Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı N.. Y.., D. Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda malik hanesi açık bırakılan 13 ada 17 parsel sayılı taşınmazın adına tescili ve taşınmazın davalı olduğuna dair şerhin beyanlar hanesinden çıkarılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı N.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, malik hanesi açık olan 13 ada 17 parsel sayılı taşınmazın, zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak zilyet adına tapuya tescili ve tapudaki “davalıdır” şerhinin kaldırılması istemlerine yöneliktir. Taşınmazın davalı olduğuna dair şerh mahkemece yazılan müzekkereye binaen kaldırılmış olmasına rağmen taşınmaz hakkında tapu kaydı oluşmamış ve halen malik hanesi açık bulunmaktadır. 3402 sayılı Kanun"un 27/1. maddesi hükmüne göre, “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Kadastro Mahkemesi"ne re’sen devrolunur.” Aynı Kanunun 26/son maddesi hükmüne göre de; “Kadastro Mahkemesi"nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Dava konusu parselin halen malik hanesi boş olup taşınmaz hakkında sicil oluşmadığına, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 30/2. maddesi uyarınca gerçek maliki belirleme görevi ile malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi Kadastro Mahkemesi"ne ait olduğuna göre, uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyasının görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesi"ne gönderilmesi ve kadastro mahkemesince dava konusu parselin Asliye Hukuk Mahkemesinin, kadastro tutanağında sözü edilen 1985/120 Esas sayılı dosyasının gerçek kapsamı olup olmadığı belirlenip, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının halli gerekirken, davanın görevsiz mahkemede incelenerek husumet yokluğundan reddine karar verilmesi isabetsizdir. Davacı N.. Y.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.