Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1027
Karar No: 2021/113
Karar Tarihi: 27.01.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/1027 Esas 2021/113 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1027
Karar No : 2021/113

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Mad. San. Tic. Ltd. Şti.
(Eski Unvanı: Tasfiye Halinde ... Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …

VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 04/12/2019 tarih ve E:2015/215, K:2019/9235 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 07/11/1996 tarih ve 22810 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1996/8676 sayılı Bakanlar Kurulu kararı nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen 100.000,00 TL maddi zararın idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 04/12/2019 tarih ve E:2015/215, K:2019/9235 sayılı kararıyla;
Davacı şirketin Çanakkale ili, Merkez İlçesi, ... Köyü ... ve ... parselinde kayıtlı taşınmazların mülkiyetini 31/07/1991 tarihinde iktisap ettiği; 14/04/1992 tarihinde onaylanan mevzi imar planı gereğince anılan taşınmazların ticari alan içinde kaldığı; ancak daha sonra dava konusu zarara neden olduğu iddia edilen Bakanlar Kurulunun 07/11/1996 tarih ve 22810 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1996/8676 sayılı kararı ile Troya Tarihi Milli Parkı sınırları içine alındığı göz önüne alınarak maliki olduğu taşınmazları üzerinde sanayi tesisi yapabilmek için, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne 28/01/2008 tarihinde izin isteminde bulunduğu; davalı idarenin davacı isteminin reddine dair … tarih ve … sayılı işlemi ile bu işleme yapılan itirazın reddine dair … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği; anılan kararın temyizi üzerine, Danıştay Altıncı Dairesinin 11/04/2013 tarih ve E:2009/13551, K:2013/2475 sayılı kararı ile mahkeme kararının onandığı; onama kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmadığından mahkeme kararının 10/09/2013 tarihinde kesinleştiği; davacı tarafından, kesinleşen bu karar uyarınca taşınmazları üzerinde ancak tarla olarak tasarrufta bulunabileceği ve yapılaşma izni olmadığının sabit olduğu, taşınmazların imar durumu ticari alanda iken 25/06/2012 tarihinde 4.200.000,00 TL rayiç değerinde olduğu halde Bakanlar Kurulu Kararı nedeniyle çok değer kaybettiği, idarenin bu karardan (taşınmazların bulunduğu alanı, milli park ilan eden Bakanlar Kurulu Kararı) kaynaklanan zararının tazmin edilmesi gerektiği ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için bakılmakta olan davanın 24/07/2014 havale tarihli dilekçeyle açıldığı tespitlerine yer verilerek,
Davacı tarafından, daha önce yapılan mevzi imar planı doğrultusunda maliki olduğu taşınmazlar üzerinde sanayi tesisi yapılması için Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne 28/01/2008 tarihinde başvuruda bulunulduğu; bu başvurunun davalı idarenin … tarih ve … sayılı yazıyla reddi yolunda işlem tesis edildiği; davacının bu ret işlemine yaptığı itirazın davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemi ile aynı gerekçelerle reddedildiği; bu işlemler sonucunda 07/11/1996 tarih ve 22810 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile davacı tarafından davaya konu taşımazların bulunduğu alanın milli park alanı içinde kaldığının öğrenildiği ve öğrenme tarihinden itibaren kanuni dava açma süresi içinde, tazminat ödenmesi konusunda idareye başvuruda bulunulmadığı, herhangi bir tam yargı davası açılmadığı,
Ayrıca, Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü işlemlerinin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği; anılan kararın temyizi üzerine, Danıştay Altıncı Dairesinin 11/04/2013 tarih ve E:2009/13551, K:2013/2475 sayılı kararı ile mahkeme kararının onandığı ve bu onama kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulmadığından mahkeme kararının 10/09/2013 tarihinde kesinleştiği,
Davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi mahkeme kararının kesinleştiği tarihte zararının ve zarar miktarının kesin olarak ortaya çıktığı ve davacı tarafından öğrenildiği kabul edilse dahi, bakılmakta olan tam yargı davasının 10/09/2013 tarihinden itibaren 60 gün içinde açılması gerekirken, bu süresinin son günü olan 09/11/2013 tarihinden çok sonra 24/07/2014 tarihinde açıldığı; bu nedenle davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuki olanak bulunmadığı gerekçesiyle,
Davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemle mülkiyet hakkının ihlal edildiği, bu nedenle somut olayda 60 günlük dava açma süresinin uygulanamayacağı, Anayasa Mahkemesinin 2014/6673 başvuru numaralı kararında da belirtildiği üzere hak düşürücü sürelerin yorumlanmasında bireysel yarar ile kamu yararı arasındaki dengenin gözetilmesi ve bu itibarla somut uyuşmazlıkta dava açma süresinin genel zamanaşımı süresi olan 10 yıl şeklinde kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyiz dilekçesinde davacı tarafından, dava konusu işlemle mülkiyet hakkının ihlal edildiği, bu nedenle somut olayda dava açma süresinin genel zamanaşımı süresi olan 10 yıl şeklinde kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan idari işlem türleri arasında ayrım gözetilmeksizin dava açma süresinin kural olarak Danıştayda 60 gün olduğu yönündeki düzenleme ile aynı Kanun'un 12. maddesinde bulunan ilgililerin haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri ya da ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilecekleri şeklindeki hüküm karşısında bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Bu çerçevede, temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 04/12/2019 tarih ve E:2015/215, K:2019/9235 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 27/01/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi