Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/29570 Esas 2013/2875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2011/29570
Karar No: 2013/2875
Karar Tarihi: 13.02.2013

Hırsızlık - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2011/29570 Esas 2013/2875 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık suçundan sanıkların mahkumiyetine karar verdi. Ancak, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin belirlenmesi ve tekerrür durumunda en ağır cezanın esas alınması gibi hükümlerde hatalar bulunmaktaydı. Bu nedenle, karar bozuldu ve hüküm fıkrasından belirtilen bazı bölümler çıkarılarak düzeltildi. Sanıkların savunma avukatlarının temyiz itirazları yerinde görülmüştü. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-e maddesi ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 108. maddesi gibi kanun maddeleri ele alınmıştı.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi         2011/29570 E.  ,  2013/2875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    I-Sanıklar ... kızı ..., ... ve ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
    Sanıkların eyleminin, müştekinin inşaatinde kullanımları gereği açıkta bırakılan iskele demirine yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesi uyarınca denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi, hükmü veren Mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu düşünülmeden sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 58/7. maddesi gereğince “cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” karar verilmesiyle yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin süresinin de belirlenmesi,
    2-Sanık ... hakkında kurulan hükümde, birden fazla tekerrüre esas alınabilecek hükümlülüğün bulunması halinde, 5275 sayılı CGTİHK’ nın 108/2. maddesi gereğince bunlardan en ağırının esas alınması gerektiği gözetilmeyerek, yazılı biçimde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... kızı ..., ... ve ... ile sanık ... müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 1 yıl süre ile belirlenen denetim süresine ilişkin bölüm ile ayrıca sanık ... bakımından 5237 sayılı TCK" nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak, hüküm fıkrasına “Sanık ... hakkında Üsküdar 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.10.2004 gün ve 768/889 sayılı ilamıyla mükerrir olduğu anlaşıldığından; sanık hakkında hükmolunan cezanın, 5237 sayılı TCK"nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” cümleleri eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    II-Sanıklar ... kızı ... ile ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanıkların eyleminin, müştekinin inşaatinde kullanımları gereği açıkta bırakılan iskele demirine yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-e maddesine uyduğu gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
    2-Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... kızı ... ve ... ile müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 13/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.