14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/5653 Karar No: 2014/6569 Karar Tarihi: 20.05.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/5653 Esas 2014/6569 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/5653 E. , 2014/6569 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/11/2013 NUMARASI : 2013/357-2013/560
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.08.2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Davalı, olayda kusuru bulunmadığını davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 500,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline fazlaya ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine davacılardan Y.D., M.A., M.. Ç.. ve A. D. vekilinin ve davalı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş ve davacı M. D. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi neticesinde de zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle ıslah edilen kısım için davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı M. D."in maddi tazminat tazminat talebinin kabülüne, diğer talepler hakkında ise temyiz itirazları Yargıtay tarafından reddedildiğinden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.