Esas No: 2019/1655
Karar No: 2021/43
Karar Tarihi: 27.01.2021
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/1655 Esas 2021/43 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1655
Karar No : 2021/43
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Organik Gıda ve Tarım Ürünleri ve Ticaret İthalat İhracat Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :…Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli 03/10/2016 tarih ve 91 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın kıymetinin gözetim belgesinde yer alan kıymete yükseltilmek suretiyle beyanı sonrasında fazladan ödendiği iddia olunan vergilerin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair karara vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca eşyanın kıymeti satış bedeli olup İthalatta Gözetim Uygulamasına İlişkin Tebliğ ile belirlenen kıymet, Gümrük Kanunu'na göre eşyanın gerçek satış bedeli değildir.
Davacı, gözetim belgesinde yer alan birim kıymete yükseltilmek suretiyle beyanname vermiş ise de fazladan tahakkuk ettirilen vergilerin davacıya iadesi gerekmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi işlem ve eylemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdareyi, eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutan Anayasa'nın 125. maddesinin son fıkrası, yargı yeri kararı uyarınca iadesi gereken bir miktar paranın, idarenin tasarrufunda kalan sürede ilgilisi tarafından tasarruf edilememesinden doğan zararın giderilmesini de kapsamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen tutarların dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya iadesine karar vermiştir.
Davalının istinaf istemini inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Vergi Dava Dairesi, vergi mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle istemi reddetmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin 16/04/2019 tarih ve E:2018/1746, K:2019/2817 sayılı kararı:
Kararın dava konusu işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrası aynı gerekçe ve nedenlerle uygun görülmüş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.
Kararın ödeme tarihi ile idareye başvuru tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasına gelince;
İdareyi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü tutan Anayasanın 125. maddesinin son fıkrası, yargı yeri kararı uyarınca iadesi gereken bir miktar paranın idarenin tasarrufunda kalan sürede ilgilisi tarafından tasarruf edilememesinden doğan zararın giderilmesini de kapsamaktadır. İadesi gereken tutar yönünden vergi idaresi ile davacı arasındaki ilişki, iadenin yargı kararıyla hüküm altına alınması nedeniyle yönetilen-idare ilişkisi olmaktan çıkarak, bir borç ilişkisine dönüşmüştür. Dolayısıyla, bu ilişkinin borçlusu tarafından alacaklısına, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre faiz ödenmesi gerekmektedir.
Bu durumda ödenecek tutarın davacıya faiziyle iadesinde faizin başlangıç tarihinin 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda yer alan düzenlemeler uyarınca idareye başvuru tarihi olarak kabulü ile yasal faiziyle iadesi gerekirken, ödeme tarihi olarak kabulü suretiyle yasal faiziyle iadesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle davaya konu işlemin iptali ile kararın fazladan ödenen tutarların idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına ödeme tarihi ile idareye başvuru tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasının ise bozulmasına karar vermiştir.
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Fazladan tahsil edilen vergilerin iadesinde mükelleflerin mülkiyetlerinde bulunan ekonomik değerlerden mahrum kaldığı dönemde genel yarar ve kişi yararı arasındaki dengenin korunması için yasal faizin başlangıcının ödeme tarihi olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Vergi Dava Dairesi bu ek gerekçeyle bozulan kısım yönünden ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Temyize konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Davacıya iadesi gereken tutara uygulanacak faizin başlangıç tarihinin davacı yönüyle kesinleşen dava tarihi olduğu gözetilmeden verilen ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Vergi mahkemesince verilen ilk kararın, davacıya ödenecek tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrası davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmadığından kesinleşmiştir.
Bu durumda mahkemece kesinleşen hüküm fıkrası ile ilgili olarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle verilen, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmesine ilişkin ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2-… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
27/01/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.