11. Hukuk Dairesi 2018/1905 E. , 2019/870 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ .... HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28/09/2017
tarih ve 2016/316 Esas 2017/544 Karar sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi’nce verilen 01/02/2018 tarih ve 2018/207-2018/99 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında .../07/2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi (İHDS) akdedildiğini, daha önce davalı tarafından yürütülen elektrik dağıtım ve perakende satış işinin bu tarihten yana müvekkilince yerine getirildiğini, dava dışı .... ve... tarafından davalı ... aleyhine 2003 yılında taşınmazları üzerine kamulaştırma yapılmaksızın trafo yapıldığından bahisle .../06/2003 tarihinde tazminat davası açıldığını, davanın kabulüne karar verildiğini ve kesinleştiğini, müvekkili tarafından davacılar vekili hesabına 110.578,00 TL’nin 11/06/2007 tarihinden ödendiğini, dosyanın temyiz masrafı olarak ....057,50 TL"nin yine müvekkilince ödendiğini, taraflar arasındaki İHDS m. 7/1,...,4 gereğince müvekkilinin ödemek zorunda kaldığı meblağda davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 110.578,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davacı şirketteki hisselerinin ... Başkanlığı"nca hisse devir sözleşmesi kapsamında özelleştirildiğini, gerek ihale şartnameleri gerek İHDS hükümlerine göre davacının geriye dönük alacak talebinde bulunamayacağını, devir tarihi itibariyle borç ve alacak devri yapıldığını, kendilerine ihbar edilmediğinden yargılama gideri ve faizden sorumlu tutulamayacaklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında imzalanan .../07/2016 tarihli İHDS ile işletme hakkının davacıya devredildiği, sözleşmenin 7/1,...,4 maddesi uyarınca imza tarihinden önce gerçekleşen ve üçüncü kişilerin uğramış olduğu zararlardan davalının sorumlu olduğu, rücuya esas davanın davalı ... aleyhine açıldığı ve davanın davalı şirkete ihbar edildiği, davacı şirketin 689,00 TL peşin harç ile ....065,00 TL kalan harcı, ayrıca ....057,50 TL bakiye harcı da yatırmış olduğu gerekçesiyle davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne, 110.5578,00 TL"nin 11/06/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili isitnaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.665,18 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/02/2019 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde ... Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı Yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile ... özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiye"deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı ..."a ait olmakla birlikte, ..."tan ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamıştır.
... tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı ....07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
Davacı şirket, tüm hisseleri davalı ..."a ait olmak üzere 28.06.2013 tarihine kadar faaliyet göstermiş, bu süreçte özelleştirme işlemleri yürütülmüş, özelleştirmenin tamamlanmasıyla birlikte davacı şirketin hisselerinin tamamı.... Elektrik Yatırım A.Ş."ye devredilerek 28.06.2013 tarihli hisse satış sözleşmesi akdedilmiştir.
Dava konusu ödeme, davacıya ait hisselerin tamamının kamuya ait olduğu, 28.06.2013 tarihli hisse satış sözleşmesinden önce yapılmıştır.
Özelleştirme aşamasında 31.05.2013 tarihinde....tarafından düzenlenen ve beyan edilen devre esas mizan kayıtları temel alınarak “devre esas” bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirilmiş olup dava konusu ödeme bilançoda yer almaksızın işlemler ikmal edilmek suretiyle ..."ın özel sektöre devri gerçekleştirilmiştir.
Bu halde, devre esas bilanço düzenlemeleri yapılmak suretiyle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştirildiğinden, davalı ..."tan geçmiş döneme ilişkin herhangi bir talepte bulunulamaz.
Keza, 28.06.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi"nin 9.... maddesinde de “alıcının, basiretli bir tacir gibi davranmak suretiyle” .... şirketlerin sözleşme tarihi itibariyle mevcut ve fiziki durumunu bilerek hisseleri devir ve teslim aldığı, şirketler hakkında kendisine verilen bilgilerin gerçek durumu yansıtmadığı veya benzer iddiaları ileri süremeyeceği, hisselerin devrinin gerçekleşmesinin ardından, ayıba ve zapta karşı tekeffül hükümleri başta olmak üzere yürürlükteki mevzuat kapsamında herhangi bir fiili veya hukuki nedene dayanarak talepte bulunamayacağı ...” hükmü karşısında da davalının sorumluluğundan söz edilmesi mümkün değildir.
Diğer taraftan 28.06.2013 günlü sözleşmenin 9.4 maddesinde düzenlenen “şirketlerde yapılmış olan her türlü işlemden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerden, kayıtlara intikal etmemiş olsa dahi şirketlerin sorumlu olduğu, bu hususlarda alınmış karar ve yapılmış sözleşmelerle ilgili olarak alıcının ve şirketlerin idare ve ..."ı ilzam edecek hiçbir başvuru ve rücu hakkı bulunmadığı” hükmü de davalının sorumluluğunun olmadığını göstermektedir.
Ayrıca, özelleştirme sürecinde, taraflarca takip edilen dosyalara ilişkin listeler hazırlanarak tesbit tutanakları düzenlenmiş olup, dava konusu ödemeye ilişkin dava ve icra dosyası bu tutanaklarda yer almamaktadır.
Hisselerin tamamının kamuya ait olduğu 28.06.2013 tarihi öncesi yapılan ödeme nedeniyle davacının (devir öncesi) ....07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi"ne istinaden yine hisselerinin tamamı kamuya ait bulunan davalı ..."tan dava konusu alacağı talep etmesi nasıl mümkün değil ise, 28.06.2013 tarihli hisse devir sözleşmesi ile tamamen el değiştiren davacının, kendisi tarafından yapılmayan ödemeyi, kesinleşen devre esas bilançolarda yer almaması nedeniyle davalıdan talep etmesi de hukuken mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü, davacı yönünden sebepsiz zenginleşme, davalı yönünden ise ikinci kez aynı parayı ödeme sonucu doğuracaktır.
Sonuç olarak, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ....07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi kapsamında bulunmaması nedeniyle 28.06.2013 günlü Hisse Satış Sözleşmesi hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiğinden, 28.06.2013 günlü sözleşmeden önce gerçekleşen dava konusu ödemeden dolayı, 28.06.2013 sözleşmenin 9.... ve 9.4 maddeleri gereğince davalının sorumluluğu bulunmadığından dava reddedilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesi gerekirken, bu yöne ilişkin davalının temyiz isteminin reddine yönelik sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.