Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Y.Köyü çalışma alanında bulunan 139 ada 14 parsel sayılı 160.14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle A.. T.. adına, aynı çalışma alanında bulunan 139 ada 9 parsel sayılı 359.09 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/3 hissesi A.. T.. adına, 2/3 hissesi ise N. T. adına tespit edilmiştir. Davacı N.. Y.. (T.) satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davalı A. A. adına tespit edilen payların iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 139 ada 9 ve 14 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı N.. Y.. tarafından temyiz edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3. maddesine göre "bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması" zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297 ve 298. maddeleri de kararların gerekçeli olarak yazılmasını zorunlu kılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/c maddesi uyarınca gerekçenin; "tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe okunduğunda, mahkemece verilen hükme nasıl ulaşıldığının anlaşılması gerekir. Böylece, davacı veya davalı sıfatıyla bir yargı organı önüne gelen kişilerin, hukuk devletinde yaşamanın doğal sonucu olarak hukuk güvencesi, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakları uyarınca haklarında verilen kararlar yanında kararların hukuki süreci ve yargısı da denetlenebilir olur. Bu ilkeler ışığında mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde; gerekçenin dosya kapsamı ile ilgisinin bulunmadığı ve kararın denetlenebilirliğinin olmadığı görülmektedir. Yani, kararın gerekçe içermediği açık ve tartışmasızdır. Hal böyle olunca; kararın gerekçesiz olması nedeniyle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.