiili gerekçelerden yoksun olduğunu, gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde geçerli, yeterli ve yasal olması gerektiğini, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları gereğince hizmet tespiti davalarıyla ilgili çalışmaların tespitine ilişkin iddiaların hiçbir kuşkuya ve duraksamaya yer vermeyecek ölçüde ispatlanması gerekliliğinin vurgulandığını, bu nedenle de hizmet tespit davalarının özel önem ve duyarlılıkla araştırılması gerekli davalar olduğunu, davada tanık ifadelerine başvurulacak ise bu tanıkları davacı ile aynı işyerinde çalışan ve kuruma intikal ettirilen 4 aylık prim bordrolarında adı görülen şahıslardan olmasına özen gösterilmesi gerektiğini, gerektiğinde komşu işyeri çalışanlarının bilgi ve görgülerine başvurularak çalışma olgusu hiç bir kuşkuya yol açmayacak şekilde somut ve inandırıcı delillerle ispatlanması gerektiğini belirtmiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Kararı ve Gerekçesi :
Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu; dinlenen işyeri çalışanlarının beyanları ile çalışmanını sabit olduğu,mahkemece verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar vermiştir.
E)Temyiz :
Davalı işveren ve feri müdahil vekili, istinaf başvuru gerekçelerini tekrarlayarak mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işveren tarafından düzenlenmiş işe giriş bildirgesi ve Kuruma bildirilen çalışmalarının bulunmadığı, nizalı dönemde davacı adına 1061404 sicil numaralı ... -... Gıda ve İth Ltd Şti işyerinden bildirim yapıldığı ancak Kurum denetmenlerince yapılan incelemede, işyerinin gayrifaal olması nedeniyle davacının hizmetlerinin iptal edildiği, davacının da asıl çalışmasının davalıya ait çiftlikte geçtiğinin iddia edildiği ve eldeki davanın açıldığı, davalıya ait işyeri ve vergi kaydının bulunmadığı, tanık dinlenildiği ancak dinlenen tanıkların davalıya ait işyerinde birlikte çalıştıklarını beyan etmelerine rağmen hizmet cetvelleri alınmadığından çalışmanın varlığının ortaya konulamadığı ve buna göre toplanan delillerin mahkemece karar altına alınan şekilde hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Yapılacak iş, öncelikle davalıya ait işyeri bulunup bulunmadığı araştırılmalı, dinlenen tanıkların hizmet cetvelleri alınarak nizalı dönemde davalıya ait işyerinde çalışmalarının olup olmadığı tespit edilmeli, giderek bu tanıkların tanıklığı ile yetinilmediği takdirde o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya konulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı iş veren ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı ORTADAN KALDIRILMASINA VE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ BOZULMASI gerekmiştir.
G)SONUÇ :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı ..."a iadesine, 04/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.