(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2012/17022 E. , 2013/2865 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanıkların müştekiye ait suça konu motorsikleti etrafı çitle çevrili müstakil evin eklentisi niteliğindeki bahçeden çaldıklarının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında TCK"nın 142/1-b maddesi yerine 141/1. maddesiyle yazılı şekilde uygulama yapılması, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 53/3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-5271 sayılı CMK."nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak, yerlerine "" 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına"" cümlesinin ayrı ayrı eklenmesi ve yine hüküm fıkrasından yargılama giderlerinin müteselsilen alınmasına ilişkin bölümün çıkarılarak, yerine ""sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı; ortak yargılama giderlerinden de eşit olarak sorumlu tutulmalarına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesine gelince;
Sanığın hırsızlık kastı ile hareket edip müştekiye ait evin eklentisinden düz kontak yapmak suretiyle suça konu motorsikleti almak şeklindeki eylemlerinin bir bütün halinde hırsızlık suçunu oluşturduğu, mülkiyet ya da zilyetliğin sanıklar yedine geçtikten sonra motorsiklete zarar verilmesinin ikincil bir suç oluşturmayacağı, müştekinin fiili kullanımından çıkan ve artık sanığın hakimiyetinde bulunan motorsiklete zarar verme eyleminin mala zarar verme suçunun unsurları arasında bulunan ""başkasının taşınır malını tahrip eden…"" unsurunu içermediği ve bu eylemin müştekiye yönelik olarak gerçekleşmediği anlaşıldığından; unsurları itibariyle oluşmayan mala zarar verme suçundan sanıkların beraatı yerine, yazılı biçimde mahkumiyetlerine hükmedilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre,
1-Kasten işlemiş oldukları suçlardan dolayı hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK"nın 53/1-c bendinde belirtilen haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yalnızca, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 53/3 fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-5271 sayılı CMK."nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 13/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.