Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/35067
Karar No: 2021/5326
Karar Tarihi: 18.05.2021

Serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/35067 Esas 2021/5326 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların dolandırıcılık suçunu işledikleri sabit görülerek mahkumiyetleri kabul edilmiştir. Sanıkların, kendilerini emlakçı olarak tanıtarak, okuma yazma bilmeyen katılanın üzerindeki tüm taşınmazları kendi üzerlerine almış gibi göstererek, hileli davranışlarla parsel numaraları belirtilen taşınmazları üçüncü kişilere devrederek haksız menfaat elde ettikleri belirtilmiştir. Mahkeme, sanıkların işlediği dolandırıcılık suçunun nitelikli dolandırıcılık olduğunu kabul etmiştir. Ancak, sanıkların emlakçı olmadıkları ve dolayısıyla mesleklerini kötüye kullanmadıkları gerekçesiyle, suç vasfında yanılgıya düşülerek, sanıklara fazla ceza verildiği belirtilerek karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 158/1-i, 62, 53 maddeleri (dolandırıcılık suçunun tanımı ve cezası)
- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 65/2, 66, 37/4 maddeleri (serbest meslek tanımı ve ticari kazançların vergilendirilmesi)
- 6763 sayılı Kanun'un 34. madde ve 5271 sayılı CMK'ın 253. ve 254. maddeleri (basit dolandırıcılık suçu)
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi (kararın bozulması)
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi         2017/35067 E.  ,  2021/5326 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı
    HÜKÜM : 5237 sayılı TCK"nın 158/1-i, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine


    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... ve sanık ... müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Katılan ..."ın 2009 yılında ... köyünde bulunan 2500 m2 arsasını satmaya karar verdiği ve daha önceden tanıdığı sanık ..."a durumu bildirdiği, sanığın katılanı emlakçılık işiyle uğraşan diğer sanık ..."e götürdüğü ve söz konusu taşınmaz için 7000 TL satışı konusunda anlaştıkları, sanık ..."in kendisi de emlakçı olması sebebiyle taşınmazı başkasına devredeceği bu nedenle satışı kendisi üzerine almasının masraflı olacağından bahisle ortak tanıdıkları olan diğer sanık ..."a vekalet vermesi konusunda katılanı ikna ettiği, daha sonra birlikte notere gittikleri ve katılanın okuma yazma bilmemesinden de yararlanarak sanık ... adına katılana ait.....Köyünde bulunan tüm taşınmazların satışı yetkisini içeren 11.05.2009 tarih 3165 nolu vekaletnameyi aldıkları, daha sonra sanıkların...Tapu Müdürlüğüne giderek 18.05.2009 tarih 8011 yevmiye numaralı senetle ... köyünde bulunan katılan adına kayıtlı 156 ada 8 parsel, 157 ada 19 parsel, 121 ada 19 parsel, 121 ada 33 parsel, 118 ada 5 parsel, 118 ada 11 parsel, 121 ada 89 parsel, 115 ada 5 parsel, 116 ada 8 parsel, 110 ada 12 parsel sayılı toplamda 10 adet taşınmazı sanık ..."e devrettiği, sanık ..."in soruşturma başlamadan önce 15.01.2010 tarihinde 156 ada 8 parsel, 121 ada 33 parsel, 118 ada 11 parsel, 121 ada 89 parsel, sayılı taşınmazları sanığın oğlu olan diğer katılan ..."a devrettiği, taşınmazlardan 116 ada 8 parsel, 118 ada 5 parsel taşınmazları ise üçüncü kişilere sattığı, sanıkların bu şekilde fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanan sadece bir taşınmazı satıp parasını aldığı halde, hileli söz ve davranışlarla okuma yazma bilmeyen katılanın iradesini sakata uğratarak bir adet taşınmazın satışı yapılıyormuş gibi gösterip anılan diğer taşınmazlar için satış yetkisi içeren vekaletname aldıktan sonra parsel numaraları belirtilen taşınmazları alıp üçüncü kişilere devretmek suretiyle, haksız menfaat temin ettikleri olayda; sanıkların savunması, katılanların beyanları, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... ve sanık ... müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK’nın 158/1-i bendinde, serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi, halinin nitelikli dolandırıcılık hali olarak kabul edildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65/2 maddesinde, “serbest meslek faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya meslek bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlandığı, aynı Kanun"un 66. maddesi ise “serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır” denildiği, aynı yasanın 37. maddesinin 4. bendinde ise gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle uğraşanların bu işlerinden doğan kazançlarının bu kanunun uygulanmasında ticari kazanç sayılacağı belirtildiği, yasada kendi nam ve hesabına mesleğin gerektirdiği etik kurallara uygun olarak çalışması gereken kişilerin toplumda kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeleri hali nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiş ise de, bu bendin uygulanabilmesi için failin serbest meslek mensubu olması ve dolandırıcılık suçunu da mesleği gereği kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerektiği, somut olayda emlakçı olduğu belirtilen sanıkların bu görevinin serbest meslek olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle sanıkların eylemlerinin TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen ve 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşmaya tabi basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükümlerinin kurulması suretiyle sanıklara fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi