Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5630
Karar No: 2016/8011
Karar Tarihi: 20.09.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/5630 Esas 2016/8011 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/5630 E.  ,  2016/8011 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı BEDAŞ ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı belediyenin yolu genişletip hiçbir önlem almaması ve davalı ..."nın elektrik direğine ilişkin gerekli proje ve yer değişikliği yapmaması nedeniyle müvekkiline kasko sigortalı araç akşam seyir halindeyken sonradan genişletilmiş yolda elektrik direğine çarpması sonucu sigortalısına 10.06.2013 tarihinde ödenen 8.243 TL hasar tazminatının ödeme tarihinden işleyecek faiziyle davalılardan rücuen tahsilini talep etmiştir.
    Davalı BEDAŞ ... vekili, müvekkilinin husumet ehliyetinin olmadığını, olayın meydana gelişinde kusursuz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin hizmet kusuru olmadığını, olayla müvekkili kurum eylemleri arasında illiyet bağı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabul kısmen reddine, 6.183,51 TL"nin 10/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı BEDAŞ ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı tarafça sigortalısına ödenen 8.243 TL hasar tazminatının rücuen tahsili talep edilmiş, mahkemece 6.183,51 TL"ye hükmedilmiş, yani dava davacı bakımından 2.059,49 TL için reddedilmiştir.
    6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
    Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davacı bakımından kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan kasko rücu istemine ilişkindir.
    Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... ..."de caddede yol genişletme çalışması yapan davalı ..."nın aydınlatma direğini genişletilmiş yol içerisinde bıraktığı, gerekli onarım henüz tamamlanmadan yolun trafiğe açıldığı, yol ortasında bulunan engelleri zamanında kaldırmadığı ve gerekli tedbirleri almadığından %75 oranında kusurlu olduğu, elektrik direği sahibi davalı BEDAŞ ..."nın ise yol ortasında bulunan aydınlatma direğini yerinden söküp kaldırmamakla olaydan sorumlu olduğu belirtilmiş ise de, yol genişletme çalışması yapmayan, elektrik direğinin genişletilmiş yolda kaldığına ilişkin bilgisi olduğu yönünde dosyada delil bulunmayan, ilgili caddenin trafiğe açılması kararının alınmasında yetkili olmayan davalı BEDAŞ ... bakımından dava takip yetkisinin (pasif husumet ehliyetinin) olmadığı gözetilmeden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    3-Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden (re"sen) dikkate alınması zorunludur.
    Belediyelerin de içerisinde bulunduğu kamu tüzel kişileri, kamu hizmeti görmekle yükümlü bulunmaları nedeniyle kamu hizmetleri sırasında verdikleri iddia olunan zararlardan dolayı oluşan sorumlulukları özel hukuk hükümlerine tabi değildir. Kamu tüzel kişilerinin, yasalar tarafından kendilerine verilen görev ve yetkilerin kullanılması sırasında oluşan zararlar niteliği itibariyle hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar olup, bu zararların tazmini amacıyla anılan idarelere karşı hizmet kusurlarına dayalı olarak İdari Yargılama Usulü Hakkındaki Kanun’un 2. maddesi hükmü uyarınca idari yargı yerinde tam yargı davası ikame edilmesi gerekmektedir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 04.11.2015 tarih ve 2015/17-731, 2015/2366 K. (ve 5 adet emsal dosya) sayılı kararı ile de; "Davalının hizmet kusuruna dayalı zararın tazmini için açılan eldeki davanın bir tam yargı davası olması nedeniyle davada idari yargı mercileri görevli olduğundan yerel mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır." denilmek suretiyle hizmet kusuruna dayanılarak açılan davalarda idari yargının görevli olduğu belirtilmiştir.
    Somut olayda, davacı vekili müvekkiline kasko sigortalı aracın sonradan genişletilmiş yolda aydınlatma direğine çarpması sonucu sigortalısına ödenen hasar tazminatının davalı BEDAŞ ..."dan ve yolu genişletip hiçbir önlem almadığı iddiasıyla hizmet kusuruna dayalı olarak davalı ... Belediyesi"nden rücuen tahsili için dava açmıştır.
    O halde mahkemece, hizmet kusuruna dayanılarak davalı ... Belediyesi aleyhine açılan davanın HMK 114/1-b. maddesi gereğince yargı yolu caiz olmadığından HMK 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    4-Bozma neden ve şekline göre, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı BEDAŞ ... vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA,(4) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 20/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi