Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8967
Karar No: 2021/8667
Karar Tarihi: 22.06.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8967 Esas 2021/8667 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/8967 E.  ,  2021/8667 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı Kurum vekili ve davalı ... (kendi adına asaleten küçük ...’a velayeten) tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, davacı Kurum vekili ve davalı ...’ın istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılmasına, davalı ... mirasçıları ... ve ...’a karşı açılan davanın reddine, diğer davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM
    Davacı vekili, Kurum sigortalısı ...in, davalı ... Ltd. Şti."ye ait işyerinde çalışmakta iken 14.01.2011 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiğini, vefatı sebebiyle 1.459,21 TL tedavi gideri yapıldığını, hak sahiplerine toplam 165.670,37 TL ilk PSD"li bağlandığını, kazanın meydana gelmesinde işverenin sorumluluğunun bulunduğunu, Kurum zararından şimdilik 145,92 TL"nin sarf, ilk PSD gelirlerden şimdilik 16.567,03 TL"nin onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Birleşen... İş Mahkemesi"nin 2016/113 Esas 2016/688 Karar sayılı dosyasında davacı vekili, Kurum sigortalısı ...in, davalı ... Ltd. Şti."ye ait işyerinde çalışmakta iken 14.01.2011 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu vefat ettiğini, vefatı sebebiyle 1.459,21 TL tedavi gideri yapıldığını, hak sahiplerine toplam 165.670,37 TL ilk PSD"li bağlandığını, Kurum zararının tahsili amacıyla... İş Mahkemesi"nin 2014/409 Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporunda işveren şirkete %60 oranında, dava dışı 3. kişiler ..., ... ve ..."ın her birinin %10 oranında olmak üzere toplam %30 oranında kusur izafe edildiğini, kazada işveren şirket ve 3. kişilerin toplam %90 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, sigortalıya iş kazası sonrasında yapılan tedavi masraflarından kaynaklanan 1.167,36 TL Kurum alacağının sarf tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle Kuruma ödenmesine karar verilmesini, sigortalı ...in hak sahiplerine bağlanan gelir ilk PSD tutarından kaynaklanan 132.536,28 TL Kurum alacağının (davalı gerçek şahısların gelir ilk PSD tutarı talebiyle ilgili olarak belirtilen anapara içinde sorumluluğu 5510 sayılı Kanun"un 21/4. maddesi hükmü uyarınca 74.551,65 TL sınırında olmak üzere) 26.04.2011 gelir onay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı ... Enerji Sağlık Turizm San. Tic. Ltd. Şti. vekili, kazalı işçinin tecrübeli bir işçi olduğunu, kazanın meydana gelmesinde Hasan Kesgin"in sebebiyet verdiğini, müvekkil işveren temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faiz istenebileceğini beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    Birleşen dosya davalısı ... mirasçıları ..."a velayeten ... beyan dilekçesinde, murisleri ..."ın 13.05.2014 tarihinde..."da meydana gelen maden kazasında vefat ettiğini, ölü kişiye karşı dava açılamayacağını, HMK 124. md. uygulama olanağının bulunmadığını, kusur raporunun bağlayıcı olmadığını, dava konusu olayın meydana geldiği ocakta sık sık kazalar meydana geldiğini, en son 2013 yılındaki bir yangın sebebiyle kapatıldığını, davalı şirketin..."yı terkettiğini, murisleri ..."ın dava konusu olayda kusurunun bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
    Birleşen dosya davalıları ... ve ... tarafından davaya cevap verilmemştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    1- Davanın kısmen kabulüne,
    2- 1.313,28-TL tedavi masrafının; davalılar ... ve ... ile Müteveffa ... Mirasçılarının sorumlulukları, 1.167,36 - TL ile sınırlı olmak üzere; sarf tarihinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine;
    3-İlk gelir peşin sermaye değerinden kaynaklanan 124.252,79-TL Kurum zararının; davalılar ... ve ... ile Müteveffa ... Mirasçılarının sorumlulukları, 24.850,55"şer - TL ile ve toplamda 74.551,65-TL ile sınırlı olmak üzere; 26.04.2011 gelir onay tarihinden itibaren yasal faizleriyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
    B-BAM KARARI
    Davacı vekili ve birleşen dosya davalı ..."ın istinaf başvurularının kabulü ile;... İş Mahkemesi"nin 14.12.2017 tarih, ... Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
    1-Davalı ... Mirasçıları ... ve ..."a karşı açılan davanın reddine;
    2-Davalılar... Enerji Sağlık Turizm San. Tic. Ltd. Şti.,...ve ..."ya karşı açılan davanın kısmen kabulü ile,
    -124.252,78 TL PSD"li gelirin 26.04.2011 onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz birlikte davalı ... dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalılar ... ve ..."nın sorumluluğu 74.551,67 TL ile sınırlı olmak üzere,)
    -1.313,28 TL tedavi giderinin 14.01.2011 sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı ... dışındaki davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
    -Fazlaya ilişkin istemlerin reddine, karar verilmiştir.
    IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı Kurum vekili,olayın meydana gelmesinde sigortalının kusurunun olmadığını, birleşen davanın yargılamada alınan bilirkişi raporuna göre açıldığını, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı ...’ın vefat ettiğinin davadan sonra anlaşıldığını, doğru hasıma davanın yöneltildiğini, belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    Davalı ... vekili, davalı müvekkilinin güvenlik nezaretçisi olarak görev yaptığını, müvekkilini denetleyen kişilerin ise teknik nezaretçi ve maden mühendisi olduğunu, bu kişilerin sorumluluğuna gidilmesi gerektiğini, davalı müvekkilinin emir ve talimat verme yetkisi olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Bir davada taraf ehliyeti medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olmakla mümkündür (HMK m.50). Medeni haklardan yararlanma, yani hak ehliyeti tam ve sağ doğum koşuluyla ana rahmine düşme anında başlayıp, kişinin ölümüne kadar devam eder (TMK m.28). Bu nedenle HMK’da taraflardan birinin ölümü hâlinde, mirasçılar mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar davanın erteleneceği; bununla beraber hâkimin, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebileceği öngörülmüştür (HMK m.55; HUMK m.41). Ne var ki, Kanun’da ölü kişiye karşı dava açılması hâlinde nasıl davranılacağı gösterilmemiştir.
    Kural olarak ölü kişi adına ve ölü kişiye karşı dava açılması olanağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması durumunda davanın mirasçılara yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Esasen dava açarken davacıdan davalının bu ehliyet durumunu araştırması beklenir. Ne var ki davacının, davalının ölü olduğunu bilmemesi kimi zaman hataya dayalı olabilir. Nitekim HMK’nın 124’üncü maddesinde; “ Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, taraf değişikliğini mutlak olarak davalının rızasına bağlamak, yargılama ilişkisini katı bir forma bağlayacaktır ki, bu da yargılamaya hakim olan ilkelerden “usul ekonomisi ilkesi” (HMK m.30) ile bağdaşmaz.
    Dosyanın incelenmesinde davalı ...’ın davanın açılmasından önce 13.05.2014 tarihinde vefat ettiği, davacı kurum tarafından ölü davalı aleyhine 31.03.2016 tarihinde birleşen davanın açıldığı, davalı ...’ın vefat ettiğinin yargılama aşamasında anlaşılması üzerine mirasçılarına husumet yöneltildiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, vefat ettiği yargılama aşamasında anlaşılan ... mirasçıları aleyhine husumet yöneltilerek davaya devam edilmesinin usul ekonomisi ve HMK 124. maddesi kapsamında mümkün olduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı, sair hususlar incelenmeksizin bozulmalıdır.
    SONUÇ:... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK"nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi