Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17891 Esas 2016/13547 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17891
Karar No: 2016/13547
Karar Tarihi: 08.11.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/17891 Esas 2016/13547 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2016/17891 E.  ,  2016/13547 K.

    "İçtihat Metni"

    ...


    Dava, toplam 2.544,27 TL tutarındaki takibe davalının yapıtığı itirazın iptali ile icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen şekilde davanın kısmen kabulü ile takibin 1.926,91 TL asıl alacak ve 194,33 TL işlemiş faizi olarak devamına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı “Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ve ayrıca 5236 sayılı Kanun, katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2016 yılı için 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 2.190,00 TL olarak değiştirmiştir.
    Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının saptanmasında alacağın tamamının gözetilmesi; tümü dava konusu yapılan bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427’nci maddesi hükmü gereğidir.
    Somut olayda, davacı kurum avukatının temyiz istemi bakımından redde konu toplam tutarın 423 TL olduğu dikkate alındığında, reddedilen kısmın yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğundan, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulması miktar itibariyle mümkün değildir.
    ./..


    Hal böyle olunca, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle, kesinliği nedeniyle reddi gerekir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 08.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.


    ...

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.