3. Ceza Dairesi 2018/7910 E. , 2019/4290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık ... hakkında katılan sanık ..."i yaralama suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) İddianamede talep edilmediği halde, sanığa 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı TCK"nin 86/2, 86/3-e, 35/2. maddelerinin sanık hakkında uygulanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b) Bozma öncesi Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.12.2013 tarih ve 2012/275 Esas, 2013/767 Karar sayılı kararında, sanık ..., ...."yi tüfekle yaralama eyleminden sorumlu tutularak hakkında, TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a-son maddeleri gereğince hüküm kurulduğu halde, bozma sonrası verilen kararda Cezmi"nin sopa ile ...."yi basit tıbbi müdahale ile giderilir şekilde yaraladığı da kabul edilmesine rağmen, eylemin neden teşebbüs aşamasında kaldığı açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Katılan sanık ..."nin Aksaray Devlet Hastanesi Acil polikliniğince düzenlenen 10.07.2011 tarihli geçici raporunda, “sağ omuz ön kısmında 2-3 cm büyüklüğünde kurşun giriş deliği, omuz üst kısımdan 2-3 cm çıkış deliği, sağ femur üst kısımda sağ pelvis yan kısımda 2-3 cm kurşun giriş deliği, sağ rektum 6 cm yanında 2-3 cm çıkış deliği” olduğunun belirtildiği, Aksaray Devlet Hastanesi göğüs cerrahi, KDC ve ortopedi uzmanlarınca ortak olarak düzenlenen 23.01.2012 tarihli kesin raporda ise, olaydan henüz 6 ay geçtiği gözetildiğinde tedavi sürecinin bitip bitmediği belirtilmeden, vücudundaki hangi arızasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olduğu belirtilmeksizin, soyut şekilde yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olduğuna ilişkin rapora dayanılarak hüküm kurulması,
d) Sanıkların ve katılan sanıkların karşılıklı eylemleri nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilmesi, haksız tahrike ilişkin eylemin ilk başta kim tarafından yapıldığının tespit edilememesi nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002/367 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin tespit edilememesi durumunda şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği her iki taraf hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
e) Bozma öncesi verilen hükümde diğer katılan sanıklara karşı işlediği suçlardan dolayı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen ve tekerrüre esas adli sicil kaydı bulunmayan sanık ... hakkında takdiri indirim nedenlerinin varlığı kabul edilerek 5237 sayılı TCK"nin 62. maddesi uygulandığı halde, yargılama aşamasındaki hangi hal ve davranışları itibariyle bir daha suç işlemeyeceği yolunda kanaat oluşmadığı açıklanmadan yetersiz gerekçe ile hapis cezasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
2) Sanık ... hakkında katılan sanık ..."i kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece sanık ... hakkında ...."ye yönelik eyleminden dolayı dava açılmadığı belirtilerek ihbarda bulunulmasına karar verilmiş ise de, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 20.03.2012 tarihli iddianamede sanık ... hakkında ...."yi yaralama eyleminden TCK"nin 86/2, 86/3-e maddeleri gereğince cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.12.2013 tarih ve 2012/275 Esas, 2013/767 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında ...."yi yaralama eyleminden TCK"nin 86/2, 86/3-e maddeleri gereğince 3 ay 22 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu anlaşılmakla, sanığın eyleminin ...."ye karşı öldürmeye teşebbüs olarak değerlendirilmesi halinde Aksaray 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.12.2013 tarih ve 2012/275 Esas, 2013/767 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmesi olanaklı görülmüştür.
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Katılan sanık ..."ın Aksaray Devlet Hastanesi Acil polikliniğince düzenlenen 10.07.2011 tarihli geçici raporunda, “sol kolda kurşunlanma nedeniyle acil servise gelen hastanın kolunda humerusta parçalı kırık mevcut. Hastanın kolunda kurşun mevcut, kurşun kol içinde kalmış. 5 parmakta his kaybı olduğunun” belirtildiği, Aksaray Devlet Hastanesi beyin cerrahi ve ortopedi uzmanlarınca ortak olarak düzenlenen 23.01.2012 tarihli kesin raporda ise, olaydan henüz 6 ay geçtiği gözetildiğinde tedavi sürecinin bitip bitmediği belirtilmeden, geçici raporda yaralanmasının sol kolunda olduğu da gözetildiğinde çelişkiye neden olunarak, sağ kolda ulnar sinir paralizisi olduğu belirtilerek, soyut şekilde yaralanmasının duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olduğuna ilişkin rapora dayanılarak hüküm kurulması,
b) Katılan sanık ..."ın hedef alınan vücut bölgesi, koluna tek mermi isabet etmesi ve yaralanmasından dolayı hayati tehlike geçirmemesi de dikkate alındığında, sanık ..."in katılan sanık ..."a karşı eyleminin hangi gerekçelerle kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Sanık ... ile katılan sanıklar .... ve ...."ın mahkeme aşamasındaki ifadelerinde sanık ..."nin tüfekle ateş etmesi nedeniyle katılan sanık ..."ın kolundan yaralandığını beyan ettikleri anlaşılmakla; katılan sanık ..."ın kolunda kırığa neden olan yaralanmanın tüfek ile mi? tabanca ile mi? gerçekleştirildiği araştırılarak, beyanlar arasındaki çelişki de giderilmeye çalışılarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Sanıkların ve katılan sanıkların karşılıklı eylemleri nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilmesi, haksız tahrike ilişkin eylemin ilk başta kim tarafından yapıldığının tespit edilememesi nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 2002/367 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiğinin tespit edilememesi durumunda şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği her iki taraf hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle, sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
3) Sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında katılan sanık ..."ı yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılan sanık ..."ın soruşturma aşamasındaki ifadesinde sanık ..."in kafasına sopa ile vurduğunu söylediği, ...."nin de mahkemedeki ifadesinde tabancayı düşürmek için değnekle ...."in kafasına vurduğunu beyan ettiği, katılan sanık ..."in kovuşturma aşamasındaki ifadesinde de, kendisine ... ve ..."in vurduğunu beyan ettiği anlaşılmakla, katılan sanık ..."ın ifadeleri arasındaki çelişkinin giderilmesi, tanıklardan da sorulmak suretiyle katılan sanık ..."a sopa ile vuran şahsın veya şahısların tespit edilmesinden sonra, sanıkların eylemin gerçekleştirilmesinde iştirak iradelerinin olup olmadığı da değerlendirilerek, hukuki durumlarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanıklar hakkında mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin ve katılan sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA; 04.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.