Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, davacı sigorta şirketi tarafından kasko poliçesi ile sigortalı olan ..."ye ait ... plakalı aracın 14.07.2010 tarihinde ... plakalı araçla çarpışması sonucu iki araçta da hasar meydana geldiğini, kazanın oluşumunda ... plakalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, aracın kaza tarihinde davalı ..."ın sevk ve idaresinde ve diğer davalı ... adına kayıtlı olduğunu, kaza sonrası sürücü ..."ın 215 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, müvekkilince sigortalısına 16.549 TL hasar tazminat bedeli ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının kusuruna karşılık gelen 12.411,75 TL tazminatın sigortalıya ödeme tarihi olan 17.09.2010 tarihinden işleyecek avans faiz oranı ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, tutanağın ve kusur oranının hatalı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın KABULÜNE, 12.411,75 TL"nin ödeme tarihi olan 17.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA 20.9.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.