10. Hukuk Dairesi 2016/5317 E. , 2016/13520 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, kesildiği tarih itibariyle yaşlılık aylıklarının ödenmesi gerektiğinin tespiti ile aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 58. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen Geçici 54. maddede “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/03/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.
4 üncü ve 7 nci maddeler ile 2926 sayılı Kanunun 2 nci, 5 inci ve 9 uncu maddelerine göre kayıt ve tescili yapılanların, sigortalılık tescil ve sürelerine esas tarımsal faaliyetleri ile ilgili kurum ve kuruluş üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine sigortalılıkları geçersiz sayılarak iptal edilenlerin, tescillerinin yapıldığı tarihten 31/12/2010 tarihine kadar geçen sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra birinci ve ikinci fıkralar uyarınca hizmet iptali yapılmaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan maddede belirtildiği üzere, sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalıların sigortalılıklarının geçerli olabilmesi için, birinci şart esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden yapılan kayıtların mevzuata uygun olarak yapılmaması gerekmekte olup ihtilaf konusu dönemlerde kaydı bulunmayıp geçmişe yönelik sahtecilik yolu ile oda yada sicil kaydı yapılan sigortalılar yönünden anılan düzenlemenin uygulanması mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davacı sigortalının anılan düzenlemeden yararlandırılıp-yararlandırılmadığı davalı Kurumdan sorularak, davacının anılan düzenlemeden yararlandırılması durumunda ihtilaf konusu dönemdeki sigortalılığa yönelik davanın konusunun kalmayacağı gözetilmelidir.
Sonucun olumsuz olması halinde ise, mahkemece uyulan bozma ilamı yapılan araştırma neticesinde; araçların davacı adına kayıtlarının 2012 yılında gerçekleştiği, vergi dairesince 2012 yılına ait bilgi verildiği, zabıta araştırmasında, kendi nam ve hesabına başka araçlarda çalıştığına dair bilgi ve belgenin bulunmadığının belirtildiği ile şoförler odası aidatlarının ödenmiş olduğu ve 2014 yılı hazirun cetvelinde isminin bulunduğu ilgili birimlerden verilen cevaplardan anlaşılmış ise de; bozma ilamında belirtilen hususlarının tamamının yerine getirilmediği, bu kapsamda; ihtilaflı dönemde bağımsız çalışmanın ne şekilde gerçekleştiğine dair varsa bilgi ve belgelerin ikmal edilmesi gerektiği ile oda kaydının gerçek olup olmadığı yönünden her ne kadar ilgili oda tarafından cevap verilmiş ise de, verilen cevaba dayanak bilgi ve belgeler gönderilmediğinden varsa ikmal edilmesi, olmaması durumunda oda kaydını yapan ve terkin edenlerin kimliği araştırılarak ulaşılabildiği takdirde beyanlarına başvurulmalıdır. Öte yandan af kapsamında geçmişe yönelik prim ödemesi bulunup bulunmadığının da araştırılması gerekmektedir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.