8. Hukuk Dairesi 2012/7605 E. , 2012/12143 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri, birleşen dosya davacısı ... ile ... ve müşterekleri, ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının asıl dosyada davanın reddine, birleşen dosyada ise davanın kabulüne dair İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.02.2012 gün ve 9/53 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi asıl dosyanın davacıları vekili, duruşmasız olarak ise incelenmesi davalılar ... ve müşterekleri vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.12.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacılar vekili Avukat....ve karşı taraftan birleşen dosya davacısı ... vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... ve arkadaşları vekili, dava konusu 1827 ada 10 ve 12 parsellerin maliki ...’nin 1969 yılında öldüğünü, mirasçılarına intikalin yapılmadığını, TMK.nun 713/2 maddesindeki kazanma koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar ... ve arkadaşları vekili ile katılan davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının yasal koşulları oluşmayan davasının reddine, birleştirilen dosyanın davacısının talebi açısından 3710 sayılı Belediye istimlak kanununun 10, 11, 16 . maddeleri ve 743 sayılı TKM.nin 633/2. maddesi gereği tescilin yasal koşulları oluştuğundan davanın kabulüne, davaya konu 1827 ada 10 ve 12 parsel sayılı taşınmazların tapu maliki ... Bedriye adına olan tapu kayıtlarının iptali ile birleştirilen dosyanın davacısı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, asıl dosyanın davacılar vekili ile her iki dosyanın davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Açılan davada davanın reddine dair ilk karar Dairenin 08.05.2007 tarih 2007/552 Esas 2007/2820 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma üzerine mahkemece ikinci kararında davanın kabulüne 1827 ada 10 ve 12 parsellerin ... adına olan tapu kayıtlarını iptali ile davacılar ... mirasçıları adına mirasçılık belgesinde yazılı payları oranında tesciline karar verilmiş, bu hüküm de esası temyiz eden davalılar vekilinin itirazları yerinde görülerek Dairenin 03.11.2009 tarih 2009/4026 Esas 2009/5231 Karar ilamı ile bozma sevk edilmiştir. İkinci bozma ilamında kısaca; dava konusu taşınmazların 10.11.1951 tarihinde davalı gerçek kişilerin miras bırakanları “...” adına tescil edildiği ve halen aynı kişi adına kayıtlı olduğu, tapu kayıtlarının açıklamalar sütununda her iki taşınmazın da kamulaştırıldığı ve kamulaştırma bedelinin artırılması davasının açıldığının belirtildiği, bu yönde bir araştırma yapılmadan eksik araştırma ile karar verilmesinin yerinde olmadığı açıklanmış, mahkemece, söz konusu kamulaştırma evrakları ve bu doğrultuda açılan dava dosyalarının getirtilmek suretiyle taşınmazlar hakkındaki kamulaştırma işleminin kesinleşip kesinleşmediğinin, kamu emlakı niteliği kazanıp kazanmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece bozma doğrultusunda ilgili yerlerden araştırma yapılmış, dava konusu taşınmazlarla ilgili kamulaştırma şerhlerine ilişkin İstanbul 12. Asliye Hukuk Yargıçlığının 13.10.1952 tarih 952/925 ve aynı tarih 952/928 sayılı yazıları üzerine ilgili şerhlerin tapu kayıtlarına işlendiği belirlenmiştir. Tapu kayıtlarında yazılı mahkeme dosyaları dosya arasına getirtilmeye çalışılmış ancak arşivde yapılan araştırmada dosyalara rastlanmadığı, dosyaların Seka’ya gönderildikleri, yapılan araştırmalarda bildirilen dosyalara ait karar örneklerinin 1952 yılı karar kartonlarında bulunamadığı bildirilmiştir. Bu arada kamulaştırma şerhi ile ilgisi olduğu ve lehlerine kamulaştırma yapılarak kesinleştiği iddiası ile ... tarafından kayıt malikinin mirasçıları aleyhine 06.08.2010 tarihinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa dayanılarak açılan hükmen tescile ilişkin davada Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2011 tarih 2010/368 Esas 2011/44 Karar sayılı ilamı ile hukuki ve fiili irtibat sebebiyle eldeki dosya ile birleştirme kararı verilmiş, yargılamaya her iki dosya yönünden devam edilerek yapılan araştırma ve inceleme sonunda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Asıl davadaki istek TMK.nun 713/2.maddesinde yazılı ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Birleşen dosyadaki istek ise kamulaştırma kanununa dayalı olarak açılan hükmen tescil talebidir. Temyiz dilekçesi ekinde sunulan belgeler ve açıklamadan asıl dosyada davacılar vekili tarafından Kamulaştırma Kanunu 14.maddesinden kaynaklanan dava haklarından bahisle 3710 sayılı Yasa gereği konulmuş olan kamulaştırma şerhlerinin iptali ve tapu sicilinden terkine ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesi aleyhine 22.10.2012 tarihinde dava açıldığı, bu davanın halen İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/582 Esasında derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Asıl davadaki isteğin sonuçlandırılabilmesi, esası bakımından hüküm kurulabilmesi için öncelikle birleşen dosyada hükmen tescile ilişkin davanın olumlu veya olumsuz neticelendirilerek kesinleşmesi, ayrıca kamulaştırma şerhinin iptaline ilişkin açılan 2012/582 Esas numarasında kayıtlı dosyanın da aynı şekilde neticesinin kesinleşmesinin beklenmesi gereklidir. Birleşen dosyadaki Belediyenin hükmen tescil isteği ile derdest olduğu anlaşılan ... ve müştereklerinin açtığı kamulaştırma şerhinin iptali ve terkinine ilişkin dava arasında hukuki ve fiili irtibat olduğu, toplanacak delillerin de benzer olduğu açıktır. Bu iki dosyanın sonuçlanması ile kamulaştırma şerhinin iptaline karar verilmesi halinde asıl dosyada TMK.nun 713/2.maddesine dayalı dosyadaki delilerin incelenmesi ve esasa ilişkin hüküm kurulması mümkündür. Ancak kamulaştırma şerhinin iptaline ilişkin davanın reddedilmesi ve taşınmazların kamulaştırma gereği Belediye adına tesciline karar verilmesi halinde asıl dosyadaki TMK.nun 713/2.maddesindeki isteğin incelenme imkanı kalmayacaktır.
Bu açıklamalar karşısında birleşen dosyada Belediyenin açtığı Kamulaştırma Kanununa dayalı hükmen tescil dosyasının gerek toplanacak deliller gerekse temyiz inceleme mercilerinin farklı olmaları, birleşen dosya kesinleşmeden TMK.nun 713/2.maddesine dayalıdavada bir karar verme imkanı olmadığı, yargılamanın daha iyi yürütüleceği de gözetilerek asıl dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, tefrik edilen davanın bekletici mesele kabul edilerek sonucunun beklenmesi, daha sonra tefrik edilen dosyanın sonucuna göre asıl dosyadaki taleple ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılması doğru olmamıştır. Kamulaştırma şerhinin iptali ve terkinine ilişkin açılan 2012/582 Esas sayılı derdest dosyanın da TMK.nun 713/2.maddesine dayalı açılan asıl dosyadaki tapu iptali ve tescil davası ile yargılamanın da düzenli yürümesi, toplanacak deliller ve temyiz inceleme yerlerinin farklı oluşu da gözetilerek birleştirilmemesi gerektiği açıktır.
Asıl dosyada TMK.nun 713/2.maddesine dayalı olarak dava açan davacılar birleşen dosyada taraf değil ise de, ayrıca tapu kayıtlarındaki kamulaştırma şerhinin iptali davasının olumlu sonuçlanması durumunda eldeki bu davanın sonucunu etkileyebileceğinden asıl dosyada davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları da yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl dosyanın davacılar vekili ile her iki dosyanın davalılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esasına yönelen diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4 (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına ayrı ayrı mahsubuna 11.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.