5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7547 Karar No: 2019/2423 Karar Tarihi: 26.02.2019
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7547 Esas 2019/2423 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, görevi kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Sanığın suçu, katılanın daha az maaş ve emekli ikramiyesi almasına sebep olacak şekilde, maaş, özlük ve emeklilik işlemlerini yapmasıyla gerçekleşmiştir. Ancak, sanığın tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi ve katılanın zarara uğramasında herhangi bir kastının bulunmaması karşısında, sanığın sorumluluğunun ve kast unsurunun denetlenebilmesi için daha detaylı inceleme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Sanık, hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle suç işlediği kabul edildiği ve adli para cezasına çarptırıldığı için, hükümde belirtilen gün sayısı yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılması yasaklanmalıdır. Ayrıca, sanığın daha önce de hapis cezası aldığı göz önüne alındığında, adli para cezası yerine hapis cezası verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 53/1-a, 53/5, 58 ve 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesi ifade edilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2018/7547 E. , 2019/2423 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinde ....Belediyesi yazı işleri müdürü olan sanığın, katılanın ....Belediyesinde işe başladığı tarihten önceki kamu hizmeti süresini dikkate almaksızın maaş, özlük ve emeklilik işlemlerini yaptığı, bu suretle daha az maaş ve emekli ikramiyesi almasına, bu suretle mağduriyetine sebebiyet vererek görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda; dosya kapsamında alınan 28/02/2010 tarihli bilirkişi raporunda "..."ın 25/07/1989-14/03/1996 tarihleri arasında Antalya Belediyesinde sigortalı olarak geçen 2372 gün hizmetlerinin 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun ek 18. maddesi gereğince Finike ....Belediyesinde göreve başladığı 29/12/1997 tarihi itibarıyla emekli keseneğine esas aylığında değerlendirilerek emekli keseneğine esas aylığının 29/12/1997 tarihinde 6. derecenin 1. kademesinde 7 ay 2 gün kıdemli olacağı, aynı tarihte kazanılmış hak aylık derecesinin ise 657 sayılı Kanunun 36/A maddesinin 4. fıkrası gereğince 8. derecenin 1. kademesi olacağı, ilgilinin maaşları ve emekli keseneklerinin bu derece ve kademeler dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, asaletinin tasdik edildiği 29/12/1998 tarihinde kamuda geçen tüm sigortalı hizmetlerinin kazanılmış hak aylık derece kademesinde 657 sayılı Kanunun 36/C maddesinin 1. fıkrası gereğince değerlendirilmesi, bu tarihten itibaren emekli keseneğine esas aylık derecesi ile kazanılmış hak aylık derece kademesi aynı olacaktır." şeklinde tespitte bulunulması ile yanlış işlem ve hataların teknik bilgi ve donanım eksikliğiyle bu konudaki mevzuatın yeterince takip edilmemesinden kaynaklandığının belirtilmesi, sanığın tüm aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, katılanın zarara uğramasında herhangi bir kastının bulunmadığını belirtmesi karşısında; katılanın zarara uğramasına sebebiyet veren işlemlerde sanığın sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve kast unsurunun ne şekilde oluştuğunun denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle karar yerinde gösterilip .../...
-2-
tartışılmasından sonra hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 5275 sayılı Kanunun 108. maddesine göre sadece hapis cezaları yönünden mükerrirlere özgü infaz rejiminin mümkün bulunduğu nazara alınmadan, sonuç olarak adli para cezası verilen sanık hakkında uygulama imkanı olmayan TCK"nın 58. maddesinin tatbikine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.