213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14723 Esas 2015/7962 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/14723
Karar No: 2015/7962
Karar Tarihi: 02.12.2015

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/14723 Esas 2015/7962 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın vergi hukukuna aykırı davranmak suçlamasıyla cezalandırılmasına karar vermiştir. Ancak, sanığın şirkette fiilen temsil görevi yürütmediği ve dolayısıyla defter ve belgeleri ibraz yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşıldığından, cezanın şahsiliği ilkesi gereği yasal temsilciler yerine suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilcilerin cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, somut bir zarara yer verilmeyen vergi suçunun hüküm tarihinden önceki düzenlemelere göre altı aydan üç yıla kadar hapis cezası öngören bir suç olduğu, ancak hatalı şekilde suç tarihinin belirlenmesi nedeniyle fazla ceza tayini yapıldığı ve sanığın engel sabıkasının bulunmadığı için zarar giderilmediği gerekçesiyle hüküm tarihinde yürürlükte olan bir kanun maddesi uyarınca hüküm verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenlerle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir:
- 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359/a-2 maddesi (vergi hukukuna aykırı davranmak suçunu düzenler)
- 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesi (CMK'nın 231. maddesinin zarar giderilmediğinde uygulanmamasına ilişkin hüküm)
- CMK'nın 231. maddesi (
19. Ceza Dairesi         2015/14723 E.  ,  2015/7962 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2011/248234
MAHKEMESİ : Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 15/03/2011
NUMARASI : 2009/688 (E) ve 2011/109 (K)
SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
1-Sanığın mükellef şirketin temsile yetkili üç ortağından birisi olduğu ve şirketin idaresine fiilen katılmadığı şeklindeki dosya kapsamı ve diğer sanık beyanları ile tutarlı olduğu anlaşılan savunması karşısında, suç ve cezanın şahsiliği ilkesi gereği, şekli sorumlu olan yasal temsilciler değil suçun ayrıntılarını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilcilerin cezalandırılması bakımından, şirket ortağı ve yetkilisi olan sanığın olay tarihinde şirkette fiilen temsil görevi yürütmediği, bu nedenle defter ve belgeleri muhafaza ve ibraz yükümlülüğünün bulunmadığının anlaşılması karşısında atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
a- Defter ve belge istem yazısının 29/11/2007 tarihinde sanığa tebliğ edilmiş olmasına göre suç tarihinin 14/12/2007 olduğu cihetle, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce 213 sayılı Kanun"un 359/a-2 maddesindeki suç için öngörülen ceza altı aydan üç yıla kadar hapis olup suç tarihinin hatalı şekilde 16/09/2008 olarak belirlenmesi ile 213 sayılı VUK"nın 5728 sayılı Kanun ile değişik 359. maddesinin (a) fıkrası uyarınca uygulama yapmak suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayini,
b- 2005 takvim yılına ilişkin defter ve belgelerini vergi incelemesine esas olmak üzere merciine teslim etmediğinden bahisle eylemine uyan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 359/a-2 maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açılan sanık hakkında düzenlenen vergi suçu raporunda somut bir zarara yer verilmediği, ancak defter ve belgelerin incelemeye ibraz edilmemesinden dolayı, geçmiş dönemlere ilişkin vergi beyanları yeniden hesaplanmak suretiyle, bu vergiler tarh edilerek, bunlara bağlı bir kısım cezalara hükmedildiği, bir başka ifade ile tarh edilen bu vergi ve cezaların eylemden doğan zarar niteliğinde bulunmadıkları anlaşılmaktadır. Şu halde hüküm tarihi itibari ile engel sabıkası da bulunmayan sanık hakkında "defter ve belgeleri gizlemek" eylemi nedeniyle CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesinin uygulanmasına engel oluşturabilecek somut bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanamadığı cihetle, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 08.02.2008 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesiyle değişik CMK"nın 231. maddesinin zarar giderilmediğinden bahisle uygulanmaması,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliği ve gerekçesine göre hükmü temyiz etmeyen diğer sanık D... K... de teşmiline yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.