Taksirle yaralama suçundan sanık ..."in mahkumiyetine, sanıklar ... ve ... hakkında kamu davasının düşmesine ilişkin hükümler, sanık ... ve mahalli Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Anayasa Mahkemesinin 07.10.2009 gün ve 27369 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanıp, yayımından itibaren bir yıl sonra 07.10.2010 tarihinde yürürlüğe giren, 23.07.2009 gün ve 2006/65 esas, 2009/114 karar sayılı iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5237 sayılı TCK"nın 50 ve 52. maddeleri ve 765 sayılı TCK hükümleri uyarınca doğrudan hükmedilip, başkaca hak mahrumiyeti içermeyen 2000 TL"ye kadar (2000 TL. Dahil) adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanunun 305. maddesi gereğince kesin nitelikte olup, 07.10.2010 ila 6217 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 14.04.2011 tarihine kadar ise mahkumiyet hükümlerinin hiçbir istisna öngörülmeksizin temyizinin mümkün olduğu, 14.04.2011 ve sonrasında ise, doğrudan hükmedilen 3000 TL’ye kadar (3000 TL. Dahil) para cezalarının 5320 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu, 31.05.2012 tarihinde verilen 2.000-TL."den ibaret mahkumiyet hükmüne karşı suç niteliğine ilişkin de herhangi bir temyiz istemi bulunmadığı doğru uygulama yapılarak TCK."nın 89/2-b maddesi uyarınca arttırım yapılsa dahi kesinlik sınırınının aşılamayacağı anlaşılmakla sanık ... ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE, 2- Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sanıklara isnat edilen taksirle yaralama suçunun 5237 sayılı TCK’nın 89/5. maddesi uyarınca soruşturma ve kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, 30.12.2011 tarihli talimat mahkemesi duruşma celsesinde, mağdurun sanıklar hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği ve sanıkların da hükümden haberdar olmalarına rağmen vazgeçmeye karşı koymadıkları anlaşılmakla, vazgeçme nedeniyle TCK’nın 73/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca verilen düşme kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, mahalli Cumhuriyet Savcısının müştekinin katılma talebi konusunda bir karar verilmediğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.