3. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/6447 Karar No: 2013/10116
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/6447 Esas 2013/10116 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu dava, bir miras bırakanın Türk vatandaşı olduğu ve eşi ve çocuğuyla birlikte noterde düzenlediği vasiyetnamede eşini tek mirasçı, çocuğunu ise son varis olarak belirlediği ancak vasiyetnamenin Türk Hukuku'nun geçerlik şartlarını taşımadığı gerekçesiyle davacılar tarafından açılmış bir iptal davasıdır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, mahkemenin kararını bozarak vasiyetnamenin miras bırakanın milli hukukuna uygun olmayan bir şekilde yapıldığına ve geçersiz olduğuna hükmetmiştir. Karara karşı davalılar vekili karar düzeltmesi istemiştir. 5718 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 7'sine göre hukuki işlemler, yapıldıkları ülke hukukuna veya o hukuki işlemin esası hakında yetkili olan hukukun maddi hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir. Ayrıca, 5718 sayılı Kanun'un \"miras\" başlıklı 20. maddesinin 4. bendine göre, ölüme bağlı tasarrufun şekline 7. madde hükmü uygulanır ve ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar geçerlidir. Bu düzenlemeler karşısında, vasiyetnamenin yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılması mümkündür ve ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifidir. Bu nedenle, Daire, mahkemenin kararını onayarak iptal davasının kabul edilemez olduğuna hükmetmiştir.
3. Hukuk Dairesi 2013/6447 E. , 2013/10116 K.
"İçtihat Metni"
Davacılar ... ve ark. ile davalı ..., ... aralarındaki vasiyetnamenin iptali davasına dair ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13/03/2012 günlü ve 2010/188 E. -2012/73 K. sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 17.12.2012 günlü ve 2012/15904 E. - 2012/25905 K. sayılı ilama karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; miras bırakan baba ..."ün ikamet ettiği ..."da vefat ettiği sağlığında eşi olan davalı ... ile birlikte ..."da noterde düzenlediği 25.7.2004 tarihli ortak vasiyetname ile, kendisini ve eşini tek mirascı, müşterek çocukları olan davalı ..."ü ise son varis olarak tayin ettiğini, davacıların miras haklarını kısıtlayan bu vasiyetnamenin içeriği, bağladığı koşullar ve yüklenmelerin hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu ayrıca, muris ve davalı ..."nin TC vatandaşı olmaları nedeniyle vasiyetnamenin Türk Hukuku ile öngörülen geçerlik şartlarını taşımadığını ileri sürerek iptaline karar verilmesini talep etmiş, 28.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile vasiyetnamenin iptali talebi kabul edilemez ise tenkisine karar verilmesi istemiştir. Davalılar vekili cevabında; miras bırakan ile davalı ..."nin,... Noterliğinde düzenlenen vasiyetname ile önce yekdiğerini, sağ kalan eşin ölümü halinde müşterek çocukları davalı ..."i mirascı tayin ettiklerini bunun ahlaka ve hukuka aykırılığının ileri sürülemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; verilen karar dairemizin 17.12.2012 gün, 2012/15904 E, 2012/25905 K sayılı ilami ile “...miras bırakan Türk Vadandaşıdır. Miras bırakan ile davalı ..."nin düzenlenmiş ortak vasiyetname bu haliyle miras bırakanın milli hukuku olan Türk Hukukuna uygun şekilde yapılmamış olduğundan geçersiz olup, iptali gerekir. Mahkemece, miras bırakanın milli hukukuna uygun olmayan vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan...” bahisle bozulmuştur. Karara karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltmesi istenilmiştir. Hukuki işlemler, yapıldıkları ülke hukukuna veya o hukuki işlemin esası hakında yetkili olan hukukun maddi hukuk hükümlerinin öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir. (... madde7 ) Yine, 5718 sayılı ..."nun “miras” başlıklı 20. maddesinin 4. bendi “ölüme bağlı tasarrufun şekline 7. madde hükmü uygulanır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir” şeklindedir. 5718 sayılı ..."un 20/4 maddesi ve 7. maddesi düzenlemeleri karşısında, bir ölüme bağlı tasarruf şekli olan “vasiyetnamenin” yapıldığı ülke hukukunun öngördüğü şekle uygun olarak yapılmasının mümkün olup, ölenin milli hukuku, vasiyetnamenin yapıldığı yer hukukunun bir alternatifi olarak düzenlenmiştir. Hal böyle olunca mahkeme kararının açaklanan gerekçeler nedeniyle onanması gerekirken zuhulen bozulduğu anlaşılmakla, davalıların karar düzeltme taleplerinin kabülü ile Dairemizin 17.12.2012gün ve 2012/15904 E- 25905 K. sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının ONANMASINA, 13.06.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.