19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7394 Karar No: 2016/13518 Karar Tarihi: 22.03.2016
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/7394 Esas 2016/13518 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçuyla mahkum edildiği ve cezalandırıldığı belirtiliyor. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde maktu ve nispi vekalet ücreti olmak üzere iki farklı ücret belirlenmiştir. Maktu vekalet ücreti, para olmayan veya para ile ölçülemeyen davalarda belirlenen ücretken, nispi vekalet ücreti ise paranın ölçülebilir olduğu durumlarda bu değer üzerinden belirlenen ücrettir. Mahkemece, müsaderesi kararlaştırılan orman emvalinin değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığına karar verilmiştir. Ancak, sanık hakkında verilen cezanın hapisten çevrili adli para cezası olmasına rağmen, adli para cezasının tekerrürlü şekilde infazına ilişkin hüküm bulunmamasına rağmen cezanın hükmedildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, kararın bu kısmı kanuna aykırı bulunarak bozulmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şunlardır: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 112, 113 ve 114. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 365/2. maddesi, ve TCK'nın 58. ve 91/1-2. maddeleri.
19. Ceza Dairesi 2015/7394 E. , 2016/13518 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Avukatlık Asgari Ücret tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nispi olmak üzere belirlenmiştir. Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücrettir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun"un da 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 365/2. maddesinin aksine Ceza Davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması, güvenlik tedbiri olan müsaderenin ise davanın konusu olmayıp hükmün sonucu olması ve 6831 sayılı Orman Kanunu"nun 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; Davada kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan avukatlık asgari ücret tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi yeterli olduğundan, ayrıca müsaderesine karar verilen orman emvallerinin değeri üzerinden nisbi vekalet ücretine de hükmedilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanık hakkında verilen cezanın hapisten çevrili adli para cezası olmasına göre,Türk Ceza Hukuku mevzuatında adli para cezasının tekerrürlü şekilde infazına ilişkin hüküm bulunmamasına rağmen TCK"nın 58. maddesinin uygulama alanı bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, 2-Sanığın eylemi 6831 sayılı Kanun"un 93/1-2. maddesine uyan nitelikte olduğu halde, 6831 sayılı Kanun"un 91/1-2. madde uyarınca karar verilmesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.