22. Hukuk Dairesi 2016/8175 E. , 2019/5720 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı şirkete ait hastanede 10.09.2012 tarihinde düzenlenen belirli süreli hizmet sözleşmesine istinaden üroloji uzmanı operatör doktor olarak çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 07.03.2013 tarihinde işverence haksız olarak feshedildiğini, yazılı fesih bildirimi yapılamadığı gibi şifai olarak ileri sürülen sebeplerin de gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek bakiye çalışama süresine ilişkin ücret alacağı ile, birikmiş ödenmeyen maaş farkı ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, iş akdinin hasta şikayetleri nedeni ile haklı sebeplerle feshedildiğini, dava konusu alacakların dayanaksız olduğu, iddia edilen ücretin doğru olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak yazılan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının aylık ücret miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanun"un 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
Somut olayda, taraflar arasında, davacının davalıya ait hastanede üroloji uzmanı operatör doktor olarak çalıştığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı aylık ücretinin 10.000,00 TL olduğunu, sözleşmede yer alan kadarının banka aracılığı ile, kalanın ise haricen elden ödendiğini, bu konuda davalı işyeri ile iki ayrı sözleşme imzalandığını, düşük ücret üzerinden imzalanan sözleşmenin resmi makamlara verildiğini, gerçek ücreti üzerinden düzenlenen sözleşmenin ise kendisine verilmediğini, bu konuda davalı işverene ihtarname gönderdiğini iddia etmiş, davalı ise davanın ücretinin 2.000,00 TL olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece dosyaya sunulan ve davalı hastanede başka uzmanlık dallarında çalışan doktorların sözleşmeleri esas alınmak suretiyle davacının aylık ücretinin 10.000,00 TL olduğuna dair karar verilmiş ise de bu kabul dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Nitekim emsal ücret araştırması için Türkiye Sağlık İşçileri ...’na yazılan müzekkere cevabında da davacının mesleki kıdemi ve niteliklerine göre aylık 5.000,00 TL civarında ücret alabileceği, bunun ikramiye ve sosyal yardımlarla birlikte 7.000,00 TL civarında olabileceği bildirilmiştir.
Emsal ücret araştırmasının dosya kapsamına göre yeterli olmadığı, sendikadan gelen cevabi yazıların da davacı iddiasını doğrulamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemenin aylık ücret miktarını, tanık beyanlarına göre ve dosyaya sunulan ancak nitelikleri farklı olup davacı ile aynı uzmanlığı bulunmayan Dr. ... ve Dr. ... isimli doktorlara ait sözleşmeleri esas alarak belirlemesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılacak iş, davacının unvanı ve kıdemi de esas alınarak fesih tarihi itibarıyla ilgili meslek odalarından ve diğer kuruluşlardan yapılacak emsal ücret araştırması ve Türkiye İstatistik Kurumu"nun resmi internet sitesindeki “Kazanç Bilgisi Sorgulama” kısmındaki bilgiler de dikkate alınarak belirlendikten sonra, sonucuna göre kabul edilen alacak hakkında karar verilmesi gerekir
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.