Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9070
Karar No: 2016/3240
Karar Tarihi: 11.04.2016

Dolandırıcılık - sahtecilik - iftira - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/9070 Esas 2016/3240 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, birçok mağdurun kimlik bilgileriyle sahte şirket adı altında çek hesapları açarak sahte çeki piyasaya sürdüğü ve haksız kazanç elde ettiği suçlamasıyla yargılanmıştır. Sanık, sahtecilik suçu nedeniyle 6 kez, dolandırıcılık suçu nedeniyle 6 kez mahkûm edilmiş, iftira suçu nedeniyle de beraat etmiştir. Ancak sanığın avukatı kararın temyizi için Yargıtay'a başvurmuştur. Yargıtay, kararın yeterince araştırma yapılmadan, eksik gerekçeyle verildiği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun Maddeleri: TCK 204/1, 62, 58, 53, 158/1-f-son, 52/2, 765 sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK.
15. Ceza Dairesi         2015/9070 E.  ,  2016/3240 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik, iftira
    HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1, 62, 58 ve 53. maddeleri uyarınca 6 kez (mağdur sayısınca) mahkûmiyet
    2-Dolandırıcılık suçundan; 158/1-f-son, 62, 58 ve 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca 6 kez (mağdur sayısınca) mahkûmiyet
    3-İftira suçundan beraat

    Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler ile iftira suçundan beraatına ilişkin hüküm, Cumhuriyet savcısı ile sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
    Sanık ...’in, ...’ye ait kimlik bilgileriyle kurmuş olduğu şirket adına ... bankası, ..., ...bankası, ... bankası şubelerinde çek hesapları açtırdıktan sonra temin ettiği karnelerdeki birçok çeki keşideci sıfatıyla imzalayarak piyasaya sürdüğü, bu kapsamda sahte olarak piyasaya sürülen...şubesine ait 25.09.2006 keşide tarihli 9.000,00 TL bedelli suça konu çekin ciro silsilesiyle en son...şirketine ulaştığı; yine 31.10.2006 keşide tarihli 10.000,00 TL miktarlı çekin ciro silsilesi yoluyla katılan ...’a intikal ettiği; aynı şekilde ... Bankası şubesinden açtırmış olduğu sahte çek hesabından almış olduğu çek karnesinden 0231074 ve 0231075 seri numaralı 20.08.2006 keşide tarihli 20.000,00 TL ve 23.500,00 TL miktarlı çekleri düzenlediği ve temyiz dışı ... aracılığıyla şikayetçi ...’e intikal ettirdiği; ayrıca... bankası şubesinden almış olduğu çek karnesinden 02.09.2006 keşide tarihli 5.300 TL miktarlı çekin ciro silsilesi yoluyla katılan ...’na ulaştığı; yine sahte açtırdığı hesabından almış olduğu çek karnesinden 02.11.2006 keşide tarihli 15.224,60 TL miktarlı çekin ciro silsilesi yoluyla katılan ...’a intikal ettiği; aynı şekilde sahte şirket adına ...Bankası çek hesabından 8.000’er TL meblağlı 3 adet çeki sahte olarak düzenleyip tedavüle sürdüğü ve çeklerin el değiştirmesinden sonra şikayetçi ...’ya verildiği, suça konu çeklerle ilgili yaptırılan bilirkişi incelemesinde, çeklerdeki keşideci imzasının sanığa ait olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sahte çek düzenleyip kullanmak suretiyle bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediği, sahte kimlik bilgileriyle işlem yaptığı ... hakkında çok sayıda karşılıksız çek keşide etme suçlarından dolayı dava açılıp mahkumiyet kararı verildiği, ancak yargılamanın yenilemesi sonucunda çeklerdeki keşideci imzalarının şikayetçiye ait olmadığının belirlenmesi üzerine açılan davalarla ilgili olarak beraat hükmü verildiği, bu nedenle sanığın şikayetçi...’a yönelik olarak iftira suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
    Sanığın, katılan ...’ye ait kimlik bilgilerini kullanarak...., ... bankası, ... bankası ve .... bankasından açtırdığı hesaplara ilişkin aldığı çek karnelerinde yer alan çekleri tedavüle sürdüğü iddiası ile açılan davada; sahte kimlikle açtırılan hesap numaraları üzerinden alınan çeklerin farklı tarihlerde ayrı ayrı düzenlenip kullanılması fiillerinin ayrı suçları oluşturacağı konusunda tereddüt bulunmamakta ise de, dosya kapsamından çeklerin farklı tarihlerde tedavüle sürüldüklerinin anlaşılamaması ve sanığın suçunu kısmen ikrar ederek birçok çeki piyasaya sürdüğünü kabul etmesi yanı sıra bu çekler nedeniyle birçok kez yargılandığına ilişkin savunması ile UYAP ortamında yapılan incelemede; sanık hakkında resmi belgede sahtecilik, iftira ve dolandırıcılık ile bilişim suçları nedeniyle birden çok dava açıldığı, bir kısmının Yargıtay incelemesine gönderildiği anlaşılmakla; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.12.2013 gün ve 1475-577, 30.05.2006 gün ve 173/145, 13.10.1998 gün 305/304, 20.03.1995 gün ve 48/68 ile 02.03.1987 gün ve 341/84 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, 765 sayılı Kanun’da olduğu gibi 5237 sayılı TCK"nın belgede sahtecilik suçlarının düzenlendiği madde metinlerinde suçun mağdurunun kim olduğuna ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemesi ile "aynı suç işleme kararından" kanunun aynı hükmünü birçok kez ihlal etme hususunda önceden kurulan bir plan ve genel bir niyetin anlaşılması gerektiği, bu bağlamda failin suçu işlemeden önce bir plan yapmasının veya bu suça niyet etmesinin, fakat fiili bir defada yapmak yerine kısımlara bölmeyi ve o surette gerçekleştirmeyi daha uygun görmesinin, bu plan çerçevesinde hareket etmesinin, önceki hareketinin devamı olmasının ve tüm bu hareketleri arasında sübjektif bir bağlantı bulunmasının anlaşılması, aynı suç işleme kararının varlığı, olaysal olarak suçun işlenmesindeki özellikler, suçun işleniş biçimi, fiillerin işlendikleri yer ve işlenme zamanı, fiiller arasında geçen süre, mağdurların farklı olup olmadıkları, ihlal edilen değer ve yarar ile korunan değer ve yarar, olayların oluşum ve gelişimi ile tüm özellikleri değerlendirilerek belirlenmesi gerektiği, suçların işlenme tarihleri arasında az veya çok bir zaman aralığı bulunması, suç mağdurlarının birden fazla olması halinde teselsülü reddetmenin adalet ve hakkaniyete uygun bulunmayacağı ve sahtecilik suçlarında suçtan zarar görenin genel anlamda kamu güveni olup, suçun işlenmesiyle suçtan zarar gören gerçek kişilerin sayısının fazla olmasının zincirleme suç hükümlerinin uygulanması koşullarını etkilemeyeceği; yine ...’ye yönelik iftira suçundan dolayı mükerrer yargılamanın önlenmesi amacıyla, sanık hakkında söz konu karnelerden çek keşide etmesi eylemleri nedeniyle açılan davalar belirlenip, derdest olmaları halinde birleştirilmeleri, aksi takdirde ilgili dosyalarda bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin dosya içerisine konulup, suça konu çeklerin farklı tarihlerde düzenlenip düzenlenmediklerinin açıklığa kavuşturulması, düzenlenmiş ise eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenip işlenmediğinin değerlendirilmesi; aynı şekilde sanığın eylemlerinin resmi ya da özel belgede sahtecilik suçlarının hangisini oluşturduğu, başka bir deyişle çekleri piyasaya sürdüğü anda unsurlarının tam olup olmadığının belirlenmesi amacıyla çek asıllarının denetime elverişli olacak şekilde incelenerek dosya arasında bulundurulması ile keşideci imzası dışındaki yazı ve rakamların sanığa ya da ciro silsilesindeki cirantalara veya çeklerle ilgileri belirlenen diğer kişilere ait olup olmadığının tespiti için usulüne uygun şekilde temin edilecek usulüne uygun yazı ve rakam örneklerinin temini ile bu kişilerden alınacak yazı ve rakam örnekleriyle karşılaştırılması maksadıyla bilirkişi raporu aldırılması ile cirantaların beyanlarına başvurulması; yine dolandırıcılık suçunda unsur olan hilenin, gerçek kişiye yöneltilmesi ve hataya düşülerek onun veya bir başkasının mal varlığı aleyhine, failin kendisine veya başkalarının yararına haksız bir menfaat sağlaması gerekmekte olup; somut olayda sanığın, sahte belgelerle değişik bankalardan çek karnesi aldığını kabul edip, her bir çek yaprağını herhangi bir mal alışverişi olmadan tedavüle sürdüğünün iddia edilmesi karşısında; öncelikle her bir çekteki ciro silsilesi geriye doğru takip edilerek sanığın keşidesinden sonra cirantalara ve hamil olan şikayetçilerin eline geçme aşamasına kadar çekin hangi hukuki ilişkiler nedeniyle kime verildiği, sanığın hangi aşamada kime karşı dolandırıcılık suçunu işlediğinin tespitinden sonra sanığın bu dolandırıcılık suçlarına ne şekilde katıldığı belirlenip, oluşacak yeni duruma göre atılı suçlara ilişkin sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 11.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi