Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/903
Karar No: 2020/71

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/903 Esas 2020/71 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/903 E.  ,  2020/71 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Ağır Ceza
    Sayısı : 123-237

    Parada sahtecilik suçundan sanık ..."nin 765 sayılı TCK"nın 316/4, 318, 59/2, 36 ve 40. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 90.875.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına, müsadereye, mahsuba ve sahte paraların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına gönderilmesine ilişkin Üsküdar (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 24.11.2004 tarihli ve 46-390 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca dosya 5320 sayılı Kanun"un 8/2. maddesi uyarınca lehe kanun değerlendirmesi yapılması gerektiği görüşüyle 26.01.2006 tarih ve 49602 sayı ile iade edilmiştir.
    Lehe kanun değerlendirmesi yapan Üsküdar (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesince 14.06.2006 tarih ve 61-209 sayı ile sanığın 765 sayılı TCK"nın 316/4, 318, 59, 36 ve 40. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 90 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, müsadereye ve mahsuba karar verilmiştir.
    Hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 16.10.2008 tarih ve 2573-11195 sayı ile CMK"nın hükümden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesiyle değişik 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyan Üsküdar (Kapatılan) 2. Ağır Ceza Mahkemesince 26.03.2009 tarih ve 525-111 sayı ile sanığın 765 sayılı TCK"nın 316/4, 318, 59, 36 ve 40. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 90 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, müsadereye, mahsuba, sahte paraların Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına gönderilmesine, CMK"nın 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanık hakkında 5 yıllık denetim süresi belirlenmesine karar verilmiş, bu karar 03.04.2009 tarihinde kesinleşmiştir.
    Sanığın denetim süresi içinde 13.01.2011 tarihinde işlediği uyuşturucu madde ticareti suçundan TCK"nın 188/3-4, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesince 06.05.2013 tarih ve 67-134 sayı ile verilen mahkûmiyet hükmünün Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 22.06.2015 tarihli ve 2536-31854 sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleşmesinden sonra dosyayı ele alan İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesince 26.10.2015 tarih ve 525-111 sayı ile CMK’nın 231/11. maddesi gereğince açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanarak sanığın 765 sayılı TCK"nın 316/4, 318, 59 ve 40. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 90 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve mahsuba karar verilmiş, bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 18.02.2016 tarih ve 498-1813 sayı ile;
    "CMK"nın 231/11. maddesine göre hükmün açıklanmasına yönelik kararda; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin ilk hükmün ortadan kalkması nedeniyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın 141/3, CMK"nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca yeni hükmün gerekçesinde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin yazılması, kanıtların tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen kanıtlar ile mahkemece ulaşılan kanaatin, sanığın suç oluşturduğu veya oluşturmadığı sabit görülen fiilin belirtilmesi ve bu fiilin nitelendirilmesinin yapılması suretiyle infazı kabil bir hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak hüküm kurulması" isabetsizliğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyan Yerel Mahkemece 28.06.2016 tarih ve 123-237 sayı ile sanığın 765 sayılı TCK"nın 316/4, 318, 59 ve 40. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 90 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve mahsuba karar verilmiş, bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 05.12.2016 tarih ve 9509-11058 sayı ile onanmasına oy çokluğuyla karar verilmiş,
    Daire Üyeleri A. Y. Bikirli ile K. Hamurcu;
    "Ayrıntı ve gerekçesi Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2011 tarihli ve 2011/10-91 esas, 2011/132 sayılı kararında belirtildiği üzere, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "in dubio pro reo" yani "kuşkudan sanık yararlanır" kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O hâlde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.
    20.12.2012 tarihli Ümraniye İlçe Jandarma Komutanlığının Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı yazı içeriğinde, (x) haber elemanının... isimli şahıslardan sahte para aldığı, bu şahısların iş yerlerinde paraları saklayarak yanlarında çalıştırdıkları ... ve Necip isimli şahıslar aracılığıyla piyasaya sürdüklerinin istihbar edildiği belirtilerek arama kararı alınması talep edildiği, bu talep üzerine Ümraniye 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.12.2012 tarihli ve 2012/212 değişik iş numarası ile arama kararı verildiği, bu karar uyarınca yapılan aramada, o sırada ... isimli şahsın kahvehanesinin yazıhane bölümünde sanığın bulunduğu, üst aramasında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, sanığa kolluk görevlileri tarafından yazıhanede suç unsuru olup olmadığı hususunun sorulması üzerine sanığın "10 dakika önce bunu biri getirdi." diyerek görevli personele yazıhane içindeki ahşap dolapta bulunan poşeti gösterdiği, söz konusu poşet içinde suça konu sahte paraların ele geçirildiği, sanığın tüm aşamalarda arama yapılan iş yerinin arkadaşı ...’ye ait olduğunu, suça konu paketin tanımadığı bir kişi tarafından bırakıldıktan kısa bir süre sonra kolluk görevlilerinin gelip paket nerede diye sorunca söz konusu paketi sorduklarını düşünerek yerini göstermesi üzerine paketin bulunduğunu ve sahte para ile ilgisi olmadığını savunması, bu savunmanın aksine herhangi bir kanıtın bulunmadığı gibi dosyadaki diğer sanıklarca da sanık ... aleyhine bir beyanın yer almaması, iş yerinin sanığa ait olmaması, (x) haber elemanın soruşturma ve kovuşturmanın hiçbir aşamasında dinlenmemiş bulunması karşısında, sanık ..."nin cezalandırılmasına yeter her türlü kuşkudan uzak somut, kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 06.01.2017 tarih ve 320248 sayı ile;
    "İstanbul İl Jandarma Komutanlığına ..., ...ve bunların yakınında bulunan bazı şahısların piyasaya sahte para sürdüklerine ilişkin ihbar üzerine Ümraniye 1. SCM"ce verilen 2002/212 müt. sayılı arama kararı uyarınca 20.12.2012 günü Üsküdar-Bulgurlu Mahallesi, ...adresinde bulunan ve ... tarafından işletilen ...Cafe isimli iş yerinde yapılan aramada iş yerindeki ahşap dolapta poşet içerisinde T.C. Merkez Bankasınca düzenlenen 06.05.2003 tarih, 2109/1-2-3-4 no"lu raporlarda da belirtildiği üzere, sahte olarak aldatma kabiliyeti bulunan 205 adet 100 Dolar, 50 adet 200"lük Euro, 14 adet 500"lük Euro"nun ele geçirildiği sabittir.
    (X) haber elemanı tarafından verilen bilgiye istinaden yapılan işlemlerle ilgili bu haber elemanı dinlenmemiştir.
    Sanığın üst aramasında sahte para ele geçmemiş ancak kendisinden sahte paralar sorulduğunda içinde bulunduğu kafenin yazıhane bölümündeki ahşap dolap içindeki bir poşeti görevlilere teslim etmiş, bu paketin 10 dakika kadar önce tanımadığı biri tarafından oraya bırakıldığını, içindeki paralar ile bir ilgisinin bulunmadığını her aşamada istikrarlı bir şekilde savunmuştur.
    Karşı oy yazısında da belirtildiği üzere, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.06.2011 tarihli ve 2011/10-91 esas, 2011/132 sayılı kararında belirtildiği üzere, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan "in dubio pro reo" yani "kuşkudan sanık yararlanır" kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulu, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlıdır. Gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak mahkûmiyet hükmü kurulamaz. Ceza mahkûmiyeti, yargılama sürecinde toplanan kanıtların bir kısmına dayanılarak ve diğer bir kısmı gözardı edilerek ulaşılan olası kanıya değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalıdır. Bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermeyecek açıklıkta olmalıdır. Yüksek de olsa bir olasılığa dayanılarak sanığı cezalandırmak, ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan, varsayıma dayalı olarak hüküm vermek anlamına gelir. O hâlde ceza yargılamasında mahkûmiyet, büyük veya küçük bir olasılığa değil, her türlü kuşkudan uzak bir kesinliğe dayanmalıdır. Adli hataların önüne geçilebilmesinin başka bir yolu da bulunmamaktadır.
    20.12.2012 tarihli Ümraniye İlçe Jandarma Komutanlığının Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazdığı yazı içeriğinde, (x) haber elemanının... isimli şahıslardan sahte para aldığı, bu şahısların iş yerlerinde paraları saklayarak yanlarında çalıştırdıkları ... ve Necip isimli şahıslar aracılığıyla piyasaya sürdüklerinin istihbar edildiği belirtilerek arama kararı alınması talep edildiği, bu talep üzerine Ümraniye 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 20.12.2012 tarihli ve 2012/212 değişik iş numarası ile arama kararı verildiği, bu karar uyarınca yapılan aramada, o sırada ... isimli şahsın kahvehanesinin yazıhane bölümünde sanığın bulunduğu, üst aramasında herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı, sanığa kolluk görevlileri tarafından yazıhanede suç unsuru olup olmadığı hususunun sorulması üzerine sanığın "10 dakika önce bunu biri getirdi." diyerek kolluk görevlilerine yazıhane içindeki ahşap dolapta bulunan poşeti gösterdiği, söz konusu poşet içinde suça konu sahte paraların ele geçirildiği, sanığın tüm aşamalarda arama yapılan iş yerinin arkadaşı ...’ye ait olduğunu, suça konu paketin tanımadığı bir kişi tarafından bırakıldıktan kısa bir süre sonra kolluk görevlilerinin gelip paket nerede diye sorunca söz konusu paketi sorduklarını düşünerek yerini göstermesi üzerine paketin bulunduğunu ve sahte para ile ilgisi olmadığını savunması, bu savunmanın aksine herhangi bir kanıtın bulunmadığı gibi dosyadaki diğer sanıklarca da sanık ... aleyhine bir beyanın yer almaması, iş yerinin sanığa ait olmaması, (x) haber elemanın soruşturma ve kovuşturmanın hiçbir aşamasında dinlenmemiş bulunması karşısında, sanık ..."nin cezalandırılmasına yeter her türlü kuşkudan uzak somut, kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı gözetilmeksizin beraatı yerine, mahkûmiyetine karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına dair Yüksek Daire kararına itiraz etmek gerekmiştir.
    " görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
    CMK"nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesince 17.05.2017 tarih ve 823-5648 sayı ile itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    İnceleme dışı sanık ...hakkında parada sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar itiraz edilmeksizin; inceleme dışı sanık ... hakkında parada sahtecilik suçundan verilen beraat kararı ile inceleme dışı sanık Köksal Zeyrek hakkında aynı suçtan verilen mahkûmiyet hükmü ise temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında parada sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı parada sahtecilik suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Ümraniye İlçe Jandarma Komutanlığınca, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılan 20.12.2002 tarihli ve 19253 sayılı yazıda; 13.12.2002 tarihinde saat 11.30 sıralarında (x) haber elemanının İlçe Jandarma Komutanlığına gelerek Sarıgazi, Ümraniye, Kadıköy ve Küçükbakkalköy bölgelerinde sahte para ile ilgili yaptığı çalışma doğrultusunda numune olarak 98 adet K65816756 seri numaralı sahte 5.000.000 TL ile X01856131803 seri numaralı 1 adet sahte 500 Euro getirdiğini, sahte paraları ... ile... isimli şahıslardan aldığını, bu şahısların iş yerlerinde paraları saklayarak yanlarında çalıştırdıkları ... ve Necip isimli şahıslar aracılığıyla piyasaya sürdüklerini, paraları zaman zaman ... isimli şahsın evinde sakladıklarını belirttiği anlaşılmakla suç delillerinin ele geçirilebilmesi amacıyla söz konusu şahısların ev ve iş yerlerine ilişkin arama kararı verilmesinin talep edildiği,
    Ümraniye (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesince 20.12.2002 tarih ve 212 sayı ile Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığının 20.12.2002 tarihli ve 2002/3873 sayılı yazısı doğrultusunda suç delillerinin bulunması amacıyla tasdikli listede yazılı yerlerde ve burada bulunan kişilerin üzerlerinde gündüzleyin bir defaya mahsus olmak üzere 20.12.2002 tarihinde arama yapılmasına karar verildiği,
    20.12.2002 tarihli iş yeri arama tutanağına göre; olay tarihinde Bulgurlu Mahallesi, ...Üsküdar/İstanbul adresinde bulunan ...Kafe isimli iş yerinde arama yapılması amacıyla saat 16.00 sıralarında gelindiği, kahvehane işleticisi ... ile kahvehanenin yazıhane bölümünde bulunan sanık ...’ye arama kararının gösterildiği, ... ile sanık ...’nin üst aramasında suç unsuruna rastlanılmadığı, sanık ...’ye yazıhane içinde herhangi bir suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda yazıhanenin giriş kapısına göre sağ taraftaki ahşap dolap içerisinde üzerinde “BİM” ibaresi yazılı beyaz poşet içindeki maddeyi dolaptan çıkartarak “10 dakika önce bunu biri getirdi.” diyerek görevli personele gösterdiği, söz konusu poşet görevli personel tarafından açıldığında desteler hâlinde 205 adet sahte 100 Dolar, 50 adet sahte 200 Euro ile 140 adet sahte 500 Euro’nun ele geçirildiği,
    20.12.2002 tarihli tutanağa göre; .../Kadıköy adresinde bulunan Cafe Corner isimli iş yerinin sahibi olan ...’ın eşi inceleme dışı sanık ... Oral’ın yapılan üst aramasında bir adet X01856131366 seri numaralı sahte 500 Euro, bir adet X62849349143 seri numaralı sahte 200 Euro, bir adet K65816756 sahte 5.000.000 TL’nin ele geçirildiğinin belirtildiği,
    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 06.05.2003 tarihli raporlarında; ele geçirilen 142 adet 500 Euro, 51 adet 200 Euro, 205 adet 100 Dolar ve 99 adet 5.000.000 TL’ye ilişkin olarak; inceleme konusu kıymetlerin sahte oldukları, aldatma (iğfal, sürüm) kabiliyetlerinin olduğu, yapılışındaki özen ve ustalık derecesi nedeniyle sahte olduklarının ilk bakışta herkes tarafından kolaylıkla anlaşılamayacağı, para destesi veya paketi içinde yer almaları durumunda sahte olduklarının ilk bakışta herkes tarafından kolaylıkla anlaşılmasının mümkün olmadığı, uzmanlarca veya veznedarlar gibi para işinin bir parçası olan insanlarca sahte olduklarının bildirildiği,
    ...Kafe’de ele geçirilen sahte paralar incelendiğinde; sahte 200 Euro’ların iki adedinin aynı seriden olduğu, diğerlerinin ise seri numalarının farklı oldukları, sahte 500 Euro’ların ise üç adedinin seri numarasız diğerlerinin ise farklı serilerden oldukları,
    İnceleme dışı sanık ... Oral’ın üzerinden ele geçirilen sahte 200 Euro ile (x) haber elemanın getirdiği sahte 500 Euro’nun ...Kafe’de ele geçirilen sahte 200 Euro ve sahte 500 Eurolarla karşılaştırılmasında harf gruplarının aynı olduğu, rakam gruplarının ise büyük ölçüde benzerlik gösterdiği,
    Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/46 esas sayılı dosyasının duruşma tutanakları incelendiğinde; tanık ...’ın 25.12.2002 tarihli oturumda söz konusu sahte paraların bulunduğu paketin Osman Pala isimli şahıs tarafından ... isimli şahsa verildiğini, bu şahsın da paketi ...’nin işlettiği ...Kafe isimli iş yerine bıraktığını öğrendiğini beyan etmesi üzerine olay ile ilgili bilgisi olduğu iddia edilen ...’nun Osman Pala isimli şahıs ile birlikte daha önce tutuklu olarak bulunduğu belirtilen Paşakapısı Cezaevinden araştırılarak adresinin tespitine yönelik cezaevine müzekkere yazılmasına karar verildiği, 05.07.2004 tarihli celsede cezaevine yazılan müzekkere cevabında Osman Pala isimli şahsın 07.06.2002-23.10.2002 tarihlerinde cezaevinde bulunduğunun belirtilmesi üzerine tekrar bu şahıs ile birlikte cezaevinde kaldığı iddia edilen ...’nun açık adresinin cezaevinden sorulmasına karar verildiği, 24.11.2004 tarihli oturumda ise Osman ve Erdinç’in cezaevi kayıtlarında olmadığının gelen müzekkere cevabından anlaşıldığı belirtilerek söz konusu şahısların dinlenilmelerinin dosyaya bir yenilik getirmeyeceği değerlendirilerek dinlenilmelerine yönelik ara karardan vazgeçildiği,
    Anlaşılmaktadır.
    Tutanak tanığı ... Mahkemede; sanıklardan ...’nin çalıştırdığı kahvehanede sahte paraların piyasaya sürüldüğü yolunda jandarmaya ihbar yapılması üzerine sadece sanık ...’nin kahvehanesinde değil başka noktalarda da operasyon yapma kararı aldıklarını, arama kararı için mahkemeye müracaat edildiğini, arama kararı gelmeden önce arkadaşı Taner ile birlikte ...Kafe’ye müşteri gibi gittiklerini, bir süre bekledikten sonra diğer iki arkadaşının arama kararını getirmeleri üzerine Taner ile birlikte kahvehanenin içindeki ayrılmış bölmeye girdiklerini, ...’nin telefon ile görüştüğünü gördüklerini, içeriye girince Necip’in görüşmeyi bıraktığını, Necip’e sahte paraların nerede olduğunu daha doğrusu malın nerede olduğunu sorduğunu, Necip’in yaklaşık 10 dakika kadar önce tanımadığı bir şahsın bir paket getirerek kahvehanenin içinde ki ayrılmış bölüme bıraktığını söylediğini, Necip’in gösterdiği dolabı açarak içindeki poşeti aldığını, poşet içerisinde tutanakta ayrıntılı olarak belirttikleri sahte paraları ele geçirdiklerini, sanığın üst aramasında herhangi bir şey bulamadıklarını, olay sırasında tedbiren tabancasını eline aldığını, arama kararının gelmesini bekledikleri sırada elinde poşet bulunan bereli birinin yazıhane bölümüne girdiğini görmediğini,
    Tutanak tanığı Halil İbrahim Çiftçi Mahkemede; olay tarihinde ...Kafe"de sahte para bulunduğuna dair ihbar alındığını, söz konusu iş yerinin kime ait olduğunu bilmediğini, operasyon sırasında görevli olarak ...Kafe’ye gittiğini, kahveyi kontrol altına almak için kapısında beklediğini, bu arada ekipteki bazı arkadaşlarının da kahvenin içine girip arama kararının gelmesini beklediklerini, kendisinin kahvenin giriş bölümünde bulunduğu için kahvehanenin yazıhane bölümüne elinde poşet olan bereli birinin girip girmediğini bilmediğini,
    Tutanak tanığı ... Mahkemede; yapılan ihbar doğrultusunda olay yeri olan ...Kafe’de arama yapılmasına karar verildiğini, mahkemeden arama kararı gelince komutanı olan ... ile birlikte kahvenin içindeki yazıhane bölümüne girdiklerini sanıklardan ...’nin telefon ile görüştüğünü, kendisine arama yapacaklarını söylediklerini, sanık ...’in paniklediğini, Necip’e sahte paraların nerede olduğunu sorduklarını, bunun üzerine Necip’in sahte paraları bulunduğu yerden çıkartarak teslim ettiğini, olay sırasında silahlarının üzerlerinde olduğunu ancak ellerinde olmadığını, operasyonun üzerinden uzun süre geçtiği için daha fazla ayrıntı hatırlamadığını, operasyon için beklerken kahvenin içindeki yazıhane bölümüne bereli elinde poşet olan bir şahsın girip çıktığını görmediğini,
    Soruşturma sırasında hakkında parada sahtecilik suçundan ek takipsizlik verilen tanık... kollukta; inceleme dışı sanık ... Oral’ın abisi olan ... ile birlikte işletmeciliğini yaptığı Şütte Şarküteri isimli iş yerinin üst katında bulunan Cafe Corner isimli iş yerini işlettiğini, bu nedenle de sık sık abisi Hasan ile birlikte söz konusu kafeye gittiklerini, sanığı tanımadığını, ilk kez olay nedeniyle gördüğünü, inceleme dışı sanık ... ile sanığın sahte para işi ile uğraştıklarını bilmediğini, Şütte Şarküteri’de arama yapıldığı sırada yanlarında çalışan Göksel isimli şahsın iş yerinden kaçtığını sonradan öğrendiğini, bu şahsın nerede ikamet ettiğini bilmediğini, sahte para ile bir ilgisinin bulunmadığını,
    Savcılıkta ve Mahkemede benzer şekilde; inceleme konusu sahte para olayı ile ilgili bilgisinin bulunmadığını, inceleme dışı sanık ...’in iş yeri komşusu olduğunu, inceleme dışı sanık Köksal Zeyrek ile beraber çalıştıklarını, bu şahısların sahte para işi yaptıkları konusunda bilgi sahibi olmadığını,
    Soruşturma sırasında hakkında parada sahtecilik suçundan ek takipsizlik verilen tanık ... Kollukta, Savcılıkta ve 12.02.2003 tarihli oturumda benzer şekilde; kardeşi ile birlikte işletmekte olduğu Şütte Şarküteri isimli iş yerinin üst katında inceleme dışı sanık ... Oral’a ait Cafe Corner isimli iş yerinin bulunduğunu, inceleme dışı sanık ...’i komşu esnaf olması nedeni ile tanıdığını, kendisinin sık sık inceleme dışı sanık ...’in iş yerine gittiğini, yine yaklaşık üç ay kadar önce aynı iş yerinde inceleme dışı sanık ...’in aracılığıyla sanık ... ile tanıştığını, sanığın Üsküdar civarlarında kahvehane işlettiğini, sanığın sık sık inceleme dışı sanık ..."in yanına geldiğini, yaklaşık bir ay kadar önce de iş yerine Digitürk bağlatma konusunda bilgi almak amacıyla inceleme dışı sanık ... ile birlikte sanığın kahvehanesine gittiğini, sanık ile fazla bir samimiyeti olmadığını,
    Sanık ... müdafisinin tanık ...’ın tekrar dinlenilmesi talebi üzerine 25.12.2003 tarihli oturumda; yaklaşık üç ay kadar önce ... isimli kişinin kendisine Osman Pala isimli kişinden bir paket aldığını, paketin içinde ne olduğunu bilmediğini bu paketi inceleme dışı sanık ...’nin kahvehanesine bıraktığını söylediğini, bu şahsa bu olayla ilgili 3-4 kişinin yargılandığını, ifade vermesi gerektiğini söylediğinde, bu şahsın, kendisine korktuğunu ancak talimatla ifade verebileceğini beyan ettiğini, bu şahsı zaman zaman gördüğünü, Başakşehir’de oturduğunu, bu kişinin yaklaşık bir yıl kadar önce Paşakapısı Cezaevinde bulunduğunu, adresinin buradan araştırılabileceğini,
    İnceleme dışı sanık ...kollukta; üzerinde ele geçirilen sahte paralardan 1 adet 500 Euro ile 1 adet 200 Euro’yu yaklaşık 4 ay kadar önce yurt dışına çıkan ancak ismini vermek istemediği bir arkadaşından aldığını, ilk aldığında bu paralarının sahte olduğunu anlamadığını, ancak daha sonra sahte olduğunu öğrendiğini, bu paraları kullanmadığını, 5.000.000 TL’nin ise eline nereden geçtiğini bilmediğini, sanık ...’nin çocukluk arkadaşı olduğunu, sanığın sahte para işi yaptığını bilmediğini,
    Tutuklanması istemi ile sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde ve 12.03.2003 tarihli oturumda benzer şekilde; ticaretle uğraştığını, üzerinde ele geçirilen sahte 500 ve 200 Euro’ların tahminen 4-5 kadar ay önce muhtelif yerlerden aldığı paraların arasından çıktığını, bu paraları o tarihlerde bozdurmak isteyince sahte olabilir denildiği için elinde kaldığını, ayrıca 1 adet 5.000.000 TL’nin ise nereden geldiğini bilmediğini,
    İnceleme dışı sanık ... kollukta; sanık ...’nin arkadaşı olduğunu, sanığın öğrendiği kadarı ile yurt dışında uyuşturucu kaçakçılığından tutuklanarak cezaevinde yattığını, altı ay kadar önce de Türkiye’ye döndüğünü, sanığın sürekli olarak kahvehanesinde bulunduğunu, sanığın ne iş yaptığını bilmediğini, iş yerinde ele geçirilen sahte paralar ile ilgili bilgisinin olmadığını,
    Savcılıkta; kahvehanecilik yaptığını, olay tarihinde kolluk görevlilerinin kahvehanesinde arama yaptıklarını daha sonra öğrendiğini, kahvehane sahibi olarak da kendisini çağırıp ellerindeki paraları gösterdiklerini, kolluk görevlilerine bu paralarla bir ilgisinin olmadığını söylediğini, sanık ...’in de kahvehanesine zaman zaman geldiğini, arkadaşlarıyla oyun oynadığını, sahte para ile ilgili bir bilgisinin bulunmadığını,
    Tutuklanma istemi ile sevk edildiği Sulh Ceza mahkemesindeki sorgusunda; ...Kafe isimli iş yerini kendisinin işlettiğini, iş yerine paket bırakıldığından haberinin olmadığını,
    Mahkemede; ...Kafe isimli iş yerinin sahibi olduğunu, suçlamayı kabul etmediğini, olay anında sanık ...’in kahvehanenin okuma bölümünde bulunduğunu, tam hatırlamamakla birlikte sivil jandarma ekiplerinin gelip arama yaptıklarını, sanığın oturduğu yerden paket bulduklarını daha sonra öğrendiğini, görevliler sorunca paketi daha önce görmediğini söylediğini,
    İnceleme dışı sanık Köksal Zeyrek kollukta; Şütte Şarküteri isimli iş yerinde çalıştığını, sahte para işine bir ay kadar önce başladığını, kolay bir para kazanma yolu olduğu için bu yolu tercih ettiğini, üst katlarında bulunan Cafe Corner isimli iş yerinden ismini bilmediği bir çalışanın alışveriş yapmak için geldiğinde verdiği paralardan bir adet 5.000.000 TL’nin sahte olduğunu fark ettiğini, bunun üzerine Cafe Corner işletmecisi olan inceleme dışı sanık ... Oral’ın yanına giderek paranın sahte olduğunu söylediğini, inceleme dışı sanık ...’in kendisine gülümseyerek paranın sahte olduğunu, şaka olsun diye gönderdiğini söylediğini, aradan birkaç gün geçtikten sonra sahte paraları piyasaya sürebileceğini düşünerek inceleme dışı sanık ...’e “Bu paralardan varsa bana getir ben kullanırım.” dediğini, kendisinin de temin edebileceğini söylediğini, ertesi gün yanına gittiğinde kağıda sarılı bir poşetin içerisine konmuş vaziyette 40 adet sahte 5.000.000 TL verdiğini, aldığı bu paraları kıyafet ve tekel ürünlerini satın almak için kullandığını, para bittiği zaman tekrar inceleme dışı sanık ...’in yanına giderek sahte para istediğini, ertesi gün yine kendi iş yerinden poşete sarılı vaziyette 120 adet sahte 5.000.000 TL’yi kendisine verdiğini, karşılığında herhangi bir bedel istemediğini, 20.12.2002 tarihinde yapılan operasyon sırasında farklı bir kimlik bulundurduğu için görevlilerin önünden kaçtığını, üzerinde bulunan harcayamadığı sahte paraları da yakarak imha ettiğini, sanık ...’yi tanımadığını, bu şahısta yakalanan sahte paralar ile ilgili bilgisi olmadığını,
    Savcılıkta, tutuklanması istemi ile sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesinde ve Mahkemede; kollukta alınan ifadesini kabul etmediğini, kesinlikle bilerek piyasaya sahte para sürmediğini, kollukta korktuğu için ifade tutanağını imzaladığını,
    İfade etmişlerdir.
    Sanık ... 21.12.2002 tarihinde kollukta; Avusturya ve İtalya"da uyuşturucu suçundan cazaevinde yattığını, Türkiye"ye döndükten sonra yasa dışı işleri bıraktığını, olay tarihinde inceleme dışı sanık ..."nin kahvehanesinde oturduğu esnada tanımadığı bir kişinin yanına gelerek kendisine bir paket verip “Paketi al, amca gelecek.” dedikten sonra kim olduğunu soramadan söz konusu şahsın kahvehaneden ayrıldığını, şahıs ayrıldıktan sonra iki sivil jandarma görevlisinin içeri girerek kendisine “Paket nerede?” diye sorduklarını, kendisinin de “Ne paketi?” diye sorması üzerine “Sana bırakılan paket.” dediklerini, bunun üzerine tanımadığı bir kişinin bıraktığını belirterek söz konusu paketin yerini gösterdiğini, görevlilerin paketi alıp içini açtıklarında sahte para olduğunu anladığını, inceleme dışı sanık ... Oral’ın çocukluk arkadaşı olduğunu, Yılmaz Akaslan ile Göksel isimli şahsı tanımadığını, ...’ı ise inceleme dışı sanık ... aracılığıyla yaklaşık üç aydan beri tanıdığını,
    23.12.2002 tarihinde kollukta; abisinin fabrikasında aydınlatma üzerine çalıştığını, aylık gelirinin 300.000.000 TL civarında olduğunu, ayrıca aile çevresinin de kendisine maddi olarak yardımda bulunduğunu, ele geçirilen sahte paraların bulunduğu kapalı vaziyette olan ve içi görünmeyen paketin kendisine değil yakınında bulunan bir rafa bırakıldığını, söz konusu paket bırakıldıktan birkaç saniye sonra kolluk görevlilerinin yanına gelerek “Paket nerede?” diye sorduklarını, bu sahte paraların kendisine zarar verilmesi için bilerek bırakıldığını düşündüğünü, yurt dışında cezaevinde bulunduğu sırada bir çok hasmının olduğunu, olay sırasında daha sakin olduğu ve İtalya’daki avukatına yılbaşı kartı yazacağı için kahvehanenin o bölümünde bulunduğunu,
    Savcılıkta; söz konusu kahvehanenin inceleme dışı sanık ...’ye ait olduğunu, avukatına not yazmak amacıyla kahvehanenin daha sakin olan yakalandığı bölümünde bulunduğunu, o sırada siyah paltolu bereli, görse tanıyabileceği, bir şahsın gelerek acele bir tavırla montunun içinden bir paket çıkardığını, paketin içinin görünmediğini, "Bu amcanın.” dedikten sonra paketi bırakıp çıktığını, yaklaşık 5-10 saniye sonra jandarmanın gelerek “Paket nerede?” diye sormaları üzerine paketin yerini gösterdiğini, ele geçirilen sahte paralar ile ilgisinin bulunmadığını,
    Mahkemede; olay tarihinde inceleme dışı sanık ...’ye ait kahvehanenin okuma kısmında tek başına bulunduğunu, bu sırada içeriye yüzü bere ile kısmen gizlemiş yakaları kalkık vaziyette bir şahsın girdiğini, doğrudan doğruya kitaplığa yönelerek “Bu amcanın.” diyerek bir paket bırakıp bir şey sormasına fırsat vermeden hemen çıktığını, söz konusu şahıs çıktıktan hemen sonra iki sivil şahsın içeri girerek kendisine silah doğrultup “Paket nerede?” diye sorduklarını, paketle bir ilgisi olmamakla birlikte kısa bir süre önce bir şahıs tarafından paket bırakıldığını bildiği için görevlilere kitaplığı gösterdiğini, bunun üzerine paketin açıldığını, inceleme dışı sanık ...’nin de bu sırada geldiğini, paket içinden çok sayıda sahte para çıktığını, bu paketle bir ilgisi olmadığını, kolluk görevlilerinin suça konu paraların bulunduğu poşeti kendilerine vermesini istediklerini ancak kesinlikle poşeti tutmadığını, paketi tutmasını istemelerinin sebebinin parmak izlerini poşetin üzerinde tespit ederek suçu kendisinin üzerine atmak istediklerini,
    Savunmuştur.
    765 sayılı TCK’nın 316. maddesi;
    “1 - Memlekette kanunen tedavül eden milli paralarla yabancı memleketlerde tedavülü kanunları icabından olan paraları taklit eden.
    2 - Zahiren daha yüksek bir kıymeti haiz göstermek için paraları tağyir eyliyen.
    3 - Taklit veya tağyirde iştiraki olmaksızın taklit veya tağyir eden kimse veya mütevassıt ile anlaşarak taklit veya tağyir edilmiş olan paraları memlekete sokan veya muhafaza eden yahut herhangi bir suretle tedavüle koyan veya asıl fail ile tedavüle koyanlar arasında tavassutta bulunan,
    4 - Tedavüle koymak maksadiyle taklit veya tağyir edilmiş olan paraları, taklit veya taklit eden kimseden veya bir mütevassıttan satın alan yahut her ne suretle olursa olsun alan.
    Kimse üç seneden on iki seneye kadar hapis ve bin liradan on bin liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır.
    Milli ziynet altınları hakkında da bu madde hükmü tatbik olunur.” şeklinde hüküm altına alınarak parada sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenmiştir.
    Aynı Kanun’un 318. maddesi ise;
    “Evvelki maddelerde yazılı haller haricinde, tedavüle koymak için taklit veya tağyir edilmiş paraları memlekete sokan, satın alan, kabul veya muhafaza eden veya bunları herhangi bir suretle tedavüle çıkaran kimse hakkında bu maddelerde yazılı olan cezalar üçte birden yarıya kadar indirilerek hükmolunur.” şeklinde düzenlenerek taklit ve tağyirde (değiştirme) iştiraki olmayan veya taklit veya tağyir eden kimse veya mutavassıt (aracı) ile anlaşmaksızın sahte paraları memlekete sokan, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden veya bunları herhangi bir surette tedavüle çıkaran failler hakkında hükmolunacak cezadan üçte birden yarıya kadar indirim yapılacağı belirtilmiştir.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    (X) haber elemanının Sarıgazi, Ümraniye, Kadıköy ve Küçükbakkalköy bölgelerinde sahte para ile ilgili yaptığı çalışma doğrultusunda numune olarak temin ettiği K65816756 seri numaralı 98 adet sahte 5.000.000 TL ile X01856131803 seri numaralı 1 adet sahte 500 Euro"yu 13.12.2002 tarihinde saat 11.30 sıralarında Ümraniye İlçe Jandarma Komutanlığına getirerek bu sahte paraları ... ile... isimli şahıslardan aldığını, söz konusu şahısların iş yerlerinde sakladıkları sahte paraları yanlarında çalıştırdıkları inceleme dışı sanık ... ve sanık ... aracılığıyla piyasaya sürdüklerini, sahte paraları zaman zaman da inceleme dışı sanık ..."in evinde sakladıklarını belirtmesi üzerine 20.12.2002 tarihinde Bulgurlu Mahallesi, ...Üsküdar/İstanbul adresinde bulunan ...Kafe isimli iş yerine müşteri gibi giden kolluk görevlileri ... ile ..."in söz konusu kahvehanenin içinde bir süre mahkemeden alınacak arama kararını bekledikleri, diğer kolluk görevlileri tarafından arama kararının getirilmesi üzerine de o sırada kahvehanenin yazıhane bölümünde tek başına bulunan sanık ..."nin yanına giderek arama kararı gösterilip üst araması yapıldıktan sonra yazıhane içinde herhangi bir suç unsuru olup olmadığını sordukları, bunun üzerine sanık ...’in yazıhanenin giriş kapısına göre sağ taraftaki ahşap dolap içerisinde, üzerinde “BİM” ibaresi yazılı beyaz poşet içindeki maddeyi dolaptan çıkartarak “10 dakika önce bunu biri getirdi.” diyerek görevli personele gösterdiği, söz konusu poşetin görevli personel tarafından açılması üzerine desteler hâlinde 205 adet sahte 100 Dolar, 50 adet sahte 200 Euro ile 140 adet sahte 500 Euro’nun ele geçirildiği anlaşılan olayda; (x) haber elemanı tarafından Ümraniye İlçe Jandarma Komutanlığına yapılan ihbarda sahte paraları piyasaya süren kişilerden biri olarak sanık ...’in adının verilmesi, 20.12.2002 tarihli arama tutanağına göre ...Kafe isimli iş yerinin yazıhane bölümünde tek başına bulunan sanık ...’ye yazıhane içinde herhangi bir suç unsuru olup olmadığı sorulduğunda sanığın yazıhanenin giriş kapısına göre sağ tarafta bulunan ahşap dolap içindeki sahte paraların bulunduğu poşeti kolluk görevlilerine göstermesi, her ne kadar sanık savunmalarında söz konusu poşetin tanımadığı bir kişi tarafından bırakıldığını, bundan birkaç saniye sonra da kolluk görevlilerinin yazıhane bölümüne girdiğini savunmuş ise de bu savunmasının suça konu kahvehanenin içinde mahkemeden alınacak arama kararının gelmesini bekleyen tutanak tanıkları ... ve ... tarafından doğrulanmaması, yine sanık ... savunmalarında ...Kafe isimli iş yeri ile ilgisinin bulunmadığını belirtse de tanık ...’ın 21.02.2002 tarihli kolluk ifadesinde sanık ...’nin Üsküdar civarında kahvehane işlettiğine ve kendisinin de bir kez inceleme dışı sanık ...ile birlikte sanık ...’in kahvehanesine gittiğine ilişkin beyanı, tutanak tanığı ...’ın ...Kafe isimli iş yerinin sanık ... tarafından işletildiğine yönelik anlatımı ve bu ifadeleri destekler şekilde arama yapılması amacıyla söz konusu iş yerine gidildiğinde sanık ...’in kahvehanenin yazıhane bölümünde tek başına bulunmasının suça konu iş yerinin inceleme dışı sanık ...ile birlikte sanık ... tarafından da fiilen işletildiğinin kabulünü gerektirmesi, ayrıca ...Cafe’de sanık ..."in bulunduğu yazıhane bölümünde ele geçirilen 50 adet 200 Euro ile 140 adet 500 Euro, ihbarda sanık ...’in yanında piyasaya sahte para süren kişilerden biri olarak adı geçen, aynı zamanda sanık ..."in yakın arkadaşı olan inceleme dışı sanık ... Oral’ın üzerinde ele geçirilen bir adet 500 Euro ile bir adet 200 Euro ve (x) haber elemanının getirdiği bir adet 500 Euro değerindeki sahte paraların seri numaralarına yönelik olarak, 200 Euro değerindeki sahte paralar ile 500 Euro değerindeki sahte paraların kendi aralarında yapılan karşılaştırmada, harf gruplarının aynı olması, rakam gruplarının ise büyük ölçüde benzerlik göstermesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğine sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyerek atılı suçun sabit olduğu kabul edilmelidir.
    Bu itibarla haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
    2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 11.02.2020 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi