19. Hukuk Dairesi 2016/15579 E. , 2018/834 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacının davalı şirkete 18302 meyve kasası teslim ettiğini, ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/537 Esas sayılı dosyasında 18302 kasa teslim ettiğinin sabit olduğunu, 6570 adet meyve kasasının önceki dava sırasında teslim edildiğini, önceki davada 1500 kasa için karar verildiğini, bakiye 10232 kasa kaldığını, kasaların her biri için aylık kira bedeli ödendiğini ileri sürerek, 600.917,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, emtianın tesliminden sonra kasaların iadesine dair bir hükmün sözleşmede bulunmadığını, istenen bedelin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, kasaların kullanma ömürlerinin dolduğu, davacının kasaların bedellerini isteyemeyeceği, kira bedelinin talep edilebileceği, kasaların kira bedelinin 202.726,54 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne 202.726,54 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasındaki mal satım sözleşmesinde yer alan meyve ve sebze kasalarının belli bir süre içinde davalı tarafından davacıya iade edilmesi gerektiğine ilişkin hükmün davalı tarafından ihlal edilmesinden kaynaklanan alacağın tahsilini amaçlayan bir davadır. Taraflar arasında görülüp kesinleşen Kadıköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2007/537 Esas 2009/374 Karar sayılı dosyada kesinleşen davaya ilişkin maddi vakıalara göre davalının davacıya iade etmesi gereken kasanın 11.732 adet olduğu, bunun 1.500 adedinin bedelinin işbu dava ile hüküm altına alındığı, yine davacının bu kasaları iade etmesi gereken tarihin ilk dava tarihi olan 09.12.2002 tarihinden 4 ay önce olan 09.08.2002 tarihi olduğu, bu tarih ile ilk dava tarihi arasındaki sürede davacının davalıda kalan kasalar için bu kasaları tedarik ettiği dava dışı kişiye belli bir kira bedeli ödemek zorunda kaldığı saptanmıştır. Ayrıca her bir kasa bedelinin 3 Euro ve kasanın aylık kira tutarının 0,55 TL/ay olduğu hususları da kesinleşen karar ile sabit olmuştur.
Temyiz incelemesine konu davada ise davacı davalıdan alamadığı 10.232 adet kasa bedelini ve ayrıca iade alamadığı işbu kasalar için ilk dava tarihi olan 09.12.2002 tarihi ile işbu dava tarihi olan 05.04.2011 tarihleri arasındaki geçen sürede kasayı tedarik ettiği kişiye ödemek zorunda kaldığı kira bedelini talep etmektedir. Davacının davalıdan kalan kasalarını üçüncü bir kişiden kiralayarak kullandığı ve bu kasaları üçüncü kişiye iade edinceye kadar ona kira ödemek zorunda kalacağı ilk davadaki maddi vakıalara göre sabit olmuştur. Davalı, davacı ile arasındaki mal satım sözleşmesi gereğince davacının kasalarını iade ile yükümlüdür. İade etmemekle hem kasaların iadesinden, aynen iade mümkün olmazsa bedelinden hem de geç iade nedeniyle davacının katlanmak zorunda olduğu kira bedelinden sorumludur. Bu durumda mahkemece davacının davalıda kalan 10.232 adet kasasının 3 Euro/adet birim fiyatının TL karşılığı üzerinden değerini ve 10.232 adet kasanın 0,55 TL/ay birim fiyatı üzerinden 09.12.2002-05.04.2011 tarihleri arasındaki kira bedelini saptatarak bu bedellerin davalı tarafından davacıya ödenmesine hükmetmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece dava konusu kasaların dava süreci içinde ekonomik ömrünü yitirdiği gerekçesiyle kasaların bedelinin de iadesi talebini reddetmesi doğru olmadığı gibi, davacının üçüncü kişiye ödemek zorunda kaldığı kira bedelinin davalı tarafından sözleşmenin ihlali kapsamında ödenmesi gerektiği düşünülmeden, bu bedelin ecrimisil sayılarak sadece 5 yıllık kısmının hüküm altına alınması, ayrıca hesaplanan bedelden %20 yıpranma indirimi yapılması da doğru olmamış bu nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,peşin harçların istek halinde taraflara iadesine, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.