15. Ceza Dairesi Esas No: 2013/27765 Karar No: 2016/3419 Karar Tarihi: 14.04.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2013/27765 Esas 2016/3419 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın dolandırıcılık suçu nedeniyle mahkumiyet hükmü temyiz edilmiştir. Ancak, kararda TCK’nın 53.maddesinin (1) ve (4) numaralı fıkralarına ilişkin Anayasa Mahkemesi kararı hükümde gözetilmediği için bozulmuştur. Yeniden duruşma yapılmasına gerek olmayan bu hususlar, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca düzeltme yapılarak onanmıştır. Bu düzeltme ile sanığın kendi altsoyu yönünden sadece koşullu salıverme tarihine kadar velayet hakkı, vesayet ve kayyımlık haklarından yoksun kalacağı ancak diğer kişiler yönünden bu hak yoksunluğunun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği belirtilmiştir.
15. Ceza Dairesi 2013/27765 E. , 2016/3419 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Sanığın katılan ... ile birlikte avukat olan katılan ...."nın iş yerine geldiği, katılan ...nin ablasının kocası öldürüldüğünden açmak istediği manevi tazminat davasının vekalet işlemlerinin görüşüldüğü, katılan ...."nın ....den dava harç masrafı olarak 1.300 TL"yi elden aldığı ve sanık ile ...."nin bürodan ayrıldığı, kısa bir süre sonra sanığın büroya dönerek katılanın dava açma hususunda biraz daha düşünmeye karar verdiğini bu nedenle parayı geri istediğini söyleyerek parayı aldığı ve ayrıldığı, bu durumdan parayı veren katılanın haberinin olmadığı olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın beraat kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak, TCK’nın 53.maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunma haklarından yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindeki kişiler yönünden ise söz konusu hak yoksunluklarının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gerektiği gözetilmeden kanundaki düzenlemeye aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde yer alan, 5237 sayılı Kanunun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, ""kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.