(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/15431 E. , 2013/17460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, iki haklı ihtar sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
6570 Sayılı Yasanın 7/e maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının yerleşik içtihatlar uyarınca kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içerisinde açılması zorunludur.
İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracının bir kira yılı içerisinde iki haklı ihtara sebebiyet vermiş olması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde ve bir yıldan kısa süreli sözleşmelerde iki haklı ihtar oluşmaz.
Kira sözleşmesinde muacceliyet koşulunun bulunması halinde muaccel (istenebilir) hale gelen kiranın tek ihtarla istenmesi gerektiğinden bu kira parasının bölünüp değişik ihtarlarla istenerek iki haklı ihtara konu yapılması mümkün değildir.
1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 346.maddesinde kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olacağı hüküm altına alınmıştır. Ancak 4.7.2012 tarihli 6353 sayılı Kanun"un 53. maddesi ile değiştirilen 31.3.2012 tarihli 6217 sayılı Kanunu"nun geçici 2.maddesinde yer alan "" Kiracının Türk Ticaret Kanununda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında, 11.1.1012 tarihili 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 323,325,331,240,342,344,346 ve 354. maddeleri 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanmaz. Bu halde, kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümleri tatbik olunur. Kira sözleşmelerinde hüküm olmayan hallerde mülga Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır."" hükmüne göre kiracısı tacir ve tüzel kişi olan işyerlerinde Türk Borçlar Kanunu"nun 346.maddesi 1.7.2020 tarihine kadar uygulanmayacaktır.
Olayımıza gelince; Taraflar arasında düzenlenen yazılı kira sözleşmesi 1.5.2012 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli olup, süre bitiminde 8.5.2013 tarihinde açılan dava süresindedir. Sözleşmede aylık kira bedelinin 900,00 TL olduğu ve kira bedelinin her ayın 5"ine kadar ödeneceği kararlaştırılmıştır. Dosyada mevcut ve taraflarca karşı çıkılmayan sözleşmenin matbu özel şartları 19. maddesinde "bir kira ödenmediği takdirde gelecek kiralar muacceliyet kespeder” şartına yer verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere Türk Borçlar Kanunu"nun 346. maddesinin uygulanması tacirler bakımından ertelenmiş olduğundan, sözleşmedeki bu şart geçerli olup, tarafları bağlar. Davacı 3.10.2012 tarihinde başlattığı ilk icra takibinde ödenmeyen 2012 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına ait kira bedellerinin tahsilini istemiştir. Davacı tarafından takip talepnamesinde geçerli olan 19. maddedeki koşul gereği muaccel olan tüm aylar kira bedellerini isteyebilecekken bölerek Ekim ve Kasım ayı kirasının ikinci bir takibe konu edilmesi usulsüz olduğundan ve olayda iki haklı ihtar olgusunun gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.