Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2557
Karar No: 2014/6065

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/2557 Esas 2014/6065 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/2557 E.  ,  2014/6065 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 22/01/2014 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili Av. ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.06.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacılar vekili Av. ... geldi, diğer taraftan Hazine vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Yörede 1990 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında Mazı Köyü 137 ada 54 parsel sayılı 19373,87 m² yüzölçümündeki taşınmaz, aynı ada 53 sayılı parsele uygulanan 499 numaralı vergi kaydının miktar fazlası olması nedeniyle tarla niteliğiyle Hazine adına tesbit edilmiştir.
    Davacı ... , taşınmazın kendisine murisinden kalan tarım alanı olduğunu ileri sürerek tesbitin iptali ve adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece Kadastro Kanununun 36. maddesi gereğince davacı tarafa keşif giderlerinin yatırılması için verilen kesin süreye uyulmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bu kez, ... mirasçıları tarafından yeniden kadastro mahkemesinde açılan davada davacı ... ’in yargılama sırasında öldüğü, buna rağmen davaya vekil tarafından devam edilerek davanın reddedildiği, verilen kararın da usûlsüz olarak ölü olan murise kalemde bizzat tebliğ edildiği ve kesinleştirildiği ileri sürülerek yargılamanın yenilenmesi istenmiş; mahkemece dava kabul edilerek 137 ada 54 sayılı parselin payları oranında ... mirasçıları adına tesciline ilişkin verilen karar, Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 17. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 02.12.2003 tarih 2003/12324-11358 sayılı bozma kararında özetle; “....davacının yargılama sırasında öldüğü, ölüm ile vekâlet ilişkisinin son bulduğu, bu nedenle mahkemece mirasçıların tamamının oturuma davet edilmesi ve verilecek kararın da vekile değil mirasçılara tebliğ edilmesi gerektiği, ortada yöntemince kesinleşmiş bir kararın bulunmadığı, yargılamanın yenilenmesi yoluna ancak kesinleşmiş kararlar yönünden gidilebileceğinden davanın reddine karar verilmesi...” gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyularak yargılamanın yenilenmesi davasının reddine karar verilmiş, davaya kadastro tesbitine itiraz davası olarak devam olunmuş ve keşif giderlerinin kesin sürede yatırılmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 12.05.2005 tarih 2005/6300-3924 sayılı ilâmında özetle; “...davacı tarafa verilen kesin süre yasanın aradığı koşulları taşımadığı gibi ölü kişi adına davayı takip eden vekile yapılan ihtarın da geçerli olmadığı, mirasçıların davaya dahil edilmesi, keşif avansının yatırılması sağlanarak uyuşmazlığın esastan çözümlenmesi...” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 12623,33 m²"lik bölümünün payları oranında davacı mirasçıları adına, geriye kalan (A) harfi ile işaretli 6750,54 m²"lik bölümünün ise tesbit gibi Hazine adına tesciline ilişkin verilen karar, Hazine tarafından (B) harfli bölüme yönelik olarak temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.03.2012 gün ve 2011/15225 - 3771 sayılı bozma kararında özetle; [...komşu ... Köyü 137 ada 54 parsel sayılı taşınmaza uygulanan 1937 tarih ve 499 numaralı vergi kaydı 2000 m2 miktarlı olup doğu ve batı yönlerden ... okumaktadır. Kayıt miktarını aşar biçimde davacılar adına yer tespit edilmiştir. Taşınmaz çamlık ve çalılık niteliği ile tespit görerek kesinleşen 55 ve 297 sayılı parsellere komşudur. Kaldı ki, çekişmeli yerin (A) harfli bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu mahkemenin de kabulündedir. Orman bilirkişi tarafından yöntemince yapılan uygulamaya göre bu yerin büyük bölümü yeşil renkli orman alanında kalmaktadır. Bu durum çekişmeli yerin vergi kaydının oluşum tarihinden sonraki dönemlerde ormana elatmak suretiyle kazanıldığının göstergesidir. Bundan ayrı; dosya arasında bulunan tarım uzmanı ... ’a ait 29/03/2006 tarihli rapordan da taşınmazın tarım alanı niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır. Değinilen yönler gözönüne alındığında davanın tümü ile reddine karar verilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Mahkemece farklı gerekçelerle davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hüküm usûl ve kanuna aykırıdır...] denilmiştir.Davacılar vekili tarafından Daire kararına karşı karar düzeltme kanun yoluna başvurulmuş ise de, talep 21.10.2013 gün 2013/3625-9244 sayılı karar ile reddedilmiştir.Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, dava konusu 137 ada 54 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon tutanağındaki tesbit gibi tarla niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen 12623,33 m²"lik bölüme ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1965 ve 1966 yıllarında seri bazda yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1985 yılında evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 2896 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ile evvelce sınırlandırması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu ile 2/B madde uygulamaları yapılmış ve kesinleşmiştir.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak dava konusu taşınmaz eski tarihli resmî belgelere göre yüksek eğimli çalılık niteliğinde bulunduğundan orman sınırı dışında bırakıldığı 1985 yılına kadar sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, kadastro komisyonu tesbiti, 1992 yılı hava fotoğraflarına göre dava konusu taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetlik bulunmadığı, aksinin kabulü halinde dahi orman tahdidi dışında bırakıldığı tarihten itibaren kadastro tesbit tarihi olan 1990 yılına kadar sürdürülen zilyetliğinde 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca 20 yıla ulaşmadığı anlaşılarak hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak değerlendirilmesi nedeniyle 1.100.- TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 03/06/2014 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi