Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10537
Karar No: 2018/831
Karar Tarihi: 21.02.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10537 Esas 2018/831 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı-karşı davacı ile davacı-karşı davalı arasındaki alacak-alacak davalarının yapılan yargılaması sonucunda, davalı-karşı davacının distribütörlük sözleşmesini haklı nedenle feshetmediği, davacı-karşı davalının Distribütörlük sözleşmesi kapsamında yaptığı masraflara ilişkin davanın reddine, Distribütörlük sözleşmesi nedeniyle uğranılan prim kayıplarına ilişkin davanın reddine, davacı-karşı davalının distribütörlük bölgesindeki satışlardan dolayı uğranılan prim kaybına ilişkin davasının Yargıtay'ın bilirkişi kurulundan ek rapor alarak incelenmesine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.10.2011 tarihli ve E. 2011/13-1270, K. 2011/1674 sayılı kararında belirtilen; \"Distribütörlük sözleşmesi veya benzeri bir sözleşmenin, sözleşmeye dahil olanları bağlayan özellikte olduğu, feshedilmesi halinde oluşan zararların tazmini hususunda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 116. maddesi uyarınca bir tazminat davası açılması gerektiği\" ilkesi.
19. Hukuk Dairesi         2016/10537 E.  ,  2018/831 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak-alacak davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen davacı-karşı davalı vekili tarafından duruşmasız, davalı-karşı davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasında 21.04.2010 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin davalı-karşı davacı tarafından feshedildiğini, davacı-karşı davalının çalışmalar sırasında masraf yapmak zorunda kaldığını, davalı-karşı davacının distribütörlük bölgesindeki bütün satışlarını davacı-karşı davalı üzerinden yapması gerekirken doğrudan satış yaptığı için bu satışlardan davacı-karşı davalıya vermesi gereken komisyonu vermediğini, davacı-karşı davalının emek ve birikimi ile davalı-karşı davacının faaliyet alanını kendisine tahsis edilen bölgede genişleterek ticari bir ağ kurduğunu, ileriki yıllarda davalı-karşı davacının bu bölgede satışları artacağından davacı-karşı davalının alacak talep hakkı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 15.000,00 TL"nin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın reddini istemiştir.
    Davalı-karşı davacı vekili, davacı-karşı davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle davalı-karşı davacının maddi manevi zarara uğradığını savunarak davanın reddini istemiş, davacı-karşı davalıdan 15.000,00 TL zararın tazminin talep etmiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı-karşı davacının sözleşmeyi haklı nedenle feshetmediği, davacı-karşı davalının müspet zararını talep edebileceği, davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalının tek satıcılık bölgesinde alt bayiliklere ya da müşterilere yapılan doğrudan satışlarla ilgili herhangi bir veri dosyada ve diğer raporlarda mevcut olmadığından davacı-karşı davalının bu konudaki tazminat talebiyle ilgili herhangi bir değerlendirme yapılamadığı gerekçesiyle davacının distribütörlük sözleşmesine bağlı olarak, bayilik oluşturmak üzere yaptığı masraflara ilişkin davasının reddine, davacının Distribütörlük sözleşmesi kapsamında faaliyet alanında davalı tarafından yapılan satışlar nedeni ile uğranılan prim kaybına ilişkin, davasının reddine, davacının Distribütörlük sözleşmesi nedeni ile alt bayiliklerden dolayı doğacak prim kayıpları nedeni ile uğranılan zarara ilişkin olmak ve fazlaya ilişkin hakları da saklı kalmak kaydı ile 5.000,00.-TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının tamamı ile davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davacı-karşı davalının tazminat kalemlerinden birisi de Distribütörlük Sözleşmesinin kapsadığı illerde distribütörün tek satıcılık hakkı olmasına rağmen davalı-karşı davacı üreticinin yaptığı satışlardan kaynaklanan prim kaybıdır. Davacı-karşı davalı taraf bu yoldan yapılan satışları bir liste halinde bildirmiştir. Bu iddianın doğru olup olmadığı davalı-karşı davacı defterlerinin incelenmesi ile bulunabilir. Ancak bilirkişi davalı-karşı davacı defterlerini bu açıdan incelememiş ve bu konuda görüş bildirmemiştir. Mahkemece yapılacak iş bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak distribütörlük bölgesindeki kişi ve şirketlere distribütörlük süresi içinde davalı-karşı davacı tarafından yapılan bir satış olup olmadığını ve satış varsa vu satışları da davacı-karşı davalının yapması gerekeceğinden davacı-karşı davalının prim kaybının ne kadar olduğunun saptanmasından ve ortaya çıkacak duruma göre bir karar vermekten ibarettir. Bu araştırma yapılmadan davacı-karşı davalının davadaki zarar kalemlerinden bu kalemin ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının tamamı ile davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı-karşı davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde davalı-karşı davacıya iadesine, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi