15. Hukuk Dairesi 2018/611 E. , 2018/3451 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-karşı davalı vekili gelmedi. Davalı-karşı davacılar vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı-karşı davacılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin ve yetki verilmesi, olmadığı takdirde tazminat; karşı dava ise sözleşmenin feshi, tapudaki şerhin terkini, maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın reddine, karşı davanın sözleşmenin feshi, terkin ile ıslah dilekçesi de gözetilerek maddi tazminat talebinin kabulü ile manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-karşı davalı yüklenici, davalı-karşı davacı ise arsa sahibidir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı-karşı davalı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa sahiplerine ait taşınmaz üzerine ticari iş merkezi yapmayı üstlenmesine karşın arsaların yapılan imar çalışması sonucu yola terkin edilmesi ile davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin güvenini kaybettiği, sözleşmenin feshinde kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı yüklenicinin asıl davaya yönelik tüm, karşı davaya yönelik ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı yüklenici, ... 6. Noterliği’nce 10.05.2007 tarih ve 15259 yevmiye numaralı düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile davalı-karşı davacılara ait olan ... ilçesi ...mahallesinde kain tapunun 1 ada 52 ve 53 numaralı parsellerinde kayıtlı taşınmazların tevhiden oluşacak net m2 üzerinden asgari %25 oturum, H: 15.50 olacak şekilde imar plan tadilatı yapılarak ticaret merkezi yapılmasını üstlendiğini, yapılacak iş karşılığında davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin %52 hisseyi davacı-karşı davalı yükleniciye devretme yükümlülüğü altına girdiklerini, davacı-karşı davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca üzerine düşen edimleri ifa etmeye çalışmasına rağmen davalı-karşı davacı arsa sahipleri tarafından vekâletten azledildiğini, bu nedenle resmi makamlarda işlemlere devam edemediğini, sözleşmenin ifası için nama ifaya izin ve yetki verilmesini, olmadığı takdirde tazminat talebinde
bulunmuş; davalı-karşı davacı arsa sahipleri ise davacı-karşı davalı yüklenicinin imar planı tadilatında haklı menfaatlerini gözetmediğini, farklı taşınmazlarla sözleşmeye konu taşınmazların yapılan tevhidi sonucu sözleşmeye konu taşınmazların yola terkin edildiğini, ticaret merkezinin ise diğer parsellerde bulunan taşınmazlar üzerine yapılmasının kararlaştırıldığını, bu nedenle yapılan imar planı tadilatı için idare mahkemesinde dava açtıklarını, davanın kabulüne karar verildiğini belirterek asıl davanın reddini savunmuş, karşı davalarında ise sözleşmenin feshi, tapu kaydına işlenen şerhin terkini, sözleşme uyarınca yapılması gereken ticaret merkezinin yapılmaması nedeniyle kiraya verilerek ve satılması engellenerek uğradıklarının zararın tazmini ile manevi tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin karşı davalarında maddi tazminat talebinde bulundukları, miktarını 50.000,00 TL olarak gösterdikleri, bilirkişi raporu sonucunda ıslahla taleplerini 372.266,61 TL’ye çıkardıkları anlaşılmış ise de; davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin dava dilekçelerinin açıklama kısmının 3.3. numaralı bendinde “inşaatın yapılmaması nedeniyle kiraya verilerek ya da satılması engellenerek” maddi zarara uğradıklarını belirterek zarar istemde bulundukları anlaşılmış olup, istenen bu zarar kalemlerin müspet zarar niteliğinde olduğu ve sözleşmenin feshi halinde talep edilemeyeceği gözetilmeden bu alacak bakımından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi, davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin imar tadilatı sebebiyle belediyeye ödediklerini belirttikleri 8.266,61 TL masraf kalemini cevap dilekçelerinde açıklamış olmalarına rağmen, karşı dava dilekçelerinin içeriğinde bu kaleme dair istemde bulunmadıkları ve yapılan bu kalem masrafın arsa sahiplerinin lehine olduğu anlaşıldığından bu istek kaleminin de HMK 26. maddede düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı şekilde mahkemece kabulü doğru olmamıştır. Belirtilen tüm bu nedenlerle mahkemece karşı davada istenen ve ıslahla artırılan maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı yüklenicinin asıl davaya ilişkin tüm, karşı davaya ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı-karşı davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.