8. Hukuk Dairesi 2012/13505 E. , 2012/12358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, tazminat
... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.07.2011 gün ve 572/520 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili, bir kısım davalılar vekili ve davalılar ..., ..., ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacılar vekili, uyuşmazlık konusu 4051 parsel sayılı taşınmazın tarafların kök miras bırakanından miras yoluyla intikal ettiğini, yapılan taksimde vekil edenlerinin yakın miras bırakanı babalarına isabet ettiğini, yakın miras bırakanın taşınmazın taşlık bir yer olması sebebiyle taşlarını temizlediğini, imar ederek tarıma elverişli bir hale getirdiğini, çeşitli ağaçlar diktiğini ve ölünceye kadar malik sıfatıyla zilyetliğinde bulundurduğunu, tapunun TMK.nun 713/2. maddesi kapsamında hukuki kıymetini yitirdiğini açıklayarak, tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tapuya tesciline, olmadığı taktirde 8.000 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar vekili ile kendisini vekil ile temsil ettirmeyen diğer davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iptal ve tescil isteğinin reddine, 8.000 TL tazminatın dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan hisseleri oranında tahsiline, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacılar ve bir kısım davalılar vekilleri ile davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, mahkemenin hüküm gerekçesinde aynen "...Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yukarıda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir..." yazılıdır. Gerekçenin az yukarıda belirtilen bölümünden önceki iki parağrafında ise; 4721 sayılı TMK.nun 713/2. maddesi kapsamında "...maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan..." sebebine ilişkin açıklama yapılmıştır. Bu durumda, mahkemenin gerekçesi dosya içeriğine uymamaktadır. Şöyle ki; dava, taksim ve TMK.nun 713/2 “maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Hal böyle iken, mahkemece anılan hukuki sebepler bakımından tarafların istek ve savunmaları değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, dosya kapsamından davacı yanın 8.000 TL ( fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) tazminat isteğinin hukuki sebebi anlaşılamamaktadır. 1086 sayılı HUMK.nunda birebir karşılığı bulunmayan ancak Yüksek Yargıtay içtihatlarında ve doktrinde benimsenen ve 6100 sayılı HMK.nun 194/1. maddesinde yer bulan düzenlemeyle; "...taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırmalıdırlar..." hükmüne yer verilmiştir. Davanın doğru biçimde sonuçlandırılması için davanın ne olduğunun anlaşılması gerekir. Mahkemece, dilekçenin içeriğine göre davacının isteğini ve amacını belirleyip uyuşmazlığın ona göre çözüme kavuşturulması gerekir. Davanın niteliği anlaşılamadan hangi kanuni düzenlemeye göre sonuçlandırılacağı noktasına ulaşılamaz.
HUMK.nun 76/1. (HMK.nun 33.) maddesine göre, davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. Hakim, tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçesinde, kullandıkları nitelendirme ile bağlı değildir. HUMK"nun 75/2-3. (HMK.nun 31.) maddesinde, hakimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceğini düzenlemiştir. Yine HUMK.nun 213 ve 230/1-2. ( HMK.nun147 ve 169.) maddelerine göre de, tahkikat hakiminin iki tarafı veya vekillerini çağırarak davanın maddi olguları hakkında beyanlarını alabileceği belirtilmiştir. Ne var ki, mahkemece davacıların anılan tazminat isteğinin hukuki sebebi açıklatılıp somutlaştırılmadığı gibi, hiçbir gerekçe göstermeden de anılan isteğin kabulüne karar verilmiştir. TC Anayasasının 141.maddesinin 3.fıkrasında; bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması vurgulanmıştır. Hüküm tarihi itibari ile yürülükte bulunan HUMK.nun 388.(HMK 297.) maddesinde de; kararların neleri kapsayacağı ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Bu maddenin 3.fıkrası hükmüne göre kararda; kararın iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması, red ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, mahkemece az yukarıda değinilen mevzuat kapsamında, davacıların tazminat isteğinin hukuki sebebi açıklatılıp, bu kapsamda davalıların savunma ve delilleri tespit edilerek, tüm dosya kapsamına göre istek hakkında bir karar verilmesi gerekirken, hiçbir gerekçe gösterilmeksizin anılan isteğin kabulüne karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.
Davacılar ve bir kısım davalılar vekilleri ile davalılar ..., ... ve ..."ın temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulüyle; hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 18,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara, 120,00"er TL peşin harcında istek halinde temyiz eden bir kısım davalılar ile diğer davalılar ... ve müştereklerine ayrı ayrı iadesine, 14.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.