Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1237
Karar No: 2014/3458
Karar Tarihi: 28.03.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/1237 Esas 2014/3458 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/1237 E.  ,  2014/3458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KORKUTELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 01/11/2013
    NUMARASI : 2006/368-2013/526

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

    Kadastro sonucu Y. K. Köyü çalışma alanında bulunan 207 ada 5 parsel sayılı 7553637,42 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak ve kayalık vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı K. Belediyesi Tüzel Kişiliği çekişmeli taşınmazın davalı Y. K. Köyü Yaylası sınırlarında gösterildiğini aslında bir kısmının K. Yaylası sınırlarında kaldığını ve yayla niteliğinde olduğunu, yaylaların idari sınırları gözetilerek kendi yaylaları sınırlarında kalan kısmın ifraz edilerek K. Yaylası sınırlarında kalacak şekilde tespitine, olmadığı takdirde K. ve Y. Yaylası adına müştereken tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; davacı tarafça Hazine adına yapılan kadastro tespitine herhangi bir itirazın bulunmadığı, sadece mera vasfında olduğu iddia olunan yerin davacı köy idari sınırları içerisine alınmasının talep edildiği, Mera Kanunu"nun 29. maddesine göre, bu talebin tahsis çalışmaları süren yerin mera olarak tahsisinde ve aidiyetinin belirlenmesinde önemli olmadığı, idari sınırların sırf bu sebeple değiştirilmesini talep etmekte davacının hukuki yararının bulunmadığı, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 4. maddesinde düzenlenen çalışma alanına itiraz süresi içinde açılmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; mahkemenin kabulü dosya kapsamına uygun bulunmadığı gibi, davacının talebine ilişkin nitelendirmesi de hatalıdır. Davacı, mahkemenin de kabülünde olduğu gibi idari sınırlarda değişiklik talebinde bulunmuşsa da ayrıca taşınmazın yayla olduğu iddiasında da bulunmuştur. Mahkemece yayla iddiası konusunda herhangi bir araştırma inceleme yapılmamıştır. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yayla tahsis çalışmalarının yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kesinleşip kesinleşmediği ve buna ilişkin harita ve belgeler ile tespit tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise, İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, fen bilirkişi, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, ne suretle zilyet edildiği, yayla olarak kullanılıp kullanılmadığı, en yakın yerleşim merkezine uzaklığı sorulup belirlenmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmelidir. Jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yaptırılmalı, tahsis kararı varsa kadastro paftası ile tahsise ait haritanın ölçekleri çakıştırılarak fen bilirkişisince kapsamı belirlenmeli, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın belirtilen dönem içindeki niteliği ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen raporlar alınmalı, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi