Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27761 Esas 2016/3422 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/27761
Karar No: 2016/3422
Karar Tarihi: 14.04.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27761 Esas 2016/3422 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kendisini cumhuriyet savcısı olarak tanıtarak müştekinin kimlik bilgilerini elde etmiş ve banka hesaplarının boşaltılacağı yalanını söyleyerek müştekinin 5.275 TL'yi sanığın belirttiği hesaba yatırmasını sağlamıştır. Asliye Ceza Mahkemesi, yapılan yargılama sonucunda sanık ve sanık müdafiinin beraat etmesi gerektiğine karar vermiştir. Ancak, TCK'nın 53. maddesindeki \"velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun bırakılma\" hükmü sanığın altsoyu yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, altsoyu haricindeki kişilerde ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam etmektedir. Oybirliğiyle verilen kararda, hükümdeki düzenlemeye aykırı olan bu hususların düzeltilerek onanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 157/1, 52/2, 53/1, 63/1 maddeleri ve 53. maddenin uygulamasına ilişkin düzenleme.
15. Ceza Dairesi         2013/27761 E.  ,  2016/3422 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53/1, 63/1 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın müştekiyi arayarak kendisini C.savcısı olarak tanıtıp kimlik bilgilerinin ele geçirildiğini ve banka hesaplarının boşaltılmak üzere olduğunu, bu nedenle bankadaki parasını çekip kendisi için özel açtırdıkları banka hesabına yatırmasını istediği, müştekinin 5.275 TL parayı sanığın bildirmiş olduğu hesap numarasına gönderdiğinin iddia edildiği olayda;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın ve sanık müdafiinin beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak,
    TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunma haklarından yoksunluğun ” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindeki kişiler yönünden ise söz konusu hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gerektiği gözetilmeden kanundaki düzenlemeye aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, ""kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.