15. Hukuk Dairesi 2018/610 E. , 2018/3438 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir.
Davacı arsa sahipleri vekili; müvekkili ile davalı arasında 06.11.2007 tarihinde ... 11. Noterliği"nde 36426 yevmiye numarasıyla kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını; bu sözleşme ile, davalı müteahhidin, müvekkili arsa sahibine ait ... İlçesi, ... pafta, 333 ada, 5 parsel üzerinde bir bina yapmayı, inşaat ruhsatının verilmesinden itibaren 18 ay içinde inşaatı bitirmeyi, 2-4-8 ve 9 numaralı bağımsız bölümleri de anahtar teslimi olarak müvekkiline teslim etmeyi taahhüt ettiğini; inşaat ruhsatının 11.09.2008 tarihinde alınmasına rağmen, davalının halen inşaatı bitiremediğini; eksik işlerin ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2011/34 D. İş dosyasıyla 38.250,00 TL olarak belirlendiğini, ayrıca davalının sözleşmeye ve projeye aykırı olarak yaptığı işlerin tespit edilerek bunların uygun hale getirilmesi için gerekli bedelin ve bu yolla elde ettiği haksız kazançtan, sözleşmedeki dağılım oranı gereği müvekkiline düşen bedelin tahsiline karar verilmesini talep ederek; fazlaya dair haklarını saklı tutarak 38.250,00 TL üzerinden davasını açmış; bilahare talebini 02.05.2014 tarihinde 101.263,48 TL"ye yükseltmiş, bu bedelin faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı yüklenici vekili; müvekkilinin inşaattaki eksiklikleri tamamlamak istemesine rağmen buna davacının engel olduğunu; böylece Borçlar Kanunu gereği eksik işlerden ötürü davacının tazminat isteme hakkının düştüğünü; ayrıca davacının kendine düşen daireleri ihtirazı kayıt koymadan aldığını, eksik işlerden ötürü tazminat haklarını da sona erdirdiğini; teslim aldığı tarihten itibaren de kira kaybı isteyemeyeceğini, eksik işler yönünden müvekkiline çekilen bir ihtarın bulunmadığını, imar artışından meydana gelen fazla inşaattan da davacının sözleşme gereği talep hakkı bulunmadığını, ona vaat edilen bağımsız bölümlerin yapılarak teslim edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece yapılan yargılama sürecinde mahallinde keşif yapılmak suretiyle; inşaat mühendisi bilirkişiden 02.06.2012 tarihli birinci bilirkişi raporu alınmış ve alınan rapora taraf vekillerinin itirazı üzerine 19.12.2012 tarihli ek bilirkişi raporu alınmış ve bu rapora da taraf vekillerinin itirazı üzerine iki inşaat mühendisi ve bir mimardan oluşan yeni bir heyetten 22.03.2013 tarihli ikinci bilirkişi raporu alınmış,itiraz üzerine ikinci bilirkişi heyetinden 08.08.2013,18.07.2014,30.01.2015 ve 06.01.2016 tarihli olmak üzere 4 kez ek rapor alınmış ve ikinci bilirkişinin 2. ek raporu dayanak alınarak hüküm oluşturulmuştur. Alınan birinci bilirkişi raporunda davacı arsa sahibinin talep edebileceği eksik ve hatalı imalât bedellerinin 61.000,00 TL olduğu, ikinci bilirkişi raporunda ve ek raporlarında ise davacı arsa sahibinin talep edebileceği alacak miktarı 101.263,48 TL olarak hesaplanmıştır.
Alınan iki bilirkişi raporu arasında büyük oranda ve açık bir şekilde çelişki bulunduğu anlaşılmakta olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 281/3. maddesi uyarınca raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmesi yerine çelişkili raporlar dayanak alınarak karar verilmiş olması hatalıdır.O halde mahkemece yapılması gereken iş; 6100 sayılı HMK"nın 266 ve devamı madde hükümlerine uygun olarak yeniden seçilecek konusunda uzman mimar ve inşaat mühendislerinden oluşacak bilirkişiler kurulu aracılığıyla gerektiğinde yerinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi heyetinden mahkemenin ve Yargıtay"ın denetimine elverişli rapor alınarak, daha önce alınan raporlar arasındaki çelişkiler giderilmek suretiyle varsa davacı arsa sahibinin talep edebileceği ayıp ve eksik iş bedelini KDV ilave edilmeksizin belirlemek ve sonucuna göre hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır.
Çelişkili ve denetime uygun olmayan rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca hükmün davalı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.