10. Hukuk Dairesi 2016/12305 E. , 2016/13507 K.
"İçtihat Metni"
... Başkanlığı adına Av. ... ile 1-... 2.... adlarına Av. ... 3-... aralarındaki dava hakkında .... Mahkemesinden verilen 07.04.2016 günlü ve 2014/451-2016/129 sayılı hükmün, temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan ... ile ...tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1)Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat, usulüne uygun olarak bir tebligat yapıldıktan sonra adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde mümkündür.
Bazı maddeleri dışında 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesine göre “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.”; Yine, 6099 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 7201 sayılı Kanunun 21. maddesine eklenen ikinci fıkrasına göre, “gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.”
Tüm bu düzenlemeler gözetildiğinde, artık, adres kayıt sisteminde yazılı adresi bulunanlara, 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligat yapılamayacak olup; bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, adres kayıt sisteminde yazılı adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılması gerekecektir.
Somut olayda; gıyabi hükmün, davalı ..."ın mernis adresine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre tebliğ edildiği, dolayısıyla tebligatın usule uygun yapılmadığı anlaşılmıştır.
./..
Mahkemece, gecikmeye mahal verilmeksizin, gıyabi hükmün davalı ...’ın mernis adresine, 21. maddenin ikinci fıkrasına göre tebliğ yapılarak takiben, temyiz süresi geçtikten ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere,
2) Temyiz talebinde bulunan davalılar ... aynı vekille temsil edilip tek dilekçeyle temyiz yoluna başvurdukları, herbirinden ayrı ayrı temyiz harcı alınması gerekirken her iki davalının tek harçla temyiz yoluna başvurulmak suretiyle eksik harç yatırıldığı anlaşılmaktadır.
"Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434. maddesi ile ilgili 25.01.1985 gün ve 5/1 sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı hükmü gereğince, temyiz isteği, dilekçenin temyiz defterine kaydettirildiği tarihte yapılmış sayılır ve temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Temyiz harç ve giderlerinin eksik ödenmiş veya hiç ödenmemiş olduğunun sonradan anlaşılmış bulunması halinde, karar veren Hakim tarafından yedi günlük kesin süre tanınarak, bu süre içerisinde tamamlanması veya ödenmesi, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı temyiz edene yöntemince ve yazılı olarak bildirilir. Ancak temyiz harcının mahkeme kalemince hesaplanıp temyiz edenden istendiği halde süresinde ödenmediği belgelendirilmiş ise temyiz isteğinin reddi gerekir."
Davada ise, yukarıda sözü edilen yasa ve İçtihadı Birleştirme Kararı hükmüne aykırı olarak hükmü temyiz eden davalılar vekili tarafından temyiz dilekçelerinin verildiği sırada ve yasal temyiz süresi içerisinde gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmemiş bulunmaktadır. Böyle olunca da;
a)Her iki davalı adına temyiz harcının yatırılmaması halinde 24.05.2016 tarihli (nisbi) temyiz harcının hangi davalı adına yatırıldığı tespit edildikten sonra,
b)Adına temyiz harcı yatırılmayan davalı yönünden temyiz dilekçesinin reddi yönüne gidilirse ilgili ek kararın davalı vekiline tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten, temyizin süresinde yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde doğrudan iade edilmek üzere; dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...