Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8488
Karar No: 2020/5930
Karar Tarihi: 30.11.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/8488 Esas 2020/5930 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2020/8488 E.  ,  2020/5930 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacılar vekili, Çatalca İlçesi ...Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, irsen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında İSKİ taşınmazın Terkos Barajı mutlak koruma alanında kaldığı iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli İstanbul İli, Çatalca İlçesi, ...Mahallesinde bulunan fen bilirkişisince düzenlenen 12.10.2015 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 4742.07 metrekarelik bölümün tarla vasfı ile davacı ... ve müşterekleri adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine, ..., ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır. Orman bilirkişi tarafından hazırlanan ve hükme esas alınan raporda, yörede 1949 yılında 3116 sayılı Yasaya göre orman tahdidinin yapıldığı belirtilmesine rağmen mahkemece bu çalışmalara ilişkin belgeler dosyaya getirtilmediğinden, orman bilirkişinin çekişmeli (A) harfli ile gösterilen taşınmazın tahdit haritasına göre orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin tespitinin doğru olup olmadığı denetlenememektedir. 3116 sayılı Kanuna göre yapılan tahdit sonrasında herhangi bir aplikasyon, 2. madde, 2/B çalışmasının olup olmadığı da dosyadan anlaşılamamaktadır. Taşınmaz üzerindeki gerçek zilyetlik olgusunun yerel bilirkişi ve tanık beyanları dışında memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planındaki konumunun da incelenerek belirlenmesi gerekirken, hava fotoğrafları ile bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları ile topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği getirtilerek uygulanıp taşınmazın niteliği ile konumu ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı saptanmamış, çekişmeli taşınmaza komşu bulunan ve tescil harici bırakılmış olan yerlere ilişkin tescil davası açılıp açılmadığı araştırılmamıştır. Yine, Terkos Barajı mutlak mesafeli koruma alanında, imar planı kapsamında kaldığı bildirilen taşınmazın zilyetlikle iktisap edilebilecek yerlerden olup olmadığı; zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden ise dava tarihinden şayet dava tarihinden önce onaylanan imar planı var ise bu imar planı içerisine alınma tarihinden geriye doğru 20 yıl kazandırıcı zilyetliğin bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmamış, denetime elverişsiz raporlar hükme esas alınmış olduğundan bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması hukuken mümkün değildir. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanuna göre yapıldığı anlaşılan ilk orman tahdidi ile 6831, 1744, 2896, 3302 ve 3373 sayılı kanunlara göre yapılmışsa aplikasyon, orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamalarına ilişkin ayrı ayrı işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazların bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, eski memleket haritası, eski hava fotoğrafları, dava tarihinden şayet daha eski tarihli imar planı varsa bu tarihinden 15, 20, 25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları, bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları ve varsa belirtilen tarihlere ait ortofoto haritaları ilgili yerlerden getirtilip; daha önceki keşiflerde görev almamış, halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerde görev yapmayan konusunda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman bilirkişi, bir ziraat mühendisi bilirkişi, bir jeolog bilirkişi ve bir jeodezi- fotogrametri harita mühendisi bilirkişi ile yerel bilirkişiler ve tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli, tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli, tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenmeli, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilecek şekilde müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak, açıklamalı, krokili rapor alınmalı taşınmazın kısmen veya tamamen kesinleşmiş 3116 sayılı Kanun uyarınca yapılan orman tahditi dışında olduğu, daha sonra yörede yapılmış ise orman kadastrosu dışında bırakıldığı belirlendiği takdirde; taşınmazın eğim ölçer (klizimetre) aleti ile ve memleket haritasındaki münhanilerden yararlanılarak kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli; taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterilmeli; en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile dava tarihinden önce onaylanan imar planı varsa imar planının onaylandığı tarihten, yoksa dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak bilirkişilerce incelenip, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, kapalılık oluşturup oluşturmadıkları ve tasarruf sınırlarının bulunup bulunmadığını gösterir bilirkişilerin onayını taşıyan, müşterek imzalı, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte krokili rapor düzenlettirilerek taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmelidir.
    Taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları komşu parsellerin tutanak ve dayanağı belgelerden yararlanmak suretiyle etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden taşınmazın evveliyatının ne olduğu ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, toprak yapısını, eğimini, bitki örtüsünü tarımsal niteliğini ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, ekonomik amaca uygun tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığını, zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, onaylanan bir imar planı varsa ne zaman yapıldığı ve kesinleşip kesinleşmediği ve dava konusu taşınmazın varsa imar planında ne şekilde tespit gördüğü araştırılarak, dava tarihinden önce onaylanan imar planı varsa bu tarihe kadar yoksa dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle çelişkiye sebebiyet verilmeyecek şekilde net olarak belirlendikten sonra dava tarihinden önce onaylanan imar planı varsa imar planının onaylandığı tarihten, yoksa dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait haritaların ait oldukları yıllara göre stereoskopik hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; taşınmazın niteliği, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir krokili rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden taşınmazın Terkos Barajı mutlak koruma bandında bulunup bulunmadığı, “İçme-Kullanma Suyu Havzalarının Korunmasına Dair” yönetmeliğe göre durumunu, bu yönüyle zilyetlikle elverişli yerlerden olup olmadığını açıklar rapor alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi