Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5731
Karar No: 2014/3344
Karar Tarihi: 25.03.2014

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/5731 Esas 2014/3344 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2014/5731 E.  ,  2014/3344 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : POZANTI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 05/06/2013
    NUMARASI : 2013/45-2013/218

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kullanım kadastrosu sırasında K. Mahallesi çalışma alanında bulunan 175 ada 1 parsel sayılı 263,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak kargir ev ve arsası vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı M.. Ç.., taşınmaz üzerindeki evin zilyedi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın davacı tarafından inşa edilip kullanıldığının tespitine, zilyetlik durumunun şerh edilmesi talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın 1951 yılı tahdidine göre 58, 59, 60, 61, 62 ve 63 nolu orman tahdit noktaları arasındaki orman tahdit hattının gidiş yönüne göre sol tarafında, kesinleşmiş orman tahdit sınırları içerisinde kaldığı, böylece orman sayılan yerlerden olduğu, 2/B sınırları içerisinde kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince tespit talebinin kabulüne karar verilmiştir. Ancak; dosya arasında bulunan 11.05.2013 tarihli fen bilirkişisi raporunda çekişmeli taşınmazın tespit sınırlarının zemine aynen uyduğu, çekişmeli taşınmazın kargir ev ve arsası vasfı ile Hazine adına kayıtlı olup, beyanlar hanesinde 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı belirtilmiş, 16.05.2013 havale tarihli orman bilirkişi kurulu raporunda ise 1951 yılı orman tahdit hattına göre kesinleşmiş orman sınırları içerisinde bulunduğu, 2/B alanı olmadığı açıklanmış, ekli krokisinde ise çekişmeli taşınmaz hem kırmızı ile taralı 2/B parseli hem de yeşil ile taralı orman parseli içerisinde gösterilmiştir. Bu hali ile fen bilirkişisi raporu ile orman bilirkişi kurulu raporu çeliştiği gibi, orman bilirkişi kurulu raporu ile eki kroki de çelişmektedir. Hal böyle olunca, dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içerisinde mi yoksa 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerde mi kaldığı belli değildir. Tesis kadastrosu tutanağında, çekişmeli taşınmazın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkartıldığı belirtilmesine rağmen mahkemece bu çelişki giderilmediği gibi, dava konusu taşınmaza ilişkin kullanım kadastrosu veya güncelleme listesi, var ise askı ilan cetvelinin getirtilip incelenmesi gerektiği hususunun göz ardı edilmesi de isabetsizdir. Doğru sonuca varılabilmesi için, Mahkemece öncelikle dava konusu taşınmaza ilişkin kullanım kadastrosu veya güncelleme listesi, var ise askı ilan cetvelinin getirtilip dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle taraf tanıkları, 3 kişilik orman bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; oluşacak üç kişilik orman bilirkişi kurulundan ve fen bilirkişisinden taşınmazın orman tahdidi içerisinde mi yoksa 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerde mi kaldığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın tespit tarihi itibariyle kimler tarafından neye istinaden zilyet edildiği maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan çelişki ve eksikliklerin giderilmesi zorunlu bulunduğundan mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davacıya iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi