19. Hukuk Dairesi 2018/1448 E. , 2020/880 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik kararın süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı kooperatifin kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olduğunu, davacının dava dışı ...’ın ...,... Şubesinden kullandığı krediye kefil olduğunu, dava dışı kredi borçlusu ...’ın kredisinin teminatı olmak üzere davalıya ait konut üzerinde 250.000,00 TL bedelle dava dışı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borçlusunun borcunu ödememesi nedeniyle dava dışı bankanın davacıdan borçları tahsil ettiğini, kredi borçlusuna ait teminatların davacıya devredildiğini, dava dışı borçlular ile davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, davalı ve dava dışı borçlu aleyhinde yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının itirazında ipoteğin geçerli olmadığını, ipotek tesis edilirken eş rızasının alınmadığı beyanında bulunduğunu, ipotek tesis tarihinde aile konutu şerhi dâhi bulunmadığını iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ipoteğin geçerli olmasının eş rızasına bağlı olduğunu, ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, alacaklının alacak miktarını yazılı belgelerle ispatlaması gerektiğini, davacının gerçek borçlu ... üzerine gitmediğini, dava açmadığını, dava dışı ...’ın davaya dâhil edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, dava dışı asıl borçlu ile ... A.Ş. arasında yapılan 150.000,00 TL limitli kredi sözleşmesinde davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olduğu, ayrıca sözleşme kapsamında davalı tarafından takibe konu ipoteğin verildiği, asıl borçlunun borcu ödememesi üzerine davacının 148.996,01 TL"yi dava dışı bankaya ödediği ve bu ödeme karşılığında davalı tarafından verilen ipoteğin temlik alınarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla davalı aleyhine takibe geçildiği, davalının itirazı ile takibin durduğu, taraflar arasındaki 29.11.2013 tarihli "müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefillere ait sözleşme, bilgilendirme ve taahhütnamenin" 2. maddesi ve 21.11.2013 tarihli kefalet sözleşmesi hükümleri nazara alındığında davacının yaptığı ödemenin tamamını talep edebileceği, davalının eşinden 14.11.2013 tarihli rıza belgesinin de alındığı, bilirkişi incelemesi sonucu davacının talep edebileceği asıl alacağın 148.996,01 TL olduğunun anlaşıldığı, ancak takip öncesi davacı tarafından davalı ve dava dışı diğer asıl borçlu ve kefillere Samsun 4. Noterliği"nin 30.05.2016 tarihli 08674 yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek toplam 149.474,00 TL"nin 10 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin davalıya 27.06.2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından yapılan ihtar ve verilen süre bir atıfet mehli niteliğinde olup, faizin bu ihtarnamedeki ödeme süresine göre tespit edilecek temerrüt tarihine göre hesaplanması gerekeceği, ihtarnamenin tebliğine göre temerrüt tarihinin 08/07/2016 olduğu ve buna göre işlemiş faizin de 11.172,71 TL olarak bulunduğu, işlemiş faiz yönünden davanın kısmen kabulü gerektiği, asıl alacağın hesaplanabilir olmakla toplam alacağın %20"si oranında icra inkâr tazminatına hükmedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemece taraf delillerinin usulüne uygun olarak toplandığı, değerlendirilerek tartışıldığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık olduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda banka tarafından yapılan tahsilâtın ve tarihlerinin açıkça belirlendiği, davacının bankaya yaptığı toplam ödeme miktarınca davalıdan talepte bulunabileceği, bu durumda faize faiz yürütülmesinden bahsedilemeyeceği, faiz oranının taraflar arasındaki sözleşme ile kararlaştırıldığı, davalının vekâletle ipotek tesisine izin verdiği, davalının dava dışı ... tarafından kullanılan krediden dolayı ipotek veren sıfatıyla sorumlu olup dava dışı asıl borçlu ..."ın ödemediği kredi borcundan dolayı ipotek akit tablosuna göre 250.000,00 TL bedel ile sorumlu olduğu, eşinin de ipoteğe rızasının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçeleriyle davalı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, iş bu karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.