
Esas No: 2016/15835
Karar No: 2018/826
Karar Tarihi: 21.02.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/15835 Esas 2018/826 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı banka tarafından davacı adına kredi kartı çıkartıldığını, davacının bu kredi kartını hiçbir şekilde almadığını ve kullanamadığını, ancak kredi kartı kullanılmış gibi aidatlar tahakkuk ettirildiğini, buna ilişkin belgelerin bilinmeyen bir yerlere tebliğ edildiğini, borç ödenmediği gerekçesi ile temerrüde düşürüldüğünü, davacının paraya ihtiyacı olduğu için kredi çekmek istediğini ancak icrai tahkikata alındığı gerekçesiyle uygun koşullarda kredi çekemediğini, manevi yönden mağdur olduğunu ileri sürerek, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı bankadan alınarak kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının hamili olduğu kredi kartının 26/10/2009 tarihinde kapatıldığını, davacıya 2008 yılında "geniş garantili aile" poliçesi yapıldığını, işbu sigorta poliçesine ait primlerin dava konusu kredi kartından 2008 ve 2009 yıllarında tahsil edildiğini, kredi kartından doğan borcun ödenmemesi üzerine banka sistemi tarafından kredi kartına yasal etiket tanımlandığını, ancak davacı hakkında hiçbir zaman takip başlatılmadığını, zira davacının sigorta poliçesinin 2010 yılına gelindiğinde tahsilatsızlık nedeniyle iptal olduğunu, kredi kartına yansıyan aidat bedellerinin ise sistem üzerinden iptal edilerek düzeltim gerçekleştirildiğini, ayrıca dava konusu kredi kartı ekstrelerinin davacıya düzenli olarak gönderildiğini ve hiçbir ekstreye itiraz edilmediğini, davacının manevi tazminat talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre davacı iddialarının aksine Kredi Kayıt Bürosuna yazılan müzekkere cevabından davacıya 2010-2014 tarihleri arasında muhtelif bankalardan tahsis edilen kredi kartlarının ve kullandığı kredilerin bulunduğu görüldüğü, ayrıca manevi tazminata hükmedilirken şahsiyet haklarına hukuka aykırı şekilde bir saldırının varlığının da aranması gerektiği, sözleşmenin ihlaliyle birlikte kişilik haklarının da ihlali gerektiği ve bunların kanıtlanmamış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 21/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.