15. Ceza Dairesi 2013/22051 E. , 2016/3246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanıklar hakkında TCK"nın 155/2, 62, 52 ve 51 maddeleri uyarınca mahkûmiyet, ertemele
Güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili ile sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Öncesinde evli oldukları anlaşılan sanıkların 2002 yılı Aralık ayında boşanmalarına rağmen aynı zamanda...Limited şirketinin ortakları olmaları nedeniyle buna dayalı ilişkilerinin devam ettiği, genellikle yurtdışında yaşayan sanık ...’nın Bağdat"ta tanıştığı katılana Irak’taki Amerikan ordusunun çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışma yaptığını söylemesi üzerine ihalelere birlikte girme ve ticaret yapma hususunda anlaştıkları, katılanın finansal destek sağlamayı vaat ettiği ve sanık ..."nın yurtdışında yaşaması nedeniyle eşi ..."nun banka hesapları üzerinden havaleler yapılabileceğini konuşup anlaştıkları, bu kapsamda 25.12.2005 ve 19.04.2006 tarihlerinde sanık ..."nun ... Bankası (...) ... şubesindeki 34302522 no’lu hesabına toplam 12.000.000 USD tutarı havale ettiği ve ..."nun hesabına geçildiği, ayrıca katılanın gönderdiği paraların vadeli hesapta tutulması nedeniyle Dilek’in buradan 19.119.62 USD gelir elde ettiği, 06.01.2006 ve 18.05.2006 tarihleri arasında toplam 7.937.500 USD’nin katılana iade edildiği, yapılan iade havalelerinin sanık ...’nun hesabından ... namına gönderildiği ve havalelerinin katılanın belirlediği Taif Aırafedain isimli şahsa gönderildiği, bu şekilde 4.081.515.62 USD doların sanıkların uhdesinde kaldığının iddia edildiği olayda;
Katılanın aşamalardaki tüm beyanlarında, sanıkların ticari sözleşme yapacaklarını belirterek ve buna ilişkin sahte belgeleri göstererek kendisinden para almalarına rağmen, Amerikalılar ile Türklerin işleri soruşturduğunu, kendisini oyaladıklarını belirterek buna ilişkin olarak e-mail konuşmalarını sunması ve söz konusu kayıtlarda sanık ...’in kontratları imzaladıklarını, işleri bağladıklarını belirtmesi ile sanıklara gönderdiği paraların bir kısmının katılana geri gönderilmesine rağmen, sonraki tarihlerde para transferine devam ettiğinin anlaşılması karşısında; sanıkların kastlarının belirlenmesi ve maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, katılan ile sanıkların yeniden beyanlarına başvurularak katılanın gönderdiği paraların katılan tarafından iadesinin istenip istenmediği ve geri ödemelerin ticari ilişkinin kurulmasına konu olamayacak kadar kısa sürede gerçekleşmesinin neden kaynakladığını, yine iade edilen meblağların gönderilen tüm parayı karşılamamasına rağmen yüksek miktarlarda para transferinin neden yapıldığı, kredi çekilen Irak’taki bankaya geri ödemenin yapılıp yapılmadığı, para transferlerinin neden katılan adına değil de başkalarının adına yapıldığı hususlarının sorulup araştırılması ile ...’ya ayrıca Irak’ta ne gibi yatırımlar yaptığı, bunun katılanla bir ilgisinin bulunup bulunmadığı, ilgisi varsa yaptığı harcamalar sorularak buna ilişkin belgelerini ibraz etmesinin sağlanması ve sanıkların ortak oldukları şirket tarafından Amerikan ordusuna lojistik ihtiyaçlarının karşılanması için mal ya da hizmet alımı ile ilgili sözleşme yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise, sözleşme asılları ile buna ilişkin alım satım ve ödemelere ilişkin belgelerin sanıklardan istenmesinden sonra dosyanın yeniden mali müşavir, vergi ve bankacı uzmanlardan olacak 3 kişilik bilirkişi heyetine inceleme için gönderilmesi ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı Kanun"un 53 maddesinin 1 fıkrasının "c" bendinde yer alan kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanmasına ilişkin hak yoksunluğu dışındaki diğer yoksunlara hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5237 sayılı TCK"nın 51/7 maddesinde "Hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hakimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içerisinde suç işlediği takdirde hükmedilen cezanın aynen infaz edileceğinin ... İhtaratına" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekili ile sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8 maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321 maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.