Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29555 Esas 2016/3430 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/29555
Karar No: 2016/3430
Karar Tarihi: 14.04.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/29555 Esas 2016/3430 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Sakatlar ve Engelliler Vakfı adına yayınlanacak derginin satılması işini iş arayan kişilere vererek izin belgesi ve yaka kartı çıkarmasının gerektiğini belirtmiş ve masraf adı altında ayrı ayrı para almıştır. Sanık dolandırıcılık suçundan 3 kez mahkum edilmiştir. Ancak, bir katılanın sanıkla hiç karşılaşmadığı, gelini aracılığıyla para verdiği için sanığın o katılana yönelik herhangi bir hileli hareketinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine, diğer katılanların beyanlarından sanığın hepsine aynı anda mı yoksa farklı zamanlarda mı para aldığı açıkça anlaşılamadığı için yeniden beyanlarına başvurularak sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, sanığın altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde güvenlik tedbirlerinin uygulanması kararı, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında da değerlendirilmesi gereken konulardandır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 157/1, 62, 52/1-2, 53/1 maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43/2, 53/1-c maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi
- Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi ipt
15. Ceza Dairesi         2013/29555 E.  ,  2016/3430 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/1-2, 53/1 gereğince mahkumiyet (3 kez)

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, iş arayan katılanlara, Sakatlar ve Engelliler Vakfı adına yayınlayacağı derginin satılması işini onlara vereceğini söyleyip, bunun için izin belgesi ve yaka kartı çıkarmasının gerektiğini belirterek, masraf adı altında katılanlardan ayrı ayrı para aldığı bu şekilde atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hükmün usul ve yasalara ayrıkı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine; ancak;
    1-Katılan ..."e yönelik eylemi ile ilgili olarak; katılan ..."nin aşamalarda, sanıkla hiç karşılaşmadığını, gelini olan katılan ..."in, kendisinden, yaka kartı alınması için para istemesi üzerine ..."e 150 TL para verdiğini ifade etmesi karşısında, sanığın, katılan ..."ye yönelik olarak herhangi bir hileli hareketinin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, katılan ..."ye yönelik eylemi bakımından unsurları oluşmayan suçtan beraati yerine yazılı şekilde karar verilmesi,
    2-Katılanlar ... ve ..."e yönelik eylemleri ile ilgili olarak ise; aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanacağına ilişkin 5237 sayılı TCK"nın 43/2. maddesinde yer alan düzenleme nazara alınarak; birbirlerini önceden tanıyan katılanların dosyadaki ifadelerinden sanığın katılanları aynı anda mı yoksa değişik zamanlarda mı kandırarak para aldığının açık ve net bir şekilde anlaşılamaması nedeniyle, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, katılanların yeniden beyanlarına başvurularak, sanığın kendilerine yönelik hileli hareketleri ve menfaat teminini aynı anda yapıp yapmadığının açıklattırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3-5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi yine 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden bu yönde de değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 14.04.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.