Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12601
Karar No: 2016/7999
Karar Tarihi: 20.09.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/12601 Esas 2016/7999 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/12601 E.  ,  2016/7999 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu ve kardeşleri olan müteveffanın karşıdan karşıya yaya olarak geçtiği sırada davalıların sürücüsü, maliki ve zorunlu trafik sigortacısı olduğu ticari okul servisinin kırmızı ışıkta geçerek tam kusurlu olarak çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini, müvekkillerinin hem gerçek hem farazi desteğini kaybettiklerini, cenaze giderlerine de maddi tazminat olarak hükmedilmesi gerektiğini beyanla şimdilik davacı baba ... için 10.000 TL maddi, davacı anne ... için 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden, sigorta şirketi için başvuru tarihi olan 12.03.2012 tarihinden işleyecek ticari faiziyle tüm davalılardan, davacı baba ... için 50.000 TL manevi, davacı anne ...için 50.000 TL manevi, davacı kardeş ... için 20.000 TL manevi, davacı kardeş ...için 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle taleplerini maddi tazminat bakımından davacı baba ... için 16.601,32 TL, davacı anne ...için 20.650,34 TL "ye yükseltmiştir.
Davalı ..., kusur durumunu kabul etmediğini, ceza davası sonucunun beklenmesi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...Ş. vekili, destekten yoksun kalma raporunun aktüerya uzmanı bilirkişiden alınmasını, müvekkilinin poliçe limitiyle ve sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, yasal faiz uygulanması gerektiğini, SGK"dan ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, a)davacı ..."ın maddi tazminat talebinin kabulü ile 16.601,32 TL"nin kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken (davalı ... şirketi açısından taleple bağlı kalınarak 12/03/2012 tarihinden itibaren faiz başlamak ve sigorta poliçesiyle sınırlı olmak üzere) alınarak davacı ..."a verilmesine, b)davacı ..."nın maddi tazminat talebinin kabulü ile 20.650,34 TL"nin kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken (davalı ... şirketi açısından taleple bağlı kalınarak 12/03/2012 tarihinden itibaren faiz başlamak ve sigorta poliçesiyle sınırlı olmak üzere) alınarak davacı ..."ya verilmesine, c)tüm davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, - ... için 8.000 TL,- ... için 8.000 TL,- ... için 3.000 TL,- ... için 3.000 TL manevi tazminat miktarlarına kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara belirtilen miktarlar kadar ödenmesine, d)fazlaya ilişkin taleplerin reddine, maddi tazminat yönünden karar tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul edilen miktar üzerinden davacılar vekili için 4.397,68 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, manevi tazminat yönünden karar tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul edilen miktar üzerinden davacılar vekili için 2.520,00 TL ücreti vekaletin sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, manevi tazminat yönünden karar tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince reddedilen miktar üzerinden sigorta şirketi dışındaki davalılar vekilleri için 2.520,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak sigorta şirketi dışındaki davalılara ödenmesine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava davacılar murisinin ölümü nedeni ile 6098 sayılı TBK."nun 53. maddesi gereğince destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
818 sayılı BK."nun “ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet” başlıklı 53. maddesi: “Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretine haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararıyla da mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” hükmünü içermektedir.
Hukuk hakiminin kural olarak ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı olmadığı ancak aynı olay nedeniyle ceza yargılamasında hükme dayanak alınan maddi olgularla ve özellikle “fiilin hukuka aykırılığı” konusunda tamamen bağlı olacağı gerek öğreti gerekse de yargısal uygulamada istikrarla kabul edilmektedir.
Hal böyle olunca, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararı, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşır. (...)
Mahkemece kusur yönünden yargılama sırasında alınan ve kazada davalı araç sürücüsü ..."in %100 oranında kusurlu, müteveffanın ise kusursuz olduğunu bildiren bilirkişi raporu benimsenerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davaya konu kaza ile ilgili olarak ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin ... Karar sayılı dosyasında, taksirle ölüme neden olmak suçundan davalı araç sürücüsü ... hakkında açılan kamu davasının yargılaması sırasında Adli Tıp Kurumu"ndan alınan seçenekli rapora göre sanık davalı araç sürücüsü ..."in olayda alt düzeyde tali kusurlu, müteveffanın ise asli kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece rapordaki bu seçenek benimsenerek sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve hükmün temyizi üzerine ... Dairesi"nin 14.11.2014 tarihli ilamıyla kusur yönünden de onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de; yargılama sırasında keşif sonucu makine mühendisi ve polis memuru bilirkişiden alınan ve mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ile yukarıda anılan ceza yargılaması sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda belirlenen kusur durumu yönünden çelişki meydana geldiği açıktır.
O halde, mahkemece, ceza dosyası getirtilerek, öncelikle ceza yargılaması ile eldeki davada kusur yönünden meydana gelen çelişkilerin giderilmesi bakımından ceza dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile eldeki davada alınan bilirkişi raporu birlikte irdelenerek, tüm dosya kapsamı ile oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden aynı bilirkişilerden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de; somut olayda, zarar veren araç ticari nitelikte otobüs (servis) olduğundan, dava konusu haksız eylemin TTK.’nun 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinde bulunmasına ve davacılar tarafından avans faizi talep edilmesine rağmen, 6100 sayılı HMK’nin 26. maddesine (mülga 1086 sayılı HUMK"nin 74. maddesi) ve talebe aykırı biçimde yasal faize hükmedilmesi isabetli olmamıştır.
3-Kabule göre de; 2918 Sayılı KTK"nin 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b maddesi gereğince trafik sigortacısının zarar giderim yükümlülüğünün süresi, rizikonun ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya iletildiği tarihten itibaren 8 işgünü olarak belirlenmiştir. Bu sebeple usulüne uygun bir başvuru yapılıp yasada belirlenen süre dolmadan trafik sigortacısı bakımından alacağın muacceliyetinden ve dolayısıyla temerrüdünden söz edilemez. Davalı trafik sigortacısı ..."ye başvuru tarihi 12.03.2012 olduğu halde, mahkemece davalı .... aleyhine ... tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda belirtilen maddelere göre davalı ...şirketine başvuru tarihine 8 işgünü eklenilmek suretiyle o tarihten itibaren davalı ... şirketinin temerrüt faizinden sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
4-Kabule göre de; davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine; reddedilen her bir dava yönünden de kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; her bir davacı lehine hükmedilen manevi tazminat ve maddi tazminat için kendisini vekille temsil ettiren lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken toplam manevi tazminat miktarı ve toplam maddi tazminat miktarı üzerinden iki vekalet ücreti takdir edilmesi, her bir davacı yönünden de, reddedilen manevi tazminat tutarı dikkate alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri gerekirken, reddedilen toplam manevi tazminat miktarı üzerinden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
5-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ...Ş. vekilinin yargılama gideri, maddi tazminat ve manevi tazminata yönelik temyiz istemlerinin incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (4) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının,(3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,(5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre davacılar vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yargılama gideri, maddi tazminat ve manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 20/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi