Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7735
Karar No: 2021/3051
Karar Tarihi: 10.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/7735 Esas 2021/3051 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/7735 E.  ,  2021/3051 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    ...

    Dava, 5510 sayılı Kanunun 4/a kapsamındaki sigortalılığının iptaline dair Kurum işleminin iptali,borç bildirimine ilişkin işlemin iptali ile 4/a kapsamında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, Manisa 3. İş Mahkemesi’nin 2013/172 Esas ve 2015/196 Karar sayılı kesinleşmiş kararı ile bağlanan aylığın, Kurum tarafından sahte sigortalılık olduğundan bahisle kesilmesi işleminin iyiniyet kurallarına uymadığından, yargı kararının icra edilmesi hakkının adil yargılanma hakkının unsurlarından biri olduğundan, iptale konu sigortalılık dönemi olan 2010 yılında denetim ve gözetim görevini Kurumun bazı beyanlara istinaden davacının çalışmasının olmadığının sigortalılığının iptalinin hukuksuz olduğunu, sahte sigortalılık geçtiği iddia edilen 3 işyerine ilişkin açılan ceza dosyasında kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleştiğinden, davacıya bağlanan yaşlılık aylığının kesilmesi işleminin iptaline, davacının 01.09.2013 tahsis tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine, ödenmeyen aylıkların ödenmesi gereken aylardan itibaren yasal faizi ile ödenmesine, ödenen aylıkların iadesine ilişkin borç tahakkuku işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili; davacının sigortalı olarak gözüktüğü işyeri hakkında soruşturma yapıldığını, işyeri sahiplerinin gerçek işyeri sahipleri olmadığını, fiili olarak çalışmadığı halde Kuruma çalışıyor bildirilen kişilerin yüksek prime esas kazanç bildirdiklerini, bu nedenle yüksek miktarda iş göremezlik ödenekleri alarak Kurumu zarara uğrattıklarını, sahte işyerlerinin tespiti ile Kurumca resen tescil yapıldığını, sahte sigortalılıkların iptal edildiğini, Kurum zararı nedeniyle borç çıkarıldığını, davacının çalışmalarının da gerçek çalışmaya dayanmadığından iptal edildiğini, Kurum işleminin yasaya uygun olduğunu beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda "Davanın kabulü ile; davacının ...,..."ün sahibi oldukları ...Tekstil şirketinde geçen hizmetlerinin gerçek ve fiili çalışma niteliğinde olduğunun tespiti ile, davacının 01.09.2013 tarihi itibarıyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının ve ödenmeyen her bir aylığın ödenmesi gereken aylardan itibaren işleyecek yasal faiziyle ödenmesi gerektiğinin tespitine, davalı Kurumun davacının yaşlılık aylılığının kesilmesine ve kesilen yaşlılık aylıkları yönünden 55.329.02tl borç tahakkuk ettirilmesine ilişkin (08.09.2017 itibariyle) aksine kurum işlemlerinin iptaline," karar verilmiştir.
    İstinaf kanun yoluna başvuran davalı Kurum vekili; mahkemenin beyanlarını esas aldığı tanıklar ... ve ...’ın davacı ile menfaat birliği bulunduğu, komşu işyeri tanıklarının davacının fiili çalışmasına ilişkin görgülerinin bulunmadığını, müfettiş raporunun aksinin ispat edilemediğini beyan ederek; İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
    B-BAM KARARI
    "Davalı Kurum vekilinin, istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiştir.
    C-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    “... İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; dava dosyasındaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, vakıa ve hukuki değerlendirme ile yukarıda belirtilen gerekçe kapsamında ve özellikle, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi"nin 18.02.2016 tarihli onama ilamı ile kesinleşen Manisa 3. İş Mahkemesi"nin 18.05.2015 tarih ve 2013/172 Esas - 2015/196 Karar sayılı ilamı ile davacının 506 sayılı Kanunun Geçici 81/a bendi kapsamında yaşlılık aylığı şartlarının gerçekleştiğine karar verildiği, 24.04.2012 tarihli soruşturma emri üzerine 02.05.2014 tarih ve 121007/SRŞ/09 sayılı soruşturma raporu ile davacının çalışmalarının bildirildiği ... sicil numaralı işyerinden çalışmaların iptal edilmesi kanaati bildirildiği, Manisa 3. İş Mahkemesi"nin 18.05.2015 tarih ve 2013/172 Esas - 2015/196 Karar sayılı dosyasına yapılan yargılamada davalı Kurum tarafından bu durumun bildirilmediği, davacının anılan işyerindeki bildirimlerindeki prim gün ödeme sayılarının da yaşlılık aylığı şartlarından prim ödeme gün sayısı içerisinde değerlendirildiği, bu nedenlerle davacı yönünden ... sicil numaralı işyerinden çalışmaların prim ödeme gün sayısı içerisinde kabul edildiği kesinleşen yargı kararı ile sabit olduğu, Anayasa Mahkemesi"nin 07.11.2019 tarih ve 30941 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan 10.10.2019 tarih ve 2015/14525 Başvuru Numaralı Bireysel Başvuru kararı gözetildiğinde, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davanın kabulüne dair verilen kararın yerinde olduğu belirgin olup, ayrıca, kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından..” gerekçeleriyle; “Manisa 3. İş Mahkemesi"nin, 24.10.2019 tarihli, 2017/261 E, 2019/287 K. sayılı kararına yönelik davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davalı Kurum vekili, istinafta sunduğu gerekçelerini tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    1-Sahte sigortalılığa dayanan davalar hizmet tespiti içerikli olmakla, davanın yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır.
    Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
    Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Yukarıdaki yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığı altında;davacının iptale konu sigortalılık dönemine ilişkin işyeri dosyası ile dönem bordroları ve davalının çalışmaları ile ilgili tüm bilgi, belge ve kayıtlar davalı kurumdan ve işverenden istenilmeli, Kurum müfettiş raporu de irdelenmek suretiyle bu işyerinden sigortalılık bildirimleri iptal edilenler ile iptal edilmeyen sigortalılar ayrıştırılıp sigortalılığı iptal edilmeyenler mevcutsa bunların bordro ve çalışma kayıtlarındaki bildirim dönemleri ile davacının iptal edilen dönemi örtüşenler tanık olarak dinlenmeli,şayet tüm sigortalıların bildirimlerinin iptal edildiğinin anlaşılması halinde komşu işyeri bordro tanıkları ve işverenleri, işyeri kayıt ve bordroları da celbedilmek suretiyle tespit edilerek beyanlarına başvurulmalı, tanık beyanları arasında çelişki oluşursa giderilmeli, davalının ilgili dönemler itibariyle işyerindeki çalışmasının gerçek/fiili olup olmadığı ve niteliği yöntemince araştırılmalı ve uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi